Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Prefabrik evlere ilgi arttı: Uzmanından öneriler

 Selçuk Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisliği mezunu, Ömer Faruk Sancaktar’la prefabrik evler üzerine konuştuk. Sadece yazlık veya geçici yapılar mı, son zamanlarda prefabrik evlere ilgi nasıl, halk arasında depreme dayanıklılığı sıkça tartışılan prefabrik evlerin depreme dayanıklılığı ve teknik açıdan durumunu sorduk. Sancaktar, prefabrik evlerin ömrü, yalıtım ve konfor açısından yeterliliği, ruhsat ve yasal süreçlerin nasıl işlediği, çevre ve sürdürülebilirlik açısından prefabrik yapıları nasıl değerlendirdiği gibi görüşlerini aktararak, Türkiye’de deprem gerçeği düşünüldüğünde prefabrik evlerin çözüm olup olamayacağına ilişkin bilgiler paylaştı.

 

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

 

Elbette. Ben Ömer Faruk Sancaktar, 2015 yılında Selçuk Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum. Uzun süredir konut ve modüler çelik sektörünü yakından takip ediyorum ve prefabrik evler üzerine araştırmalar yapıyorum. Özellikle ekonomik ve hızlı konut çözümleriyle ilgileniyorum.

 

Prefabrik evleri tercih edecekler için öne çıkan temel nedenler neler?

 

En önemli nedenler hız, maliyet avantajı ve esneklik. Geleneksel betonarme yapılara göre çok daha kısa sürede teslim ediliyorlar. Ayrıca bütçesi sınırlı olanlar için erişilebilir bir konut alternatifi sunuyorlar.

 

Prefabrik evler sadece yazlık veya geçici yapılar mı?

 

Kesinlikle hayır. Artık dört mevsim kullanılabilen, yalıtımı güçlü, estetik açıdan modern prefabrik evler üretiliyor. Birçok aile bu evlerde sürekli yaşamayı tercih ediyor.

 

Son dönemde prefabrik evlere ilgi nasıl. Bir inşaat mühendisi olarak bu ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Prefabrik evlere olan ilgi bence oldukça doğal. Artan yapı maliyetleri, zaman kısıtları ve deprem gerçeği insanları daha rasyonel çözümlere yönlendiriyor. Prefabrik yapılar, mühendislik açısından doğru tasarlandığında hem güvenli hem de ekonomik alternatifler sunuyor.

 

Halk arasında prefabrik evlerin depreme dayanıklılığı sıkça tartışılıyor. Teknik açıdan durum nedir?

 

Prefabrik evler, hafif çelik ve modüler sistemlerle üretildiği için deprem anında betonarme yapılara kıyasla daha esnek davranır. Asıl önemli olan, projelendirme sürecinin yürürlükteki deprem yönetmeliğine uygun yapılması ve zemine doğru şekilde uygulanmasıdır. Doğru mühendislik hesabı yapılırsa prefabrik yapılar güvenlidir.

 

Bu evlerin ömrü konusunda ne söyleyebilirsiniz?

 

Kullanılan malzeme kalitesi ve bakım, yapı ömrünü doğrudan etkiler. Günümüzde üretilen prefabrik evlerin ekonomik ömrü 40–60 yıl aralığındadır. Bu, pek çok betonarme yapı ile kıyaslanabilir bir süredir.

 

Yalıtım ve konfor açısından prefabrik evler yeterli mi?

 

Kesinlikle. Isı ve ses yalıtımı tamamen kullanılan malzemeye bağlıdır. Taş yünü, cam yünü gibi modern yalıtım malzemeleriyle dört mevsim konforlu yaşam sağlanabilir. Bu noktada proje aşamasında doğru detay çözümleri çok önemlidir.

 

Prefabrik ev yaptırmak isteyenlere bir mühendis olarak ne önerirsiniz?

 

Öncelikle zemin etüdünün mutlaka yapılmasını öneririm. Ayrıca projeyi hazırlayan ekibin içinde mutlaka inşaat mühendisi bulunmalı ve uygulama aşaması denetlenmelidir. Prefabrik ev “basit yapı” olarak görülmemeli; her yapı gibi ciddi mühendislik ister.

 

Prefabrik evlerin maliyetleri konusunda vatandaşlar ne beklemeli?

 

Prefabrik evlerin maliyeti; metrekare, kullanılan malzeme, yalıtım seviyesi ve iç donanımlara göre değişir. Ancak genel olarak betonarme yapılara kıyasla yüzde 25–50 oranında daha ekonomik olabiliyor. Burada önemli olan sadece ilk maliyet değil, enerji verimliliği sayesinde uzun vadede sağlanan tasarruftur.

 

Ruhsat ve yasal süreçler prefabrik evler için nasıl işliyor?

 

Bu konu çok yanlış biliniyor. Prefabrik evler de imar mevzuatına tabidir. Arsanın imar durumu uygunsa, mimari ve statik projeler hazırlanır ve belediyeden ruhsat alınır. “Ruhsatsız yapılabilir” algısı kesinlikle yanlıştır ve ileride ciddi sorunlara yol açabilir.

 

Çevre ve sürdürülebilirlik açısından prefabrik yapıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Prefabrik yapılar, şantiye süresini kısalttığı için çevreye daha az zarar verir. Malzeme israfı minimumdur ve üretim kontrollü fabrikalarda yapılır. Ayrıca enerji verimli sistemlerle desteklendiğinde oldukça çevreci yapılar ortaya çıkar.

 

Türkiye’de deprem gerçeği düşünüldüğünde prefabrik evler bir çözüm olabilir mi?

 

Kesinlikle evet. Hafif yapı sistemleri, deprem yüklerini daha az aldığı için avantajlıdır. Ancak altını çizmek isterim: Prefabrik evin güvenliği, zemini ve mühendislik hesabı kadar iyidir. Zemin etüdü olmayan hiçbir yapı güvenli değildir.

 

Şantiye Takibi ve Uygulama Kontrolünde dikkat ettiğimiz hususlar nelerdir?

 

Prefabrik yapılarda “fabrikada üretim” algısı nedeniyle şantiye takibi bazen hafife alınıyor. Oysa bu büyük bir hatadır.

Bir inşaat mühendisi olarak özellikle şu konuların takibini öneriyorum:

Zemin betonu ve ankraj detayları

Taşıyıcı sistem montaj toleransları

Bağlantı elemanlarının (cıvata, kaynak vb.) kontrolü

Yalıtım uygulamasının sürekliliği

Kaplama ve birleşim detayları

Şantiye süreci kısa olabilir ama kontrol edilmezse hatalar kalıcı olur. Prefabrik evlerde denetim, hızdan daha önemlidir.

Prefabrik Yapılarda İnovasyonlarınız var mı ? Önümüzdeki süreçte bunların gerçekleşmesi ile ilgili bilgi verir misiniz?

Tek Cümlelik bir vizyonla bunu açıklamak istiyorum. “Hasar gizli kalmamalı; yapı konuşmadan da anlatabilmeli.”

Prefabrik evler genellikle hızlı ve ekonomik yapılar olarak biliniyor. Siz ise çok daha farklı bir noktaya dikkat çekiyorsunuz. Neyi kaçırıyoruz?

 

Prefabrik evlere uzun yıllardır “hızlı konut” gözüyle bakıyoruz ama asıl potansiyeli görmüyoruz. Prefabrik yapılar, klasik betonarme yapılara kıyasla çok daha kontrol edilebilir sistemlerdir. Bu da onları inovasyon için ideal hale getiriyor. Ben prefabrik evleri artık pasif yapılar olarak değil, tepki veren mühendislik sistemleri olarak düşünmemiz gerektiğini savunuyorum.

 

“Tepki veren yapılar” derken neyi kastediyorsunuz?

 

Bugün binalar depremi yaşar ama hiçbir şey söylemez. Oysa prefabrik yapılarda, taşıyıcı sistemin sertliğini ayarlayabilen bağlantılar tasarlamak mümkün. Normal koşullarda rijit, deprem anında ise enerjiyi sönümleyen bir yapıyı düşünün. Buna ayarlanabilir yapı sertliği diyoruz. Yapı, depreme karşı sabit değil, akıllı davranıyor.

 

Bu oldukça iddialı bir yaklaşım. Peki deprem sonrası durum nasıl anlaşılacak?

 

İşte burada ikinci önemli yenilik devreye giriyor: mühendislik hafızası. Prefabrik ev, yaşadığı tüm zorlanmaları kaydediyor. Kaç deprem gördü, hangi yönde ne kadar zorlandı, birleşimler ne kadar yıprandı… Yapının bir nevi “yaşam geçmişi” oluşuyor. Artık “gözle hasar yok” demek yerine, sayısal verilerle konuşabiliyoruz.

 

Vatandaş için bu bilgiler karmaşık olmaz mı?

 

Tam tersine. Üçüncü yenilik bu noktada devreye giriyor: sessiz hasar görünürleştirme. Prefabrik evin kritik birleşim noktalarında, belirli bir zorlanma aşıldığında renk değiştiren mikro sistemler var. Elektronik değil, sensörsüz, yazılımsız. Deprem sonrası eve giren biri bile yapının hangi noktalarının zorlandığını gözle görebiliyor.
Yani yapı adeta kendi durumunu anlatıyor…

 

Aynen öyle. Yapı konuşmuyor ama anlatıyor. Bu, özellikle deprem sonrası belirsizliği ortadan kaldırıyor. Tahliye mi edilmeli, güçlendirme mi yeterli, yoksa güvenle kullanılabilir mi? Bu kararlar artık tahmine değil, yapının verdiği sinyallere dayanıyor.

 

Bu sistemler neden bugüne kadar hiç gündeme gelmedi?

 

Çünkü betonarme yapılara bu tür sistemleri entegre etmek çok zor. Prefabrik yapılar ise fabrika üretimi, modüler ve tekrarlanabilir. Yani bu yenilikler betonarme için pahalı ve karmaşık olabilir ama prefabrik için oldukça mantıklı ve uygulanabilir.

Tüm bu yenilikler prefabrik ev algısını nasıl değiştirir?

Prefabrik ev artık sadece hızlı yapılan bir ev olmaz. Depremi algılayan, kaydeden ve hasarını gösteren bir yapıya dönüşür. Hatta ileride her prefabrik evin bir “yapı karnesi” olacak. Nasıl araç alırken ekspertiz raporu bakıyorsak, ev alırken de “bu yapı kaç kez zorlandı” diye soracağız.

 

 

“BU BİR HAYAL DEĞİL, 5-10 YIL İÇİNDE MÜMKÜN”

Bunlardan akıllara şu soru geliyor: “Bunlar bugün mü, yoksa geleceğin hayali mi?”

Aslında bunların hiçbiri bilim kurgu değil. Kullanılan teknolojilerin çoğu savunma sanayiinde, otomotivde ve havacılıkta yıllardır var. Bizim yaptığımız şey, bunları ilk kez konut ölçeğine, özellikle prefabrik yapılara uyarlamak. Doğru bir yol haritasıyla bu sistemlerin 5-10 yıl içinde yaygınlaşması mümkün.

Bu yol haritası nasıl olmalı?

Önce küçük ölçekli pilot prefabrik evlerle başlanmalı. Ayarlanabilir bağlantılar, mühendislik hafızası ve hasar görünürleştirme sistemleri tek tek değil, bir bütün olarak test edilmeli. Prefabrik sistemlerin en büyük avantajı, aynı detayı defalarca üretip geliştirebilmemiz.

Bu yeniliklerin maliyeti vatandaş için korkutucu olur mu?

 

İlk örneklerde maliyet artışı olacaktır ama sanıldığı kadar değil. Prefabrik yapılarda seri üretim devreye girdiğinde bu tür sistemlerin toplam maliyete etkisi yüzde 6–8 seviyesinde kalabilir. Buna karşılık sağladığı güvenlik ve belirsizlik azalması düşünüldüğünde bu maliyet son derece makul.

 

Prefabrik evler genellikle hızlı ve ekonomik yapılar olarak biliniyor. Siz ise çok daha farklı bir vizyon sunuyorsunuz. Nedir bu fark?

 

Bugün prefabrik evler “hızlı yapılan konutlar” olarak görülüyor ama gerçek potansiyeli, onları akıllı, adaptif ve veri üreten yapılar haline getirmek. Prefabrik evler artık sadece barınak değil; depremi algılayan, yaşadığı yükleri kaydeden, hasarını gösteren ve kendi güvenliğini optimize eden bir sistem olabilir.

 

“Depremi algılayan” dediğiniz sistemlerden biraz bahseder misiniz?

 

Tabii. Prefabrik evlerde üç radikal yenilik üzerinde çalışıyoruz:

Ayarlanabilir Yapı Sertliği: Deprem veya rüzgâr gibi olağanüstü durumlarda, yapının taşıyıcı sistemi kendi sertliğini değiştirebilir. Enerjiyi sönümleyerek hasarı azaltır.
Mühendislik Hafızası: Ev, yaşadığı tüm yükleri kaydeder. Kaç deprem gördü, hangi birleşimler ne kadar zorlandı.

Sessiz Hasar Görünürleştirme: Kritik birleşim noktalarında yer alan özel malzemeler, belirli gerinim aşıldığında renk değiştirir. Böylece hem mühendis hem de ev sahibi, yapının hangi bölgelerinin zorlandığını anında görebilir.

Peki gelecekte bu yapılar daha da mı gelişecek?

Tabi ki. Üzerinde çalıştığımız ve önem verdiğimiz 2 hususu sizinle paylaşmak istiyorum.

Yapay zekâ destekli yönetim sistemi: Ev, tüm sensörlerinden gelen verileri analiz ederek enerji tüketimini ve iç ortam konforu ve yapısal güvenliği optimize edecek.
Enerji üreten ve depolayan duvarlar: Güneş panelli duvarlar hem enerji üretecek hem de sıcaklığı optimize edecek.

Bu kadar ileri teknoloji prefabrik evlerde ne zaman uygulanabilir?

 

Bunların çoğu bugün teknolojik olarak mümkün ve maliyeti yönetilebilir. Önümüzdeki 5–10 yıl içinde, pilot projeler ve seri üretimle hayata geçirilebilir. Önemli olan vizyonu kavramak ve tasarımın her aşamasında teknolojiyi entegre etmek.

 

Son olarak genç mühendislere bir mesajınız var mı?

Ezber çözümlerle yetinmesinler. Bizim işimiz sadece hesap yapmak değil, sorunu yeniden tanımlamak. Depremle yaşayan bir ülkede yapılar sessiz kalmamalı. Geleceğin mühendislerini, yapıya ses kazandıran mühendisler olacağı kanaatindeyim.

Kaynak: HABER MERKEZİ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Konya’da 1 kişinin öldüğü silahlı saldırının sanıkları için 48 yıla kadar hapis cezası istendi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0