Konya AÇIK 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
KOMEK
TORKU BİSKÜVİ

Demokrasinin neresindeyiz?

Demokrasinin neresindeyiz?-Rıdvan Bülbül-Yeni Meram Gazetesi

■ Gerçek demokratik ilke, hiç kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir. (Lord Acton)
***
Öncelikle belirtelim ki, demokrasi halkın kendi kendisini yönetmesi sistemine dayanan bir yönetim biçimidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhuriyet yönetimi ile demokrasiyi benimsemiş hukuk devletidir. Demokraside halk kendini yönetecek kişileri için seçer.
Temsili demokrasiyle yönetilen halk, istediği zaman seçtiği yöneticiyi değiştirebilmektedir.

■ Demokraside ilke halkın egemenliğidir.
Milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu sağlanamazsa demokrasi, otokrasiye geçebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demağoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilenin devleti yönetebileceği zannedilir. Demokrasi, eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçiş oligarşi olur. Devam edilirse demagog’lar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar. (Platon)

Demokrasinin çeşitleri;
■ Doğrudan Demokrasi.
■Yarı Doğruda Demokrasi
■ Temsili Demokrasi’dir.
Demokrasinin Temel ilkeleri;
■ Milli Eğemenlik
Özgürlük ve Eşitlik.
■ Siyasi Partiler.

■ Demokrasilerde halk, ancak tüm yanlışları denedikten sonra doğruyu bulur. (Churchill)
■ Bir demokraside birey, sadece en yüksek güce değil, aynı zamanda en yüksek sorumluluğa da sahiptir. (Cousins)

■ İskilip’te kavga çıkar, tabancasıyla ateş eden, polislere bağıran bir de milletvekili vardır. Savcı Talak Şalk, bu milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını ister. Bir laf dolaşmaya başlar, duyanlar savcıya koşarlar;
“Milletvekili seni sürdürecek!”
Savcı aldırmaz, ancak sonra Mardin’e tayini çıkar. Bir kaç aydın Ankara’ya gider, Ecevit’le konuşurlar, Başbakan da dertlidir:
“Savcı görevini yapmış, suçlu milletvekili ancak bizi partiden ayrılmakla tehdit ediyor, ayrılırsa hükümet düşer, kriz olur. Bu nedenle savcıyı İskilip’ten aldık.”

■ İtalya’da, zorunlu göç yasasına göre, Vali suçları önlemek için güneyden gelen yoksul insanları kuzeye sokmaz, il sınırlarının dışına çıkarırlar. Anayasa Mahkemesi bu yasayı iptal eder. Başbakan Gasperi, aynı yasayı Meclis’e gönderir. Mahkemesi Başkanı Nicola’nın kararı tam bir kıssadan hissedir;
“Gereksiz bir yargı organının başında olmaktansa memleketim Napoli’ye giderim”
Ve gider. Mahkeme üyeleri de onu izler. İşçiler grev kararı alır. Başbakan, mahkeme başkanından özür diler. Tasarıyı geri çeker.
■ Faslı mücahit Barka Fransa’da öldürülür, Adalet Bakanı soruşturmaya hız verilmesini ister. Olayı Yargıç “ Le Monde ” gazetesinde duyurur, yankı bulur, Bakan sözünü geri alır.

■ Demokrasinin esas prensibi, halkın egemenliğidir. Ama milletin kendini yönetecekleri iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. (Platon)

Şuraya gelmek istiyorum, demokrasinin özünü oluşturan ilkelerden biri, en önde geleni Güçler ayrılığı ilkesidir. Ü ilke, Yargı, yasama ve yürütme erkleridir. Kimi ülkelerde basın da dördüncü güç olarak eklenmiştir.
Güçler ayrılığı ilkesi, düşünür Montesquieu tarafından ortaya atılan ve demokratik devlet yönetimini düzenleyen bir sistemdir Devlet, birimlere ayrılmıştır, her birim bağımsızdır, ayrı gücü ve sorumluluk alanları vardır.

ABD, sisteminde birimlere “hükümet birimleri” diye denirken, diğer sistemlerde “hükümet” yalnız yürütme birimini ifade eder.
■ Kuvvetler ayrılığı ilkesinin taraftarları bu ilkenin demokrasiyi koruduğunu, zorba, totaliter hükümetlere engel olduğunu savunurlar. Karşıtlarına göre ise ilkenin demokrasiyi koruması bir yana bırakılırsa, kuvvetler ayrılığı yönetimi yavaşlatmakta yürütme diktatörlüğünü desteklemekte; hesap verilebilirliği düşürmekte ve yasamanın gücünü azaltmaktadır.

Günümüzde tam olarak uygulanan bir kuvvetler ayrılığı veya kuvvetler birliğinden söz edilemese de, pek çok yönetim sistemi açık bir şekilde kuvvetler ayrılığı ya da kuvvetler birliği ilkesine dayanmaktadır.
Demokratik yönetim sistemi düzenlenirken Başkanlık ve Parlamenter sistemler arasında belirli bir seçim yapılır, bunun uygulanacak bir düzen seçimi olmak zorunda değildir. Başkanlık sisteminde kuvvetler sert bir şekilde ayrılmışken parlamenter sistemde daha ılımlı bir yapı gözlenmektedir. Ayrıca “karışık sistemler” de vardır, yönetim sistemi iki ana sistemin ortasında daha yakındır, Fransa’daki şimdiki yönetim şekli gibi.

Kuvvetlerin birliği sistemlerinde, Birleşik Krallıkta olduğu gibi yasama kurumu halk tarafından seçilir ve yasama sonra yürütme birimi hükümeti “yaratır”. Kuvvetlerin ayrılığı sistemlerinde ise yürütme birimi üyeleri yasama tarafından değil, başka çeşitli yollarla (örneğin seçimlerle) seçilirler. Parlementer sistemlerde yasama biriminin süresi dolduğunda yürütme biriminin de süresi dolmuştur. Başkanlık sistemlerinde ise yürütme biriminin süresi yasama süresine bağlı değildir, süreleri aynı zamanlarda dolabilir veya dolmaz. Önemli olan yürütme biriminin seçiminin yasama biriminden bağımsız olmasıdır. Buna karşın yürütme biriminin partisi eğer mecliste çoğunluğa sahipse, başkanlık sisteminde de belirli bir derece “kuvvetlerin birlikteliği” etkisi görülebilir. Böyle durumlar anayasal hedefleri engelleyebilir, halk tarafından büyük oranda benimsenen “yasama biriminin daha demokratik, halka daha yakın olduğu” fikrini baltalayabilir. Bu durumda yasama sadece “danışma meclisi” konumunu alır ve yürütmeyi hatalara ve fiyaskolara karşı sorumlu tutmakta isteksiz olabilir.

Bir birimin diğerlerinden üstün olmasını engellemek ve birimleri birlikte çalışmaya özendirmek için kuvvetler ayrılığı uygulayan yönetim sistemleri, frenler ve dengelerini geliştirmişlerdir. Sistemin, Montesquieu’nün
Görüşünden esinlediği kaynaklandığı bir gerçektir. Frenler ve dengeler sistemi uyarınca kimi birimler, diğer birimlere etki edebilirler. ABD Başkanının Kongreden geçen yasaları veto etme hakkı ya da Kongrenin federal mahkeme kararlarını değiştirebilmesi ayrı güç oluşturmaktadır. Kuvvetler ayrılığını benimseyen ülkelerin kendisine özgü fren ve dengeler sistemi var, göz ardı edilmemelidir.
■ Bir demokraside birey, sadece en yüksek güce değil, aynı zamanda en yüksek sorumluluğa da sahiptir. (Norman Cousins)

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Duygu ve düşünce akımı…

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0