Kurban Bayramı Geldi

Kurban bayramı Konya’da bir başka geçer. Konyalı kurban bayramına çok önem verir. Önem vermesinin sebebi şu; Afrika’da et yüzünü yılda bir kere görme imkanı bulan Müslüman kardeşlerimin kurban bayramının nimetlerinden yararlanmasıdır. Türk ulusu bu konuda çok hassastır. Bundan dolayı az çok vakti yerinde olan her aile muhakkak kurbanlık alır ve Allah rızası için keser veya hayır kuruluşlarına bağışlar. Konya halkı diğer illere nazaran kurban konusunda ön sırada geldiği de bir hakikattir. Konyalı bu konuda hassas ve duyarlıdır. Bu meziyette yalnız Konyalı’ya aittir. Bunu böyle bilmekte de yarar vardır. Eski siyasiler Konya’ya bir çamur attılar. Bu çamur yıllar yılı devam etti. Ne imiş Konyalı gerici gibi pis bir çamurdu. Çok şükür atılan bu çamurun izi bile kalmadı, silindi gitti. Konya bugün için modern bir şehir olarak dimdik ayakta kalmaktadır. 5’in üzerinde üniversitesi yüz binin üzerinde öğrencisi olan cadde ve sokakları, parkları ve alışveriş merkezleri olan Orta Anadolu’nun yıldızıdır. Mevlana hazretlerinin Konya da bulunması ayrı bir hava vermektedir. 1000’in üzerinde Konya’nın merkezinde camiisi vardır. Güvenli ve huzurlu bir ildir Konya. Konya da anarşi hiçbir surette barınmamaktadır. Barınması da hiç mümkün değildir. Şimdi biraz da kurban bayramının öneminden söz edelim. İnsanlık semasında Rabbani bir güneş parlamakta olan yüce dinimiz İslam, müminlere pek çok mübarek gün ve geceler ihsan etmiştir. Bunlardan biri de idrak etmiş bulunduğumuz, fazileti çok büyük olan mübarek kurban bayramı gün ve gecesidir. Dünya’nın aldatıcı duygularından, geçici servet ve makamlarından sıyrılarak kardeş kardeşe, yan yana, omuz omuza Allah’ın yüce huzuruna yönelmiş bulunmaktayız. Hz.Peygamber “Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmez ise namazgahımıza yaklaşmasın.” buyurmaktadır.       Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” emr-i ilahisine uyarak, şartları müsait olan her Müslümanın kurban vecibesini yerine getirmesi lazımdır. Müslüman geçici dünyanın geçici lezzetlerine aldanıp ta Allah’ın emir ve yasaklarını ihmal edemez. Kurban Allah-u Teala’ya yaklaşmaktır, Allah’a kul olmanın şuuruna ermektir. Bunun içindir ki; kurban kesen bir Müslüman kurbanını her çeşit riya ve gösterişten uzak olarak ve yalnız Allah rızası için kesmesi gerektiğini kesinlikle bilir. Bilmiyorsa öğrenmek ve ibadetlerini riyadan korumak mecburiyetindedir. Bir müjde ve saadet günü olan bu bayram gününde iyice düşünmeliyiz ki; millet olarak hatta topyekun İslam alemi olarak ilerlememiz, yükselmemiz; kardeşlik, sevgi, hürmet, birlik ve beraberlik duygularıyla birbirimize kaynaşmamıza bağlıdır. Bayramımızı İslam’ın kardeşlik, sevgi ve yardımlaşma anlayışı içinde geçirelim. Kin ve nefret duygularımızı atalım. Dargınlarımız, kırgınlarımız varsa barışalım. Yetimleri kimsesizleri gözetelim. Kurbanlarımızı da yalnız Allah rızası için keselim. Etleriyle fakirlerin yoksulların gönüllerini alalım. Arife günü sabah namazında başlayan ve bayramın dördüncü günü ikindi namazında sona eren teşrik tekbirlerini her farz namazdan sonra getirelim. Bilhassa anamızı, babamızı, hısım ve akrabalarımızı, komşularımız ve dostlarımızı ziyaret edip bayramlaşalım.