EKMEKTEN SUDAN DAHA FAZLA HUZURA, GÜVENE İHTİYACIMIZ VAR DESEK YALAN OLMAZ

Yüce Türk ulusunun istediği tek şey huzur ve güvendir.Huzur ve güven ekmekten sudan daha fazla ihtiyaçtır.Huzur deyip geçmeyelim.İnsanlar için ve bugün için huzurun neden önemli olduğu bilinmektedir.Çok önemli bir konudur.Eski huzursuz günleri aklıma getiriyorum Mart 2019 günü kendi kendime şöyle diyorum.Çok şükür Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milleti huzurlu bir gün yaşamaktayız.Şu anda Türkiye genelinde Belediye seçimleri var.Ama huzur içinde bir de ortamı vardır demek oluyor ki seçimden dolayı çok fazla bir sendin bendim diye kötü bir ortamı yok desek yalan olmaz.Seçim adıma siyasi bambaşka bir şeydir.Seçmenler kime oy vereceğini aylar evvel karar verdiğide bir gerçektir. Seçmen eski seçmen değil.Seçmenler acemilik devrini yaşadı.Kalfalık devrini de yaşadı.Şimdi seçmenlerin ustalık devrini de yaşamaktadır.Onun için halkın istediği tek şey huzur ve güvendir.Huzur ve güven fevkalade önemlidir, ,ikiside vardır. Huzur ve emniyet, sağlam has insanların arasında olur. Bu kıymetli memleketimizde huzur ve emniyetin daha çoğunu, daha da eminini arıyoruz.Buna hiç kimse hayır diyemez.Çünkü huzur ve emniyet, manevi olduğu için çoğundan doyulmaz ve usanılmaz.Ne kadar fazla olsa, dahasını isteriz. Demek ki, huzur ve emniyet, bizim ekmekten sudan daha önemli ihtiyacımızdır.Devamlı olarak istediğimiz pek önemli ihtiyacımızı yalnış yerde beklemeyelim de bu mühim ihtiyacımızı karşılayabilmek için olacak yerden bekleyelim. Olacak yerini aramadan tek bir yerden bekleyişimiz, bizi neye benzetiyor, anlayan takdir eder.Huzurun, emniyetin yanlış yerden beklenmesiyle, ümitlerimiz büyüyüp, delikanlı oluyor. Esasen huzur ve emniyetin ana kaynağı, aile ocakları ve ana kucaklarıdır.Huzur ve emniyet oradan başlar, oradan gelir.Analar, babalar, şahsıyetin temelidirler.”Sözünde durmayan hem kendisi inanırlılığını kaybeder, hem de toplumun huzur ve emniyetine mikrop saçar” diyen ana babalar, bu önemli hususu önce kendileri bilmelidirler.”Memlekette huzur ve emniyet yok” diyen zavallılar takip edilirse görülecektir ki, o “yok” dediğini kendisi yok etmiştir.Bunlar bilerek olmuyor.Bilimsizlik ve boşluktan olan hatalardır. Dıştan iyi görünmek, bir an için iş bitirmek maksadını icra edebilir.Ama aldatmalar, moda gibi yarış halinde olursa kim kime inanacak? Huzur ve emniyet nereden gelecek? Şahsi emniyet ve huzur kısmımızı kendi bünyemizden yürütmez, kendimiz döneklik eder, yalan söylersek, başkalarından mertlik, doğruluk beklemek hastalığına yakalanmış oluruz. O zaman, bizi bizden başka kim kurtaracak?