KONYASPOR DERS ÇIKARMIYOR !..

Konyaspor, Gaziantep deplasmanında yediği tek gole karşılık veremeyince puan umuduyla gittiği deplasmandan hüsranla döndü… Topa sahip olmada, toplam ve isabetli pas yüzdesinde üstünlük kuran, pozisyon sayısında fazlalık ne ararsan tüm istatistiklerde açık ara bir Konyaspor ne yazık ki tıpkı bir önceki maçta olduğu gibi yine duran topta üstelik zıplamadan iki ayağı yerde birine kafa vurdurup yediği golle mağlup oldu. Konyaspor dersine çalışmıyor demek ki, iki hafta üst üste birbirinin kopyası gibi goller yedi duran toptan. Nedeni ve niçini üzerinde durulması gerekirdi ama olmamış, yeterince ders çıkartılmamış demek ki. İstatistiklerde ev sahibi 295, Konyaspor ise 523 pas yapmış. Topla oynama deseniz yüzde 36’ya yüzde 64 yine Konyaspor üstün. İyi de bu ezici üstünlük neden skor tabelasına yansımıyor, işte esas ders çıkartılması gereken bir başka nokta da burada. Öncelikle İsmail Kartal kimi nerede hangi pozisyonda oynatacağına bir karar vermeli. Lig uzun bir maraton gerçekten, her oyuncudan faydalanmak adına belki küçük değişiklikler olabilir diye düşünüyordur, ancak her hafta daha da iyi olmasını beklediğimiz kadro ne yazık ki daha da geriye giden skorlar alıyor ve doğrusu puan kaptırmamamız gereken rakipler karşısında da bu beklenmedik sonuçlar ortaya çıkıyorsa artık bazı şeylerin de netleşmesi gerekir sanırım. Elbette deplasmanda alınan bu hüsran sonucun tek sorumlusu teknik direktör İsmail Kartal değil. Ders çıkarmayan, özellikle duran toplarda nerede nasıl duracağını bilmeyenler de var. Malatya maçında yenilen kafa golü neyse de Gaziantep deplasmanında 1.79’luk Muhammet Demir’in iki ayağı yerde rahatça kafayla gol atması olacak iş değil. Böyle bir gol kabul edilemez arkadaş… Doğrusu isimlere takılmak hiç adetim değildir ama ilk yarı boyunca İsmail Kartal’ın sanırım büyük umutla ilk 11’e dahil ettiği Musa Çağıran’ın hiç etkili olamadığı, hatta hemen hemen her ikili mücadelede yerde kalması, hakemin bu pozisyonların çoğunda devam kararı vermesi enteresandı. Maçın ilk 45 dakikasında sadece Miya’nın vurduğu, kalecinin çıkardığı şutu vardı başka da pozisyon yoktu. 2. yarı ise Musa yerini Oğuz Kaan’a bıraktı. Daha sonraki dakikalarda Milosevic çıktı Shengelia girdi, takım mağlup duruma düştükten sonra da bu kez Miya çıktı Cikalleshi sahaya sürüldü. Konyaspor’da başka da değişiklik olmadı. Oysa 5 değişiklik hakkı var, sanırım unutuluyor. Miya’yla ve Ömer Ali ile gole yaklaştı olmadı, hatta Ömer Ali direğe takıldı, başka not alacak ciddi pozisyon olmadı. Pas yüzdesi çok yüksek istatistiklere bakıldığında ancak istediğin kadar top da dolaştır hep yan pas geri pas ağırlık olunca tabelayı değiştirme şansın da rakibin yapacağı büyük hatalara kalıyor. Sen topla sabaha kadar oyna, ceza sahasına girmedikten sonra ancak uzaktan şutlara duran toplara kalırsın, biri gol olsa diye bekler durursun ne yazık ki. Neticede Gaziantep deplasmanında 3 puan kaybedildi. Üstelik hani rakibin çok iyi olur da vurursun atamazsın olmaz, hani istesen de bazen şanssızlık dersin, o da yok. Gaziantep o kadar iyi değildi ki 3 puanı hak etti desek, o da yok ama bizde de gol yok. Bu rakibe yenilmek, namağlup unvanını bu kadar basit yitirmek üzücü oldu. Yakalanan onca pozisyon var ama gol yoksa, çok net bu işte bir terslik var. Konyaspor daha iyi olmasını beklediğimiz günlerde şaşırtıyorsa bu duruma bir an önce neşter vurulmalı, gereken dersleri çıkarmayanlara da gerekirse sert uyarılarda bulunulmalıdır. Hakem deseniz ne yazık ki oyunu hızlandırmak yerine o kadar çok durdurdu, top o kadar az kaldı ki oyunda anlamak mümkün değildi. Neticede deplasmanda hüsran yaşayan, 5 maçtan 3’ünde gol dahi atamayan Konyaspor, Antalya’da 5 golle şov yapan Başakşehir’i konuk edecek. Pazar günü çok zorlu bir mücadele olacak da Konyaspor dersini iyi çalışacak mı bekleyip göreceğiz…