Haftanın Sözleri;
■ Yükün dürüstlükse gücün düşer belki ama, başım düşmez. (Kızılderili Atasözü)
■ Kaliteli insan işiyle, boş insan kişiyle uğraşır.
■ Hangi iş ağır geliyorsa ondan başla! Kaldırdığın ağırlık miktarınca sana ferahlık gelecektir. (Ataullah İskenderi
■ Değişmenin sırrı tüm enerjinizi geçmişi temizlemeye harcamak değildir, yeniyi oluşturmaya vermektir. (Sokrates)
…
Dinle Neyden:
■ Ey güzel yüzü yüzlerce ‘ay’ a bedel olan sevgili!
“Gece oldu, vakit geçti, ay çıktı ” deme, acele etme!
Ey can Kabesi! Senin yüzünün nurundan her mescitte benim güneşten bir mihrabım var.
Senin yüzünden can meclisi öyle nurlu, öyle parlaktır ki, dostların canı gözlerdeki nur, orada yanan çerağlar, aydınlığı hep can meclisinden, senin nurundan alırlar.
Ey sevgili! Sen ferahlık içinde ferahlıksın. Allah’ın makbul kulları için açtığı kapıların anahtarı sensin; gitme! (Hz. Mevlana)
…
Haftanın Şiirleri;
■Mekke’yle Medine arası yollar,
Çizik çizik hasret yarası yollar
Vardığı her nokta yine başlangıç
Gittikçe Allah’a varası yollar…
(Necip Fazıl Kısakürek)
■.Ne vakit bir yasamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yasamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
Içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.”
(Attila İlhan)
■ Çalmadık, çırpmadık.
Yediysek cebimizden,
Harcadıysak ömrümüzden…
(Can Yücel)
■ Her sabah seninle başlar
Ve ben her sabah
Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım..
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
…
■ Derviş sormuş:
Efendim çok mutluyum nereye gitsem karşıma güzel insanlar çıkıyor. Her şey
nasıl da değişti.
Mürşid yanıt vermiş:;
“Sen değiştin…”
■ Her şey değişebilir, hatta kendi irademizle değiştiririz. Değişmeyecek olan, hayata şekil veren ve ona bizim damgamızı basan şeylerdir. (A.H. Tanpınar)
…
Yaşananlara bakarak;
‘İmkansız’ dedi gurur,
‘Riskli’ dedi tecrübe,
‘Manasız’ dedi mantık,
‘Yine de denemeye değer’ dedi kalp.
Ve kalp kazandı çok şükür..
…
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
(Pablo Neruda)
…
Bu dünyada ne kazandıysanız yiyiniz!
Yoksa öleceğiz bir gün, gömecekler
Bir kaç gün övecekler
Sonra kalan malını bölecekler
Hatta memnun kalmayıp sövecekler!
(Neyzen Tevfik)
…
Haftanın Fıkrası;
Güzel bir kadının otomobilinin lastiği patlamıştı. Arabayı kenarına çekti, birkaç dakika sonra yoldan geçen bir araba durdu. İçindeki adam indi, nezaketle kadına sordu.
“Acaba yardımda bulunabilir miyim?”
“Bilmem ki, arabamın lastiği patladı.”
Adam, hemen aletlerini toparladı, arabanın tekerleğini çıkardı. Kan ter içinde lastiği tamir etti ve yerine taktı. Kadınla konuşa konuşa iyice ahbaplığı ilerletmiş, sıra randevu istemeye gelmişti.
“Sizinle bir daha nerede görüşebiliriz?”
Kadın çapkın bir ifade ile yanıt verdi:
“Bilmem, arabamın lastiği ne zaman patlar?”
…
Aristo Büyük İskender’e ne dedi?
Büyük İskender, felsefenin duayeni sayılan Aristo’ya bir mektup yazar ve sorar:
“Zapt ettiğim topraklardaki insanları egemenliğim altında tutabilmek için neler yapmalıyım?”
1. Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?
2. Onları hapse mi atayım?
3. Yoksa kılıçtan mı geçireyim?
Aristo’nun yanıtı şöyle oldu;
1. Sürgüne gönderirsen orada toplanıp sana karşı başkaldırırlar,
2. Hapishaneye atarsan hapishaneler militan yuvası olur,
denetimden çıkar,
3. Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.
Çözüm olarak şu öğüdü verir:
“İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, onlar birbiriyle kavga ederken sen hakem rolüne gireceksin ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın. ”
—
Üç grup insan;
■ Dünyada üç grup insan vardır;
Bir şeyi yaratan ya da yapan küçük seçilmiş bir grup,
Bir şeyin yapılmasını seyreden büyükçe başka bir grup,
Neyin olup bittiğini bilmeden yaşayan kalabalık.
—
Haftanın Bercesteleri;
■ Rüsûm-ı lutf u kerem halk içinde mensîdir
Fakat alıp verilir bir selam kalmıştır.
( Halk arasında iyilik, lütuf, bağışlama gibi hasletler çoktan kaybolup gitmiştir.)
■ Ahâlî ızz ü devlette, reaya emn ü râhatta
Hüner erbâbı rif’atte cihân yek-pâre nûrânî
(Halk yüce ve itibarlı, vatandaş huzur ve emniyette; hüner sahipleri de el üstünde tutulmakta. Dünya baştanbaşa aydınlık)
■ Olmuş o kadar halk-ı cihân mekrde üstâd
Kim sâbıka-i şöhret-i şeytan unutulmuş’ (İnsanlar hilekârlıkta o derece ileri gitmişler ki şeytanın bu konudaki şöhreti unutulup gitmiş!)
■ Göz yumma güneşten ne kadar nuru kararsa
Sönmez edebi, her gecenin gündüzü vardır.
(Tevfik Fikret)
■ Anmaz oldun bizi mihrinle muhabbet
bu mudur
Yılda bir görmez olduk seni ülfet bu mudur
(İzmirli Ruhi)
■ Ehl-i diller arasında aradım kıldım taleb
Her hüner makbul imiş illa edeb illa edeb.
(Lâ-edri)
…
Laf Salatası;
– Karanlığa küfredeceğine bir jeneratör al kendine. Elektrik kesintileri rutine bindi ona göre!
– Erkekler daldan dala atlayıp gönül eğlendirip dururlar. Ama nafile. Bir gün baltayı tek taşa vururlar!
– 1 milyon dolarlık mülk alıp 3 yıl satmayana Türk vatandaşlığı verilecekmiş. Yalnızca meraktan soruyorum, biri çıkıp “Parayla değil mi? Parayı bastırıp bütün ülkeyi alıyorum” dese ne yapılacak?
– Denizli’de 50 kiloluk Esra Uyuz tam 225 çöp şiş yiyerek, çöp şiş yeme rekorunu kırmış. Ah Esra evde kaldın kızım. Hangi çılgın erkek 225 çöp şiş yiyen bir kızla evlenmek ister? Düşün, lokantaya gidiyorsun ve hesabı öderken arabanın da anahtarını veriyorsun. Başka türlü nasıl ödenecek o hesap?
(İbrahim Ormancı)
Kasteciler ve gazeteciler arasındaki 8 fark