Yazar Yaşar Kemal’in tavsiyesiyle küçük yaşlarda başladığı sanatta yıllar içinde ustalaşan 37 yaşındaki Dengiz, hissettiği sorumlulukla, unutulmasın diye verdiği kurslarla 15 yılda 300’den fazla usta yetiştirdi.
Bin ayar saf gümüş ve 24 ayar altın tellerle yapılan, takı ve süslemede uygulanan kazaziyenin inceliklerini öğreten Dengiz, hem öğrencilerinin el emeğini değerlendirmesine hem de kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyor.
Günle süren ince işçilikle hazırlanıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Sanatçısı Dengiz, AA muhabirine, kazaziyenin sabır ve ustalık gerektiren bir sanat olduğunu, her bir parçanın günler süren ince işçilikle hazırlandığını söyledi.
Kazaziyeyi yaşatmanın sadece bir takı yapmak olmadığına değinen Dengiz, aynı zamanda bir tarihi ve kültürü geleceğe taşıma görevi olduğunu dile getirdi.
Sanatı öğretmenin yanında bilinirliğinin artması ve yaygınlaşması için başka misyonları da üstlendiğini anlatan Dengiz, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın uygun gördüğü festivallerde, tanıtımlarda, ülkemizin tanıtımlarında görevlere gidiyoruz. Kazaziyenin tanıtımı, ilerletilmesi, yapım aşamaları ve sergilenmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. İnsanlara anlatıyoruz, gösteriyoruz. Bu şekilde daha çok ilgi oluyor. Farklı öğrenciler ediniyoruz. Tekrar bu işe girmek isteyen insanlar oluyor.” ifadesini kullandı.
“Bu sanatın ustası olmanın bir ağırlığı da var”
Dengiz, usta çırak geleneğiyle öğrencilerine ekonomik katkı sağlayacak bir meslek edindirmenin yanı sıra kültürel bir değeri aktararak üstlendiği sorumluluğu yerine getirdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“İnsanlara bir şey verebilmek ve onların da başkalarına bir şey verebilmesi, bu gerçekten hazzı anlatılamayacak bir duygu. Ayrıca devletimiz için bir şeyler yapabilmek, devletimizin bir değeri olarak görülmek, benim yaşımdaki birisi için bambaşka bir mutluluk vesilesi. Bu sanatın ustası olmanın bir ağırlığı da var. Türkiye Cumhuriyeti size ‘kültürel miras taşıyıcısı’ demiş. Sizi bir envantere kaydetmiş ve bunun üzerinde, çeşitli yerlerde görev veriyor. Bunun ağırlığı apayrı bir şey. Daha dikkatli, daha temkinli ama bir o kadar da gururlu ve mutlu olarak devam ediyoruz.”
Sanatı uygulamanın meşakkatine ve öğrenme sürecinin zahmetine dikkati çeken Dengiz, “Öğrencinin başta sabra ihtiyacı vardır. Çünkü 0,08 mikron bir telle çalışıyor. Biraz yorucu olabiliyor ama çıkan ürünleri gördükten sonra öğrenci daha keyifli hale geliyor. Kuyumculuk alanında bir bölüm olduğundan, aile bütçesine de katkı sağlayabileceği için daha keyifli, daha eğlenceli oluyor.” diye konuştu.
Kaynak: AA
Aileler sabah namazında buluşuyor
Başkan Kavuş Mevlüt hocayı unutmadı
Konya’nın bu mahallelerinde elektrik olmayacak! 5 Ekim Pazar günü
Konya’da bugün kimler vefat etti? 4 Ekim Cumartesi günü
Konya’da Filistin için sessiz eylem
Konya’da otomobille çarpışan motosiklet sürücüsü yaralandı
Konya’da yangına giden arazöz yolda arıza yaptı
Fenerbahçe ile Samsunspor 65. randevuda
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Küresel Sumud Filosu’nun umut yolcularını ülkemize getiriyoruz
Terme, Konya’da düzenlenen UCLG Dünya Konseyi’nde
Başkan Pekyatırmacı’ya UCLG-MEWA’da yeni görevler verildi