KONYA'DA EĞİTİM

Şehrimiz merkezinde Büyükşehir ile Selçuklu, Meram ve Karatay ilçelerimizde 1.300.000 nüfusa, tamamında ise 2.205.609 insanımıza hizmet verilmektedir. Nüfus artışı, daha doğrusu şehir merkezine nüfusun kaymasıyla birlikte merkezdeki ihtiyaçlar da ona göre artmıştır. Hadim'e bağlı İğdeören (Honuslar) köyünde iki adet devlet okulu kapalı vaziyettedir. Zira öğrencisi azdır ve taşımalı eğitim ile farklı köylerde eğitim yapılmaktadır. Diğer taraftan Selçuklu ilçemizin merkezdeki bazı okullarında sınıf mevcutları 68' lere kadar çıkmış durumdadır. 2004 yıllında okullardaki sınıf mevcutları ortalaması 65 üzerindeyken şu anda Selçuklu Meram ve Karatay'da, ilçesine göre 31-35 civarına kadar düşmüş durumdadır. Tabii ki bu rakamlar ortalamadır. Selçuklu-Sızma Mahallesi'nde sınıflarda 15 öğrenci mevcutken, şehir merkezinde bu sayılar fazlaca artmaktadır. Hükümetin eğitim yatırımlarının yanı sıra bir taraftan eski Özel İdare Genel Sekreterliği, Büyükşehir ve merkez ilçe belediyeleri diğer taraftan hayırseverler marifetiyle bir hayli okul yapılmıştır. Bu arada Özel İdareler kapatıldıktan sonra hükümet tarafından 1950 derslik yapımı programa alınmıştır. Bir hakkı teslim etmekte fayda var. Eski Milli Eğitim Bakan yardımcımız Konya Milletvekilimiz Orhan Erdem Bey'in gayretleri ve çalışmaları aşikardır. O dönemlerde belediyelere "Ödeneklerde problem yok, arsa temini yapalım" denilmiştir. Devlet okullarının fiziki yapıları, bahçe tanzimleri ve idari sistemleri çok iyi bir konuma getirilmiştir. Şimdi yapılacak iş; okulların içini, bilimle, fenle, edebiyatla hülasa modern eğitim neyi gerektiriyorsa o argümanlarla doldurmaktır. Bu manada başta il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlerimiz olmak üzere tüm idarecilerimizin üzerine düşeni yapmak zorundadır. Eskiden okul müdürlerimizin koridordan bozma odalarda hizmet verdiği günleri hatırlıyoruz. Bugüne geldiğimizde fiziki yapılanmanın tamamlandığı, öğretmen atamalarının yapıldığı bir ortam oluşmuş durumda. Hal böyle iken, Türkiye'nin ve Konya'nın eğitimdeki başarısının artırılması gereklidir, zorunludur; buna mecburuz. Okul müdürlerimizin kendi şahsi gayretleri ve ekibin motive edilmesiyle birlikte tüm okullardaki başarı seviyesi yükselecektir. Milli eğitimdeki kural, müfredat, sınav sistemi ve farklı uygulamalar kurumsal bir yapıya kavuşturulmalıdır. Gelen bakanların insiyatifleri doğrultusunda günübirlik uygulamalardan verim alınmamıştır ve alınamaz. 1970 yıllarında üniversite giriş sınavı tek iken bugünkü sistemde 2 ya da 3'e çıkartılmış durumda. Hangisinin doğru olduğuna eğitimci kardeşlerimiz daha çok beyin jimnastiği yaparak karar vermelidir. 1960'lı yıllarda okuma yazmayı "tümevarım" yöntemi ile öğrendik. Daha sonra bunun yanlış olduğundan bahisle "tümdengelim" yöntemini uyguladık. Ezberci bir zihniyet oluşturduk. Peki bugün tekrar niçin "tümevarım"a dönüldü, anlamak mümkün değildir.Örnekler çoğaltılabilir. "Modern matematik" de bunlardan biridir. O zaman bilimin ve eğitimin gerektirdiği bütün kuralların uygulamalı bir şekilde yapıldığı bir milli eğitim sistemini uygulamalıyız. Evlatlarımız, emanet ettiğimiz ve ülkemizin geleceğini yönlendirecek nesiller yetiştiren saygıdeğer idarecilerimiz ve “öğretmenlerimiz”e çok iş düşüyor. Sorumluluğunuz çetin… Bu ülkeyi emanet edeceğimiz yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Hepinize minnettarız. Selamlarımızı ve saygılarımızı sunarım.