Konya AÇIK 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

KARAMAN YOLU ÜZERİNDE BULUNAN BAĞ EVİMİZ VE KOMŞULARIMIZ

KARAMAN YOLU ÜZERİNDE BULUNAN BAĞ EVİMİZ VE KOMŞULARIMIZ - MEHMET BİLDİRİCİ - YENİ MERAM GAZETESİ

İnsan yaşlanmaya yüz tutunca gençliğine çocukluğuna dönüyor. Anneannem

Emine yaşlandığında “Rüyamda çocukluğumun geçtiği bağ evinde pelit

ağaçları üzerinde dolaşıyorum, beni yoruyorlar” demişti.

 

Ben de bu yazımda çocukluğumun geçtiği Konya merkezde Karaman Caddesi

üzerindeki bağ evindeki yaşantımdan söz edeceğim. Bağ evimiz Konya

merkezden yaklaşık 3 km güneydeydi.  Karaman yönünde bizim bağa

gelmeden ALTIYOL denilen noktaya bugün büyük bir köprülü kavşak

yapılmış durumda.  Bu kavşağı geçince yola cephe camiin hemen güneyi

bizim bağdı. Halen burada NURANİYE KURAN KURSU yer almakta.

Bağımız yaklaşık 3400 m2 idi. Hem Karaman caddesine ve hem de arkadaki

yola da cepheydi.

 

1950’li yıllarda anneannem, babam, annem ve biz 2 kardeş yazları bağa

göçerdik. Dedem Mehmet Bildirici 1948 yılında vefat etmişti. Biz bağa

yazları göçer, kışın şehir evine dönerdik.

 

Karaman caddesi sonradan oluşan Karatay ve Meram ilçeleri arasında

sınır olmuştur. Evimiz ve bağımız aynı caddede bağ evimiz 2-3 km kadar

güneyde idi.

 

Şehir evimiz Meram ilçesinde, bağımız Karatay ilçesine dâhildir.

Bağımızın yerinde bu gün Nuraniye Kursu yer almaktadır.

Evimize sokaktan bir kapı ile bir iç avluya girilirdi. Bunun alanı

yaklaşık 25-30 m2 idi. Burada yakacaklar (bağdan toplanan odun ve ince

dallar) ve ÖRTME bulunur, sadece üzeri kapalı bir yer, yemekler burada

pişirilirdi.  Avlunun kuzeyinden bir ahıra ve ahır sekisine girilirdi.

Ben çocukken ahırda hayvanlarımız yoktu. Dedemin bir eşeği ve iki

tekerlekli bir arabası vardı. Ahır içinden 8-10 merdivenle bir odaya

çıkılırdı. Bu oda hayvanların nefesinden ısınırdı. Avlunun hemen

batısında hem avlu ve giriş kapısını gören ve hem de bahçeyi gören

girişi bahçeden küçük bir oda vardı.

 

Burası dedemin devamlı oturduğu odaydı. Burada sigara içer vakit

geçirirdi, odada resim ve gazete bulundurmazdı, melaikeler giremez

diye.  Buradan bir de koca oda vardı ama pencereleri tahta ile kapalı

hiç işlenmemiş bir oda. Hela bahçede idi. Dıştan oda girişi önünde bir

kuyu ve önünde havuzumuz vardı. Ben küçükken kuyudan gözleri bağlı

eşek döner kuyudan havuza su çekerdi. Buradan yapılan sebzeler ve

ağaçlar sulanırdı. Havuzun yanında ulu bir dut ağacımız vardı. Bağımız

dıştan kerpiç duvarlarla çevrili idi. Bağın hemen hemen yarısı üzüm

bağı idi. Üzümler o dönemde Meram çayının kışın sel suları ile

sulanırdı. Bağ 1-2 m derinliğinde kışın suyla doldurulurdu. Bu yazın

üzümler için yeterli idi. Dedem meyveye meraklı idi. Kayısı, erik elma

yanında çeşitli aşı armut ağaçları vardı. Şeker armudu, nar armudu,

kumpanya armut ..vs. Dedem mahallenin en yaşlısı idi, bayram günleri

önce bizim evde toplanılır, sonra öğleye kadar erkekler bayram

gezerdi. Kısaca hatırlayabildiğim kadar komşularımdan bahsedeceğim.

 

Keşke bunları önceden bir bir yazsaymışım? Hemen güneyimizde evleri

bize bitişik İsa Tanrıöver vardı. Babası Hasan, dedemin iyi

arkadaşıymış. Biz ona Esa derdik. Bir oğlu Ali Tellal Pazarında halı

kilim satardı. En küçük kızları Şerife tam benimle yaşıttı, onunla

evcilik oynadığımızı hatırlıyorum, ablaları Münire ve Safu vardı. Esa

fakirdi yüklü bir para cezası ödedi kızlarını ilkokula

göndermedi.!!!!!!

 

Onun güneyinde Eskilli Yahya vardı. Karşımızda en yakın komşumuz

Kamila eşi Zekiye Abla çok şen şakrak bir kadın idi. Oğlu Osman benden

büyüktü. Görüşürdük Onların güneyinde 3 kardeş Köse Hocalar vardı.

Köse Ahmet Efendi, dedemin çok yakın arkadaşı idi. İmamdı. Üç oğlu

vardı Mehmet, Ömer Mustafa, Mehmet Abi Esnaf Dernekleri kâtibi idi.

Bir kaç defa görüşmüştük. Benim yaşıtım Mustafa Yorgancı ve Akşehir’e

yerleşmişti. Ahmet Efendinin oğullarından büyük kızları vardı. Kaç

göçe (erkeklerle görüşmemeye) aşırı dikkat ederlerdi. Daha güneyde

ağabeyi Ali vardı. Eşi Cemile Ablaydı, kızları vardı. Daha güneyde

sokak içinde ağabeyleri Hüseyin Efendi vardı, onun oğulları hep esnaf

oldu. Bu kardeşin bağları geniş alanı kaplıyordu. Sanki atadan

bölünmüştü.

 

Arka sokağımızda Kazancılar vardı, bu sokakta bağımızın girişi yoktu.

Oğulları Cavit bizim yaşıttı. Yanında Cenazeler vardı. Aynı ada içinde

yaşıtımız Tavukçu Mehmet ve Ahmet vardı. Ahmet daha sonra araba bayii

oldu. İki ablası Suudi Arabistan’a baba ve oğula gelin gittiler. Ben

oğlu ile Suudi Arabistan’da karşılaştım. Bakkal Mustalli (Mustafa Ali)

oğlu Zekai, İbrahim, ilkokul arkadaşım Mehmet Ali Aşık….

 

Şimdi dönüp bir değerlendirme yaptığımda bu insanlar uzun uzun yıllar

burada yaşadığı, nereden geldikleri konusunda bir şey denilemeyeceği,

görülmektedir. İşin en ilginç benim yaşıtlarımdan kaç kişi okudu,

Konya Lisesi’ne ve İstanbul’da üniversiteye giden tek kişi benim!!!!!!

Peki kızlardan!!!!! hiç yok.  Belki bu arkadaşların çocukları

okumuştur?

 

O zamanlar sokaklarda in cin top oynardı. Şimdi her taraflar apartman

olmuş, dükkân olmuş, o günlerden kala kala bu satırlar kaldı. Çocukluk

arkadaşım Zekai Mert ile dün ve bugün çekilmiş iki resim konacaktır.

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

BÜTÜN MESELE, KONYANIN RUHUNU ANLAYABİLMEKTE!

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0