Metropol İlçe!..

Başkan Akyürek, geçtiğimiz hafta yapılan ‘ Birlikte Konya’yız’ başlıklı basın toplantısında yaptığı konuşmada, Merkez İlçelerin dışında kalan 28 İlçe Meram gibi, Selçuklu gibi, Karatay gibi metropol ilçe oldular demişti.

Bu anlatım, Milli Eğitimin bütün liseleri, bir anda Anadolu Lisesi yapmasına benzedi!

Başkan Akyürek’te sanırım bu modaya uyarak, 28 ilçeyi toptan, bir kalemde Metropol ilçe yaptı geçti! Konya’ya ve ilçelerimize hayırlı uğurlu olsun!

Bu yaklaşım, metropol kavramını, ne olup-ne olmadığını, metropol olmanın neresinde olduğumuzu, neresinde durduğumuzu düşündürdü.

Mesela, Konya metropolünde şehre 240 kilometre mesafede olan Çeltik, metropol ilçe olmanın neresinde?

Yoksa, ‘Orda bir metropol İlçe var uzakta / O ilçe bizim metropol İlçemizdir / Gitmesekte, gelmesekte / O ilçe bizim metropol ilçemizdir’ dense daha mı doğru?

Metropol demek, ana şehir demek sevgili okurlar. İç içe geçmiş büyük kentlerden ve banliyölerden oluşan, çevreye ve ülkeye göre kültür ve ekonomi yönünden en gelişmiş olan merkez şehir demek.

Metropol kelimesinin aslı astarı Yunancadan geliyor.  Yunancada  meter, anne, ana anlamında. Polis ise şehir, kent  demek. Bu iki kelime birleştiğinde meterpolis yada metropolis kelimeleri ortaya çıkıyor.

Metropolis yani bugünkü anlamıyla metropol anakent, ana şehir anlamında karşılığını buluyor. Nüfusu milyonu aşan şehirlerde kültür, sanat, ticaret, finans gibi unsurlar geliştiğinde bu gelişmeye  şehrin metropolleşmesi  deniyor.

Anlayacağınız, bir şehrin metropol özelliğine sahip olması sadece kulelerle, yüksek katlı binalarla, yollarla, alt ve üst geçitlerle, köprülü kavşaklarla mümkün olmuyor.

Bütün yollar Roma’ya çıkar tabiri eski dünyanın dünya hakimiyetini elinde bulunduran Roma İmparatorluğu döneminin meşhur bir sözüydü. Roma merkez şehirdi. Bir anlamda o devrin en büyük metropolüydü.

Anadolu’da da bütün yollar tartışmasız Konya’ya çıkardı. Şehrin içinde ise şehrin merkezi konumunu yüzyıllarca muhafaza eden ve çevresinde yeni bir şehir oluşumuna zemin hazırlayan Alaaddin Tepesine.

Konya, Selçuklu döneminin Anadolu’daki yegane metropol şehriydi. İstanbul fethedildikten sonra bile bu özelliğini sürdürdü.

Şehirde hanlar, hamamlar, kervansaraylar, medreseler ve külliyelerin yanı sıra alimleri, sanat ve sanatçıyı koruyan hoşgörü sahibi Emirler, Vezirler ve Sultanlar vardı

Anadolu’nun ana şehri, anakenti  olan Konya, kendisinde yüzyıllar öncesinde zaten var olan bu özelliklerini ilk defa duymuş gibi, hiç bilmiyormuş gibi, daha yeni öğreniyormuş gibi,  kendileri bu şehri metropol yapmış gibi anlatmaya kalkanlara kırılmaz mı, gönül koymaz mı? Konu hakkında, böyle konuşanların ve yaklaşanların şehre karşı haksızlık yaptığını düşünüyorum. Böyle düşünülmeye devam edilirse, şehri imar eden, bayındır hale getiren, fetheden, Başkent yapan Emirlerin, Vezirlerin ve Sultanların kemikleri sızlar!

Bu şehir, yeni tabirle metropol olmayı bu dönemde görmedi sevgili metropolcüler!

Selçuklu’nun çift başlı kartalının kanatlarının gölgesinde mesut ve bahtiyar yaşadı Anadolu.

Hadi, size uyalım, metropol diyerek devam edelim. Mesela, üç Merkez İlçe için metropol deyimini kullanabilirsiniz. Kullanabilirsiniz lakin, yine de sorarlar!

Çeltik ne kadar metropol ilçe? Derbent ne kadar metropol ilçe? Emirgazi ne kadar metropol ilçe? Ahırlı ne kadar metropol ilçe?

Ya Yalıhüyük? Ya Hüyük? Ya Derebucak? Ya Güneysınır?

Metropol oldular demekle ilçelerimizin metropol olduğunu söyleyebilmek güç!

Metropole dahil oldular belki daha doğru bir cümle olabilir.

Yinede bu ifade bile metropol olmanın neresindeler sorusunun karşılığı olamaz.

Kış mevsiminin geçtiğimiz günlerdeki olumsuz şartları altında kalan bir çok İlçe, değil köy ve mahalle yollarını açmayı, ilçe merkezindeki karları temizleyemedi.

Hem Metropol şehir, hemde metropol İlçeler kışa ve kara teslim oldular!

Kültür, sanat, ekonomi ve sanayi yatırımlarını, kalkınmışlığı ve gelişmişliği daha saymadık!

Bir zamanlar Anadolu, Selçuklu kartalının kanatları altındaydı. Bugün, metropol ilçe oldukları ilan edilen 28 ilçe, Konya Büyükşehrin kanatları altında olduklarını hissetmek ve yaşamak istiyorlar!