Konya
°C
Yeni Meram

17.Türk Devleti ve Cumhuriyet

17.Türk Devleti ve Cumhuriyet-Baha Durmaz-Yeni Meram Gazaetesi

A+
A-
30.10.2018 00:33
29.10.2018 16:34
0
4686
ABONE OL
18.YY’ın son çeyreğinde Fransa’da, monarşinin ve Katolik kilisesinin, halk tarafından tasfiye edilmesi sonucunda “Fransız İhtilali” yaşanacaktı. İhtilal süreci kısaca, Aydınlanma çağı ile başlayan sonrasında “Amerikan Bağımsızlık Bildirgesine” kadar uzanan ve Avrupa’yı derinden etkileyen bir süreç halinde devam edecekti. Uzun yıllardır feodalite düzeninin ve mutlak yönetim anlayışı arasında ezilen halk, Fransız kralını asarak öldürecek ve “Cumhuriyet” rejimine geçiş yapacaklardı. Fransa’da başlayan bu süreçte insanlar, mutlakıyetin derdest edilebileceğini, özgür düşünce ortamının ve eşitlik kavramının gelebileceğini anlamışlardı. Bu yaşanılanların sadece Fransa sınırları içerisinde kalması mümkün değildi. İhtilal ile başlayan “Milliyetçilik” akımı çok uluslu devletlere zarar verecekti. Eski gücünü kaybetmeye başlayan Osmanlı Devleti içinde bulunduğu durumdan çeşitli ıslahatlar yaparak kurtulmaya çalışsa da ne yazık ki tebaası içinde bulunan, Rumlar, Sırplar, Bulgarlar, Ermeniler daha sonrasında Arapların milliyetçi tutumları ve Avrupalı büyük devletlerin kışkırtıcı politikalarına daha fazla dayanamayacaktı. Devlet gün geçtikçe eriyor, bir domino taşı etkisiyle tebaa içerisinde yer alan etnik unsurlar teker teker bağımsızlıklarını ilan ediyordu. 19.YY’da, Osmanlı Devleti azınlık unsurlarını devlet içerisinde tutmak için, “Osmanlıcılık, İslamcılık” gibi çeşitli fikirleri kullanmış fakat başarılı olamamıştı. 1900lere geldiğimizde daha önce denenmemiş “Türkçülük” düşüncesi ile devlet ayakta tutulmaya çalışılmış fakat I. Dünya savaşı sonucunda, Osmanlı Devleti fiilen sonlanmıştı. Artık dünya Fatih Sultan Mehmet’in, Yavuz’un veya Kanuni’nin dünyası değildi. Kuralları belirleyenler bizler değildik. Avrupalılar kuralları belirliyor bunun sonucunda da manevra alanımız daralıyordu. Bundan sonra ya yok olacaktık ya da milletçe bir nefes alıp manevra yapacaktık. Türkler tarihleri boyunca birçok tehdit ile boğuşmuştu fakat bu seferki topyekûn bir taarruzdu. Üç kıtalı bir devletten Anadolu’nun iç bölgelerine sıkıştırılmış durumdaydık. Milli mücadele safhası başlamış, doğuda Ermenileri, güneyde Fransızları topraklarımızdan atmıştık. Geriye ise İngilizlerin maşa olarak kullandığı, dünün intikamını almaya çalışan Yunanlılar kalmıştı. Uzun yıllardır çileler çeken, Viyana önlerinden, Balkan hezimetine, Arap çöllerinden, Sarıkamış’ta ve Çanakkale’de binlerce insanını yitiren Türkler son gücüyle, son mermisiyle düşmanı Anadolu’dan atmayı başarmıştı. Bu tabloda ulusal bir devlet anlayışı ve demokratik bir rejimin ürünü olan Türkiye Cumhuriyeti kurulacaktı. Zor günler geçiren Türk Milleti, sinesinden çıkarttığı, Mustafa Kemallerle, Kazım Karabekirlerle, Rauf Orbaylarla dünyaya adeta meydan okuyordu. Ne kadar genç bir devlet olarak gözüksek de binlerce yılın tecrübesiyle hala ayaktayız. Benlik kavgalarından ve menfaatlerden uzak durup cumhuriyetimize hep birlikte sahip çıkalım. Milli mücadele döneminden bugünlere gelmemizde katkıları olan kahramanlarımıza, şükranı bir borç bilir ve bu yolda canlarını hiçe sayan aziz şehitlerimizin ruhlarının şad olmasını dilerim. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.