17 Ağustos’un yıldönümünde Başkan Arslan’dan deprem uyarısı

Başkan Arslan, depremlerde yaşamını yitiren vatandaşları saygıyla anarken, Türkiye’nin hâlâ afetlere karşı dirençli kentleşme konusunda istenilen seviyeye ulaşamadığını vurguladı.
Arslan, “17 Ağustos 1999 Marmara depremlerinin üzerinden 26 yıl geçti, çeyrek asrı da geride bıraktık ama depreme dirençli kentleşmede istediğimiz yolu katedemedik. Afetler ve iklim değişikliğinin etkileri dünyada uzun süredir gündemdeyken, ülkemizde afet risklerini azaltmaya yönelik çalışmalar yetersiz kaldı. Bu da toplumu afet tehlikelerine karşı savunmasız hale getirdi” dedi.

“Doğal afetlerle mücadele kültürü oluşturulamadı”

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen 100 yıllık süreçte yüz binlerce vatandaşın depremler ve diğer afetlerde hayatını kaybettiğini hatırlatan Arslan, “Afetlerle mücadele kültürü ülkemizde oluşturulamadı. Kamusal sorumluluklar yerine getirilmedi. Adalet sistemi ise afet suçları karşısında yetersiz kaldı” şeklinde Türkiye’deki durumu özetledi.

“Afet Daire Başkanlıkları kritik bir fırsat”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belediyelerde “Afet Daire Başkanlıkları” ve “Afet Şube Müdürlükleri”nin kurulmasının önemli bir adım olduğunu belirten Arslan, “Bu birimler afet risk yönetiminde hayati rol üstlenecek. Ancak liyakatsiz atamalar yapılmaması gerekir. Yerel yönetimler bu görevleri ciddiyetle ele almalı, aksi halde gelecekteki depremlerde can kayıpları kaçınılmaz olacaktır.” İfadelerini kullandı.

“Yapı denetim yasası revize edilmeli”

Yapılaşmada en kritik unsurun denetim olduğuna dikkat çeken Arslan, mevcut Yapı Denetim Yasası’nın ihtiyacı karşılamadığını ifade ederek, “Denetimler sıkılaştırılmalı, belediyelerde yeterli kadrolar tahsis edilmeli. Yasada gerekli revizyonlar yapılarak uygulamaya yönelik gerçekçi denetimler planlanmalıdır” dedi.Arslan yenimeramcom aracılığı ile
“17 Ağustos’un 26. yılında tek temennimiz bundan sonraki depremlerde tekrar yıkımlar yaşamamak. Bunun için yerel yönetimlere büyük sorumluluklar düşüyor. Bu sorumlulukların hakkıyla yerine getirilmesi, vatandaşlarımızın en temel hakkı olan yaşam hakkının güvencesi olacaktır.” Uyarısında bulundu

(Özel Haber)