
Babasının dedesinin 130 yıl önce başladığı keçeciliği 4’üncü kuşak olarak devam ettiren Yunus Girgiç (34), İrfa Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’ndeki atölyesinde, Hazreti Mevlana’nın 752’nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri nedeniyle yoğunluk yaşıyor.
‘YAPIMINDA SADECE SU, SABUN VE YÜN KULLANILIYOR’
Mevlevilerin bazı eşyalarının keçeden üretildiğini söyleyen Girgiç, “Keçe, milattan önce 3’üncü yüzyılda doğmuş bir Türk sanatı, Türk geleneği. Ben de günümüzde 4’üncü kuşak olarak bu sanatı devam ettiriyorum. Keçecilik mesleğini Mevlevilerle birlikte düşündüğümüz zaman, başlarındaki sikkeli, arakiyeleri, haydariyeleri keçeden üretiyoruz. Keçe yapımında sadece su, sabun ve yün kullanılıyor. Teknolojinin olabildiğince az kullanılan bir malzeme, yapıldığı ilk günden bu yana değişmeyen bir meslek. Yeni nesil ürünler de yapılabiliyor. Şapka, terlik, patik ve ceket, yelek de üretiliyor. Yer sergisi, halı ve kilim de yapılıyor. Mevlana Haftası nedeniyle bir yoğunluk yaşıyoruz. Keçeciliği gelen misafirlerimiz seviyor, biz de yoğun bir şekilde çalışıyoruz” dedi.
‘ESKİDEN ZANAATTI, ŞİMDİ KESİNLİKLE BİR SANAT’
Son dönemde çeşitli kıyafetlerde keçe kullanıldığını belirten Yunus Girgiç, “Sadece semazen sikkesi değil, herkes için ürünlerimiz var. İnsanlar, vücuduna temas eden ürünlerin doğal malzeme olmasını istiyor. Hem sağlıkları hem de konfor için keçe tercih ediyorlar. Keçe yağmurlu havalarda suyu hemen geçirmez, şekli bozulmaz. Bu nedenle güncel giyim kuşamda insanlar kullanmak istiyor. Hem kullanım rahatlığı hem de geleneksel bir ürün olduğu için kültürel bir malzeme olarak da üstünde taşımak istiyorlar. Keçecilik, Türk kültürünün üretmiş olduğu bir meslek dalı. Eskiden zanaattı, şimdi kesinlikle bir sanat. Bu sanatı da hakkıyla öğrenmek gerekiyor. Keçe artık sadece çoban kepeneği, yer sergisi değil. Günümüzde birçok ürün yapılabiliyor. Özellikle gençlere tavsiyem, mesleğin unutulmaması adına işi öğrenmelerini istiyorum” diye konuştu.
‘AİLEDE DOĞAN HERKES, BU MESLEĞİ ÖĞRENMEK ZORUNDA’
Yunus Girgiç, “Elimizden geldiği kadar yetiştirmek için hem öğrencilerimiz, ham çıraklarımız var. Kendi çocuklarım var daha yaşları çok küçük ama onlara da öğreteceğiz. Ailemizin bir prensibi var. Ailede doğan herkes, bu mesleği öğrenmek zorunda. Ama meslek olarak yapmak zorunda değil” dedi.
Kaynak: DHA
Gazze’den Gelen Çocukların Resimleri Tedem Kolejinde sergilendi
1
Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı Konya’ya iniş yaptı
133406 kez okundu
2
Konya’daki o markaya ait peyniri yemeyin! İfşa oldu
128879 kez okundu
3
Konya’da metrelerce kuyruk oluştu
113549 kez okundu
4
Meram Belediyesi’nden Dünya Günü’nde doğaya çifte dokunuş
112094 kez okundu
5
Bakanlık duyurdu! Konya’daki o markalar tağşiş ürün satıyormuş
108968 kez okundu
6
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Hemşirelik Haftasında çifte bayram
68994 kez okundu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.