Konevi derneği salonundaki programda açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü edebiyat, kültür ve sanat alanında kesintisiz olarak 15 yıl dergi yayınlamanın özel bir başarı olduğuna dikkat çekerek “Bu mecrada emek veren ve şehrin uzun soluklu dergilerinin başında gelen Mahalle Mektebi ekibini tebrik ediyoruz” dedi.
Program Ulvi Kubilay Dündar’ın moderatörlüğünde devam etti. 15 yıl devam eden yayın hayatının devamında gelinen noktayı “Bugün, (Yorulduysanız kapatıverin) diyenler oluyor) şeklinde özetleyen Dündar “Mahalle Mektebi, bizi bir araya getiren bir hikâyedir. Dergi çıkarma çabamızı ilk başlarda (Akıllı olun, dergi çıkarıp da başınıza iş almayın) diyerek karşılayanlar da oldu. Biz arabamızı satıp en az 18 sayı yayınlayabilmek pahasına Mahalle Mektebi’ni yayınlamaya başladık ve bugün 85.sayıya eriştik. Tabi bu 15 yıllık süreçte birçok zorluk da yaşadık. Gezi olayları, 15 Temmuz darbe girişimi, Pandemi gibi süreçlerde dâhil olmak üzere yayına ara vermedik. Hatta 15 Temmuz’dan sonra 10 bin dergi basıp şehirde dağıtım yaptık” dedi.
Dergi yayıncılığının tek kişilik değil kolektif bir hareket olduğuna vurgu yapan Dündar “Güçlü olan bazı dergilerin arkalarında holding gibi kuruluşlar vardır. Onlar yayınevlerini oluşturup, onu görünür kılmak için dergi çıkarırlar. Biz de dersi oldu; önce dergi çıkardık sonra yayınevi kurduk. Arkamızda da holding gibi güçlü kuruluşlar olmadı ama bize destek veren isimsiz kahramanlar oldu. Mahalle Mektebi 15 yıldır devam eden serüveninde şehri temsil etti ve çeşitli vesilelerle Konya’ya gelen pek çok ünlü yazarın uğrak yerlerinden biri oldu. Dergiler şehrin kültüründen beslenir. Başka bir şehre gittiğiniz zaman Konya’nın zenginliğini fark eder ve Konya’ya hayranlıkla bakarsınız.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Daha sonra söz alan Abdullah Harmancı çağdaş edebiyatın tamamen dergi edebiyatı olduğuna işaret ederek “Bir yazara baktığımız zaman, kendini bir dergideki yazılarıyla kanıtladığını görürüz. Tefrikalar sayesinde ünlü olan pek çok yazar var. Dergiler yazarları şairleri şekillendirir. Yazarın ne yazacağına, nasıl yazacağına, ufkuna etki eder” dedi.
Öykü, hikâye, roman, şiir okumaya meraklı bir kitle olduğu gibi yazmaya da meraklı bir kitlenin varlığına vurgu yapan Harmancı “Teknolojideki gelişmelerle birlikte matbu yayın bitme noktasına geldi. Artık dijital yayınlar var. Geleneksel olarak da ifade edebileceğimiz matbu yayıncılığın kalıp, kâğıt gibi masrafları dijital yayıncılıkta ortadan kalkıyor” diyerek sözünü tamamladı.
Program Muammer Ulutürk’ün konuşmasıyla devam etti. Yayıncılıkta büro sahibi olmanın önemine dikkat çeken Ulutürk, “Mahalle Mektebİ’nin de bürosu vardı ve ortamı görmeye gelen öğrenciler olurdu. Yazarlar ile orada buluşmalar yapılırdı. Burası bir nevi okul gibiydi ama mali sebeplerle büroyu kapatmak durumunda kaldık” dedi.
Yazarın, dergide yazarak yetişmesi gerektiğine inandığını vurgulayarak devam eden Ulutürk “Dergi bizi 15 yıl bir araya getirdi. Hatırı sayılır yerlerde yazan gençlerimiz oluştu. Mahalle ve mektep kelimeleri bana hep hasbi gelmiştir ve Mahalle Mektebinde de bu hasbiliği hissettik. Genç kalemlere alan açıp cesaret verdik. Dergide özel dosyalar hazırladık, verimli işler yaptık. Hali hazırda 20’den fazla kitap çıkarabilecek kadar dosya oluştu. Anadolu Mektebi bana da bir kitap hediye etti ve dosya yazılarımdan bir kitap yaptım. Hatta bu kitap Türkiye Yazarlar Birliğinden de ödül aldı” diyerek konuşmasını bitirdi.
Günün diğer konuşmacısı olan Abdullah Kasay dijital mecra ile birlikte dergiciliğin farklı alanlara kaymaya başladığını ifade ederek “Dergide eserlerimiz göğsümüzü gererek yayınlayabiliyoruz ama sahada bunun karşılığı az oluyor. Bazen şiir açığı, bazen diğer konularda açıklar oluyor” dedi.
Dergilerin, edebiyatın mücadele safhasında yer aldığının altını çizen Kasay “Bir edebiyat üreten dergiler, bir de edebiyatçıların ürettiği dergiler var. Mahalle Mektebi edebiyat üreten bir dergi oldu. Günümüzde etkileşime dayalı bir medya anlayışı var ve biz yeniçağa hitap etme konusunda sorumluluk yürütüyoruz. Dijitalleşme geleneksel kimliği kaybettirme tehlikesini getiriyor. Bu çağdan ümidini kesmekte olan gençlere Mahalle Mektebi ümit oldu. 2017 ESKADER, 2018 TYB ve Kahramanmaraş ödüllerini dergimiz aldı. Bugüne kadar bin farklı yazar Mahalle Mektebinde yazdı” diyerek sözlerini tamamladı.
Yazar-dergi ilişkilerinden bahsederek konuşmasına başlayan Ömer Korkmaz da “Yeni dünya da hiç bir disiplinden geçmeden herkes profesyonel olduğunu zannediyor. Reklam yüzleriyle yapay etkiler oluşturuluyor. Yazar, dergi disiplininden geçmeli, ahirete yazdığıyla gideceğine inanmalı ve yazdığının sorumluluğunu üstlenmeli” dedi.
Dijital mecranın yaygınlaşması sebebiyle iyi metne ulaşmanın da zorlaştığını anlatan Korkmaz “Dergi, tedrise ayak uyduranlar için halâ çok iyi bir mecra durumundadır. Dergiler olmasa kaotik ortam derinleşir ve bugünkü yayın dünyası çok daha kötü bir noktaya gidebilir” diyerek sözlerini bitirdi.
Halil İbrahim Tongur da Mahalle Mektebi’nin bir dostluk olduğuna işaret ederek başladığı konuşmasında “Abdullah Harmancı bir gün telefonla İstanbul’da bir TRT programına davet edilirken, İstanbul’da olması istenen günde Mahalle Mektebi yayın kurulu toplantısıyla çakıştığını fark edince (O gün benim çok önemli başka bir toplantım var) diyerek TRT’yi r3eddetemiştir. Mahalle Mektebi bu duyarlılıkla yoluna devam ederek bugünlere geldi. İyi ki ben de bu ekibin içinde yer aldım” diye konuştu.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Konut satışlarında artış devam ediyor!
Sekiz yıl sonra Eşref Rüya için döndü
Güllü düştükten sonra kızının feryatları kameralara yansıdı
KTO Karatay’dan dikkat çeken proje
Konya’nın bu mahallelerinde elektrik olmayacak! 2 Ekim Perşembe günü
AK Parti’den Seydişehir 1915 Spor’a ziyaret
Konyaspor günü tek idmanla değerlendirdi
Konyaspor’dan Koper’e transfer oldu
Konya’da bugün kimler vefat etti? 1 Ekim Çarşamba günü
Aksaray’da 14 yaşındaki çocuk, patronundan ve polisten kaçtı, yakalanınca gazetecileri tehdit etti
Konya’da Dünya Yaşlılar Günü etkinlikleri yapıldı