Konya’da, sanayinin ve tarım’ın bir anlamda tarihi onunla başladı, şehrin talihi onunla döndü! Son yıllarda milat diye bir kavram var ya, o yıllarda öyle süslü-püslü laflar filanda yoktu. Eğer milatsa, milat oydu. Maksat beyaz bir sayfa açmaksa, o günün beyaz sayfası da oydu.
Konya kilometre taşları konusunda az biraz vefasız davranıyor, yada benim zamanımda değildi, neden dikkate alayım mantığının kuru inadına yatıyor!
“19 Eylül 1954 Pazar” tarihi Konya için bir dönüm noktasıdır.
Keşke anılan, değeri teslim edilen bir gün olabilseydi.
Himmet Ölçmen ve Muhittin Güzelkılınç gibi siyasilerin en az bir Bakan kadar etkili olduğu dönemlerdi o zamanlar.
Konya Şeker Fabrikasının açılış günüydü bu tarih.
1 Eylül 1954 Çarşamba günü Çumra’dan bir haber geldi. Bir pancar müstahsili 15 kilo 200 gram gelen bir pancar yetiştirmişti. Bu olay bereketli Konya topraklarında heyecan yarattı.
Konya’nın ilk şekerinin halka takdiminin 9 Eylül 1954 tarihinde yapılacağı bildirilmişti. Açılışa davet edilen Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın yurt dışı ziyaretinde bulunması nedeniyle Konya Şeker’in açılışı tehir edildi. Açılış Başbakan Adnan Menderes ve 4 Bakanın iştirakiyle 19 Eylül 1954’de yapılınca Konya Şeker’in ilk şekerleri küçük ipek torbalar içerisinde hem misafirlere hem de Konyalılara 20 Eylül 1954 tarihinde hediye edildi.
20 Eylül 1954 Pazartesi günü Başbakan Adnan Menderes saat 17.00’da İmam ve Hatip Okulunu eğitime açtı. Bu açılıştan sonra Köyceğiz’de ki 1000 yataklı Verem Hastanesinin temel atma töreni yapıldı. Konya’da ayrıca o günlerde Eski odun pazarı asfaltı, perakendeciler pazarı, Yeni Garaj dükkanları, Uluırmak asfaltı da, Vali Cemal Göktan, Belediye Reisi İbrahim Aşcıgil ve Konya Mebusu Himmet Ölçmen tarafından günler öncesinden açılışları için hazır edilmişti.
Açılışa 6000 kişi davet edilmiş, üç bin davetiye bastırılmıştı. Konya’da misafirleri ağırlayacak yeterli otel olmayınca, Konyalılar gelen misafirleri evlerinde misafir ettiler.
Şeker Fabrikasının açılışında ev sahibi Şeker Fabrikasının ilk Müdürü Arif Seyalıoğlu ve Konya Şeker Fabrikası Ziraat Müdürü Bahri Dağdaş’tı,
Eski Konya Valisi Kemal Hadimli, Yeni Vali Cemal Göktan, Eski Belediye Reisi Rüştü Özal, Yeni Belediye Reisi İbrahim Aşcıgil, Ticaret Odası ve Kalkınma Şirketi Başkanı Konya mebusu Muhittin Güzelkılıç, Alman Arge Şirketinden Profesör Buh’ta açılışta yer alan önemli isimlerdi.
Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü ve yanındaki zevat ile 21 Eylül saat 09.30’da Mevlana Müzesini ziyaret etti. Müze Müdür Vekili Mehmet Önder kendilerine izahatlarda bulundu. Çinili Kubbenin tamir edileceği müjdesini verdi.
Konya Pancar Bankasının müşterileri arasında yapmış olduğu ilk çekilişi Başhüyük Köyünden 557 nolu hesap sahibi Mustafa Kalabek kazandı. Kendisine mükafat olarak 5 altın verildi.
Konya Kristal Şekeri 23 Eylül’de piyasaya arz edildi.
Sevgili okurlar, sizlerle birlikte 62 yıl öncesine gittik. Nedenine gelince;
O tarihi açılış gününde emekli öğretmen Hacı Rüstem Sungur; “Bu fabrika Konyalıları, hayalden hakikate ulaştırdı.” diye harika bir cümle sarfetmişti.
62 yıl öncesinin ufku olan , ufuk sahibi olan insanları, bugünün tarım şehri ve sanayi şehri olan Konya’nın müjdesini vermişlerdi.
O günün tek fabrikasıydı Konya Şeker, bugün yüzlerce fabrikası olan şehre öncülük etmişti. Hayalden hakikate ulaşmak diye buna denirdi işte!
1999 yılında Konya Şeker’in başına geçen, günümüzün 26. dönem Karaman Milletvekili Recep Konuk, bugün Konya’dan bir Türkiye markası çıkarmış durumda.
ISO’nun belirlediği Ülkemizin en büyük 500 sanayi kuruluşu sıralamasında 37. sırada yer alan Konya Şeker’in nerelerden nereye geldiği gözden kaçırılmamalı diye düşünüyorum.
Konya’nın Lokomotifi o oldu. Sanayi ve tarım şehri hayalinin ilk kilometre taşıydı. 1999 yılını takip eden yıllarda üst üste yeni kilometre taşları dizmeye başladı Konya Şeker. Fabrikalar doğuran fabrika olmuştu Anadolu’da…
Kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin, yazımın başında ifade ettiğim gibi bu şehirde tarım da ve sanayi de, tarih onunla başladı, talih onunla döndü!
Keşke, Vefa kantarına çıkılabilseydi de, 19 Eylül 1954 değeri ve hakkı teslim edilebilen bir gün olabilseydi!
Bilge İnsan Merhum Prof. Dr. Erol Güngör’e Vefasızlık!