Konya
°C
Yeni Meram
12.10.2017 08:39

Dalkesininin, Başını Kesmek!

A+
A-
12.10.2017 08:39
12.10.2017 10:20
0
7844
ABONE OL
Gemi olur, suda yüzer, Uçak olur, gökte gezer, Kalem, kâğıt neler yazar, Ormandaki varlığa bak. (Âşık Veysel Şatıroğlu) ***      Üçler Mezarlığındaki aile büyüklerimizi  ziyarete giderken, Mevlana Müzesi önünden içim burkularak geçtim. Müze önündeki asırlık ağaçlar meydan uğruna kesilip katledilince kartpostal manzarası tarihin derinliklerinde kaldı. Mevlana Müzesi taş yığını meydan bozmasıyla değil, ağaçların gölgesinde “Kubbe-i Hadraya (Yeşil Türbeye” koşut uhreviydi, cazibe merkeziydi. Günde en  4-5 kez geçtiğim Müze çevresine aylardır uğramıyor, Üçler Mezarlığına doğrudan değil eciş- bücüş sokakları dolanıp gidiyorum. Mevlana Müzesi,  ülkemizin en çok ziyaret edilen müzesidir.  Çevresindeki 150 yıllık ladin ağaçlarının kesilme gerekçesi karşıdan görünmesi olunca dedim ki; Ve minel garaip!     Sonra Hz. Peygamber’in öz sözünü çınladı:    ■ Kim bir yaş fidanı keserse Allah onu baş aşağı cehenneme atar. (Hz. Muahammed) Hz. Peygamberimiz ağaç sevgisini her fırsatta seslendirmiş dikimini de özendirmiştir;     "Kıyametin kopmakta olduğunu dahi görseniz, elinizdeki ağacı dikmeye fırsatınız varsa onu dikiniz"    Tarihin sayfalarını çeviriyoruz; bu kez de Fatih Sultan Mehmed’in gür sesini duyuyoruz; ■ Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim. ***    Ülkemizde ağaç katliamı aldı başını gidiyor. Termik santrali için kesiliyor, yol yapmak ve rantiye’ye açmak için canım ağaçlar kesiliyor. Son olarak Somanın Yırca Köyünde 6 bin zeytin ağacının temrin santral için kesilmesi ülkeyi adeta ayağa kaldırdı, Zeytin sadece ürün veren bir ağaç değil, dalları “barışın” sembolüdür.  Zeytin dalı uzatmak, savaş ve kavga değil barış istemenin zarif ifadesidir.    ■ Ormanda bile yaşasan ağacın değerini bil. (Çin Atasözü)    Ağaç sadece vefanın da çağrışımıdır;    ■ Ağaç hiçbir zaman çiçeğini bırakıp gitmez; ağacı bırakıp giden her zaman çiçektir. (Alexandre Dumas     ■ Atatürk’ün bahçe mimarı Mevlüt Baysal anlatıyor; Çankaya Köşkünün bahçesini yapıyordum. Bir gün Atatürk, yaveri ve ben bahçede dolaşıyorduk. Çok ihtiyar ve geniş bir ağaç Atanın geçeceği yolu kapatıyordu. Ağacın bir yanı dik bir sırt, diğer yanı suyu çekilmiş bir havuzdu. Ata, havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşıya geçti. Derhal atıldı; - Emrederseniz derhal keselim Paşam! Bir an yüzüme baktı, sonra dedi ki; Yahu,  sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin?   ■ Atatürk'ün Yalova'da bir çınar ağacını kesilmekten kurtarmak için kendi köşkünü raylar üzerinde 5 metre yürütmüştür. Atatürk’ün ağaç sevgisine saygıdan bu köşk günümüzde onarılmış ve ziyarete açılmıştır. Atatürk bir İngiliz diplomatı ile birlikte gezinirken birden şapkasını çıkarmış, ulu bir ağaca selam vermiş. Diplomat şaşırmış, bu selamını sormuş; Atatürk de yanıtlamış; - O bizden yaşlı, tabii ki selam vereceğiz! Ağacın dinsel açıdan da önemi büyüktür. Araştırmalarım sırasında kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de ağaç ile ilgili 31 ayet geçtiğini saptadım. Bunlardan kimileri şöyle: Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.    ■ Kötü sözün durumu da, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.    Tûr-ı Sinâ'da yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki,  hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri zeytini verir. Size o yeşil ağaçtan bir ateş yapan O'dur. Şimdi siz ondan tutuşturmaktasınız.   ■ Kıyamet kopacağı zaman bile, elinizde bir fidan bulunursa, kıyamet kopmadan dikebilecekseniz, hemen onu dikiniz.   Bir damla; Ne kadar çok çeşidin var Elma, armut, meşe, kavak Tatsız geçer sensiz bahar Sensiz toprak olur kurak. (M. Necati Öngay)
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.