■ Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. (Atatürk)
■ Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
(Aristo)
***
A’dan başlar aydınlık,
Bir taş koyar bütün yapılarda temele öğretmen.
Soluğudur düşüncenin buğdaydan yalaza dek
Yeryüzünde ne varsa ondan gelmelidir,
Yüryüzüyle elele öğretmen.
Göz gözdür o, uzakları görürüz
Ağızdır o, türkü söyleriz haykırırız günlerden.
Ulaşırız erdem üstüne, gelecekler üstüne biz hep
Çizer büyük değirmisini
Uç olur da pergele öğretmen.
Hey hey, burası bir dağ köyü, kurda kuşa
Bırakılmış göğün kıyısına bırakılmış
83 toprak ev, 83 acı duman,
Çoluğuyla, çocuğuyla 415 karanlık
Kurtulacağız, el ayak kurtulacağız,
Bir okul yapıla, bir gele öğretmen.
Bir ışık, bir ışık daha,
Gecelerin içindeki ejderlerle dövüşür
Nice istemeseler de, nice önleseler de,
Uyandırır toplumunu
İyiye, doğruya, güzele öğretmen.
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
…
Eğitim – öğretimin mimarı öğretmenlerdir.
Tarihin her döneminde öğretmenlere değer veren soylu Ulus olmanın onur ve gururunu özümsemiş olmak heyecan veren olgudur.
Tarihin yapraklarını çeviriyor, binlerce örmek içinden Fatih Sultan Mehmet beyaz atına binmiş bize doğru dörtnala geliyor;
1453 yılına yolculuğa çıkıyor, Fatih Sultan Mehmet Ordusunun önünde, İstanbul’ ilk kez yanında kendisini yetiştiren Akşemsettin, Mola Hüsrev ve Molla Güran olduğu halde beyaz atıyla giriyor Kent halkı yol boyunca dizili heyecanla Türk Ordusunu karşılıyor.
Halkın arasından bir çok kimse, ellerindeki çiçek demetini Padişaha Sunmak için ileri atılıyor. Hepsi de Akşemsettin’i ak sakalıyla ağır duruşuyla Padişah sanıp çiçekleri O’na sunmaya çalışıyorlar. Akşemsettin atını geri çekip göz ucuyla Fatih’i göstererek demek istiyor ki; “Fatih Sultan Mehmet odur çiçekleri ona veriniz!”
Fatih Sultan Mehmet de çiçeklerle kendisine doğru yürüyenlere Hocası Akşemsettin’i göstererek diyor ki;
“ Gidiniz, çiçekleri gene ona veriniz. Sultan Mehmet benim, ama O, benim hocamdır..”
…
Ziller bu sabah çalacak, okullar eğitim ve öğretime başlayacak. Yaz- boz tahtasına dönen Eğitim sistemi tüm çabalara karşın maalesef bir türlü rayına oturamadı. Birinin yaptığını yerine gelen diğeri bozunca yanlış yanlış üstüne katlanınca sorunlar da sür-git
devam edip gidiyor.
…
■ Sıkıntıdan kurtuluşa giden gizli yol, o sıkıntının içindedir.( Mevlana)
■ Sorunlar onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez. (Einstein)
…
2014-2015 Eğitim – Öğretim yılında,
okul öncesinde 1 milyon 65 bin, ilkokulda
5 milyon 645 bin, ortaokulda 5 milyon 90 bin, Lise ve meslek lisesinde 4 milyon 600 bin olmak üzere toplam 16 milyon 400 bin öğrenci ders başı yapmıştı. Aynı dönemde
ilkokul 1. sınıfa 1 milyon 290 bin 770 öğrenci kayıt yaptırdı. Yeni eğitim öğretim döneminde mevcut 873 bin 747 öğretmene ilave olarak atanacak 40 bin öğretmenle devam edildi. Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri ise 07-11 Eylül tarihlerinde uyum eğitimine alınacak.
…
Milli Eğitim Komisyonunda ortaokullarda haftalık ders saatinin “30 saat” olması oy birliğiyle karar verildi. Zorunlu ders saatinin 25, seçmeli ders saatinin 5 saat olması, tüm okullarda normal eğitime geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, görsel sanatlar ve müzik derslerinden biri seçilerek haftada 2 saati kesintisiz devamı da kararlaştırıldı.
…
Kimi çevreler öğretmen eksikliğinden, eğitim ve öğretimde aksamalar olacağına vurgu yaparak,önceki yıllardaki sorunların devam edip gideceğini öne sürüyorlar;
■ Bir; tüm çaba ve hayırsever yurttaşların katkılarına karşın derslik açığı sürüyor.
■ İki; taşımalı eğitim yine evlere şenlik; nedense doğru dürüst rayına oturamadı.
■ Üç; Okul malzemeleri, araç ve gereçler el yakıyor. Özellikle dar gelirliler zor durumda.
■ Dört; maaş yetersizliği nedeniyle kaliteli öğretmen bulmak zorlaştı. Onlar, başka iş yerlerine yönelmek zorunda kalıyor.
■ Beş ; Öğretmenlerin Ekonomik özellikle sosyoekonomik sorunları çözülemeden hedeflere ulaşmak mümkün değildir.
…
Ülkemizin ana sorunları terör ve işsizlik olarak tartışılır durur, ancak eğitim nedense pas geçilir. Oysa eğitim sorunların anasıdır ve her şey eğitim bağlıdır. Kördüğüm olan bu ana sorun, bedava kitap dağıtılmakla çözülemez, radikal önlemler alınması kaçınılamazdır;
■ Ekmekten sonra eğitim bir ulusun ilk gereksinimidir (Dandon)
…
Okullarda eğitin kalitesiz gittikçe düştüğü sınıfta kalmağının söz konusun olmadığı besbellidir. Dönemizde Lise mezunlarının eğitim düzeyi Üniversite standartlarına yakın durduğunu bizzat gözlemlemişimdir.
***
Karamsarlık perdesini şöyle aralayıp “zil” fantazyası yapmak “hüzünden” bir nefeslik gülmeceye geçmek istedik bu bağlamda zilin her halini ve çeşidini ele almak istedik;
Bu zil, okulların açıldığının sesidir.
Bu zil, dersin bitiğini haber veren hizmetlinin çaldığı haber veren zildir.
Bu zil, teneffüsün sona erdiğini uyaran zildir.
Bu zil, Mahalleye, çöpçünün geldiğini duyuran zildir.
Bu yıl, yatılı okullarda “yat” zili, bu zil, yatılı okullarda “kalk” zilidir.
Toplu mekânlarda yemeğe çoğu kez “ zil” çalarak çağrılır.
Acıktığımızda karnımız zil çalar.
Kimi zaman eteklerimiz zil çalar.
Telefonun da zili çalar; postacılar kapıyı iki kez çalar.
Ellere zil takıp oynayanlar da var.
Ünlü şair Yahya Kemal’in “Endülüste Raks “adlı şiirinde de “zil” var;
“Zil, şal ve gül.”
…
Zilli şiir
Biz memurlar,
Saat dokuzda, saat on ikide, saat beşte,
Biz bizeyizdir caddelerde.
Böyle yazmış yazımızı Ulu Tanrı;
Ya paydos zilini bekleriz,
Ya aybaşını. (Orhan Veli)
…
■ En iyi eğitilmiş insanoğlu yaşadığı hayatı en iyi anlayabilen kişidir. (Montaigne)
■ Eğitim, yoksullar için bir sermaye, zenginler için de bir faizdir. ( Mann)
…
Zil çalacak… siz derslere gireceksiniz bir bir
Zil çalacak… ziller çalacak benim için,
Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden;
Ta içimden birisi gidecek uça ese…
Ama ben, ben artık gidemeyeceğim.
Zil çalacak… siz geminize, treninize gireceksiniz.
Zil çalacak, ziller çalacak benim için bir bir,
Duyacağım, iskelelerden, istasyonlardan bütün,
Ta içimden birisi koşacak ardınızdan…
Ama ben, ben artık gelemeyeceğim.
Sonra bir gün zil çalacak yine,
Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak;
Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz…
Ta içimden birisi kalacak oralarda,
Ben gideceğim. (Zeki Ömer Defne)
…
Ve… Zil çaldı derslere başlandı.
Hayırlı, uğurlu olsun!
Tanrı sevgisi ile dolu üç yürek