Arıkan, Davutoğlu ve Babacan grup toplantısında konuştu

TBMM’de Saadet, Gelecek ve DEVA partileri milletvekillerinden oluşan Yeni Yol Partisi’nin grup toplantısı yapıldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, İsrail ve İran arasındaki çatışmalara ilişkin, “Net bir şekilde gördük ki İsrail’in tek başına İran’la mücadele etme yeteneği yok. ABD’siz bırakın savaşı kazanmayı, savaşa 15 gün dahi dayanamayacak vaziyette. Tüm bunlar ışığında şunu söyleyebiliriz ki bu savaş her ne kadar İran ile İsrail arasında gibi gözüküyor olsa da aslında bu savaş, İran ile küresel Siyonizm arasındadır. Biz Saadet Partisi olarak, adaletin, hakkın, mazlumun yanında; zulmün, işgalin, emperyalizmin karşısında durmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda; İran halkının ortaya koyduğu direnişi son derece kıymetli buluyoruz. Mazlum bir halkın, işgalci bir rejime karşı onurla direnişini görmezden gelemeyiz. İran’ın bu süreçte sergilediği kararlı duruş, tüm bölge halkları içindir” DEDİ.

‘SOMUT TEDBİRLER ALMA VAKTİDİR’

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise İsrail’in saldırıları nedeniyle bölge ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini ve yeni bir uluslararası sisteme ihtiyaç olduğunu söyledi. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yürüttüğü diplomasi trafiğinin devam etmesi gerektiğini belirterek, “Ancak savaş Türkiye’nin kapısındadır ve yumuşak güç unsuru olan ara buluculuk yanında sert güç unsurları ile İran’dan sonra bizi de hedef alacağını açıkça ifade eden İsrail’e karşı caydırıcı ve somut tedbirler alma vaktidir. Bırakın birkaç yılı, birkaç ay hatta birkaç hafta önce dahi İsrail’in İran’a bu çapta bir saldırı yapma ihtimalini kimsenin öngörebilmesi mümkün değildi. Yarın ne olacağını bilemeyiz. Bu dogmatik, fundamentalist siyonizmden akılcı bir tutum beklenemez. Devlet tedbir demektir, gerekli tedbirler bir an bile gecikmeden alınmalıdır” diye konuştu.

‘HUKUKSUZ BİR TERÖR DEVLETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bölgenin kötü günlerden geçtiğini kaydeden Babacan, “Bölgemizde maalesef savaş yoğunlaşıyor, ateş çemberi büyüyor. Şımarık, arsız, hadsiz, hukuksuz bir terör devleti ile karşı karşıyayız. Bu devletin karşısında dünya sessiz, vaktiyle insan haklarını, uluslararası hukuku dillerinden düşürmeyenler, şimdi hizaya dizildi ve bu arsızlığı izlemekle yetiniyor. Filistin topraklarını işgal ederek yüzlerce yerleşke kurdular yetmedi, Batı Şeria’da binlerce insanı öldürdüler yetmedi, Gazze’de kadın ve çocuk demeden 10 binleri öldürdüler yetmedi, Lübnan’a defalarca saldırılar düzenlediler yetmedi, Esad rejimini devrilip Şam’da yeni yönetim iş başına gelmesinden bu yana Suriye’yi yüzlerce kez bombaladılar; yetmedi. Şimdi de gözlerini İran’a dikmiş durumdalar. Uluslararası toplum hala şunu anlamadı; İsrail hükümetine, ‘dur’ demediğiniz her gün bölgemizde yaşanacak başka katliamların önü açılacak, milyonlarca masum insanın hayatı tehlikeye girecektir. Tarih ve tecrübe ile sabittir, nükleer sorunların nihai çözümü masada olur, diplomasiyle olur. Oysa İsrail yönetimi ABD’nin siyasi ve lojistik desteğini almakla yetinmiyor, son günlerde ısrarla ABD’yi bizzat saldırılara katılan taraf olmaya zorluyor. ABD’nin saldıran taraf olarak savaşa katılması, tüm bölgeyi ateşin içine atmaktır. Felaket yanı başımızda, insanlık için felaket kapıda. İsrail’in İran’a saldırısı Gazze konusunda dünya kamuoyunun tam da kendi aleyhine döndüğü bir dönemde başlamıştır” dedi.