Aristoteles’in Milattan önce 4. yüzyılda söylenmiş ve halen geçerli bir sözü vardır;
■ Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız.
Zira; siyaset dostlukları zedeler.
Siyasetçiler yollarına devam ederken;
Siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız.
…
Siyaset dünyamızın zarif ve espri yüklü aktörlerinden Erdal İnönü, yaşama veda edeli 8. yıl oldu. Erken seçim telaşı ile onu anmak için gecikmiş olduk, oysa geçmişe damga vuranları anımsamak ve onlara saygımızı iletmenin mazereti kuşkusuz olmaz. Oysa Merhumla tanışıklığımız vardı. Konya gezisinde Kültür Parktaki Lokantada
Uzun süreli söyleşili öğle yemeği yemiş, sıcak ilişki fırsat buldukça sür-git devam edip gitmişti. Onu bendeki fotoğrafı şöyle;
Politikanın gülen yüzü… Dürüst, temiz, tertemiz. Kirlilikten ırak, kişiyi dinlendiren bir soylu figürdü O. Üstüne üstlük ince zekâsını espri moduna dek ulaştıran bir bilge insan, kendine özgü üslubu olan aydın politikacı…
■ Politika bir sahnedir bazılarının sadece provaya ihtiyacı vardır. (Henry Thoreau)
—
■ Erdal İnönü’nün kişiliğinin oluşumunda babası İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün yetiştirme biçimi etkili olmuştu. İsmet İnönü maddi ve manevi olanaklarına karşın oğulları Erdal ve Ömer İnönü’yü, yurtdışında değil,
Ankara’nın Ulus semtindeki Gazi Lisesinde öğrenim görmelerini yeğler.
■ Siyaset o kadar bozuldu ki içindeki en eğriler bile siyasetten şikâyet ediyor.
(M. Rigott)
■ Politikacılar dünyanın her yerinde aynıdır, nehir olmayan bir yere köprü yapacaklarına söz verirler. (Nikita Khrushchev)
—
Erdal İnönü siyasete sıcak bakmaz iken yıllar sonra görüşünü değiştirmişti. Nedenine soranlara verdiği yanıt ders niteliğindedir;
– Ülkemi benden daha kötüleri yönetmesin diye!
■ Erdal İnönü sürekli sigaraya karşı bir tutum sergiledi. Bu bağlamda Parti Meclisi toplantılarında ilk sözü şöyleydi;
“Bundan böyle bu denli toplantılarımızda sigara içilmeyecek!”
Arka sıralarda oturan bir üye itiraz etti;
“Bu kararınızı oylamaya sunsak efendim!”
Erdal İnönü’nün yanıtı hem zarif hem de karşı duruşun mermi gibi dik duruşuydu;
“Antidemokratik kararlarda oylama olmaz!”
■ Bir meslek taşımız, söyleşi sırasında Erdal İnönü’ye takılıyor;
“ Sizin için Norveç’te Başbakan olabilir.” diyorlar, siz buna ne dersiniz?”
İnönü, düşünmeden lafı gediğine koyuyor;
“Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye’de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.”…
■ İnönü, seçim gezilerinde eller üstünde taşınmaktan hoşlanmadığını, bunu engellemek için fizik kurallarından yararlandığını söylemişti. İnönü kendisini el üstünde taşımak için hamle eden vatandaşlar karşısında hemen yüzükoyun yere uzandığını, böylece vücudunun ağırlık merkezini dağıtarak yukarı kaldırılmasını engellediğini belirtmişti.
■ İnönü, seçim gezilerinde eller üstünde taşınmaktan hoşlanmadığını, bunu engellemek için fizik kurallarından yararlandığını söylemişti. İnönü kendisini el üstünde taşımak için hamle eden vatandaşlar karşısında hemen yüzükoyun yere uzandığını, böylece vücudunun ağırlık merkezini dağıtarak yukarı kaldırılmasını engellediğini belirtmişti.
Erdal İnönü siyaset ve bilim adamlığı döneminde zekâ, hazır yanıt yeteneği ve esprileriyle siyasete kattığı renkler kimi zaman güldürdü kimi zaman da düşündürdü. Miting öncesi bir SHP milletvekili, İnönü’ye der ki; “Genel Başkanım, iyi konuşamıyorsunuz, bakın Özal’a esip gürlüyor.”
İnönü “Peki ne yapacağım?” diye sorunca Milletvekili yanıt verir:
“Konuşurken masaya yumruğunuzu vuracaksınız, biz şöyle partiyiz, adamı şöyle yaparız, böyle yaparız, diye kükreyeceksiniz!”
İnönü kürsüye çıkar, yumruğunu masaya vurur ve konuşmasına şöyle başlar;
“ Biz öyle bir partiyiz ki, adamı…”
Burada durur ve o milletvekiline dönerek şöyle devam eder:
“Devamını bu arkadaş söyleyecek.”
■ Her taşın altında pusuya yatmış bir siyasetçi vardır. (Aristophanes)
…
■ Erdal İnönü SHP genel başkanıyken seçim gezilerinden bir kente gelir. Kent girişinde tören düzenlenip bir de koç kurban edilmek üzeredir. Seçim otobüsündeki gazeteciler törende vaziyet almak üzere otobüsten inerken güvenlik güçlerinin engellemesiyle karşılaşır. Gazeteciler arasında soyadı “Koç” olan bir muhabir de vardır. İnönü mikrofondan vatandaşları selamlarken gözü güvenlik güçleriyle seçim otobüsüne binmeye çalışan muhabirin itiş kakışına takılır;
“Sayın Koç’u bırakın, sayın Koç’u bırakın”.
İnönü için koç kurban etmeye hazırlanan kasaplar uyarı üzerine geriye çekilirler?
■ Ankara Devlet Tiyatrosuda Macbeth’i izlemektedir. Oyunculardan birinin “Önemli olan yönetime gelmek değildir, önemli olan yönetimde iktidar olarak kalabilmektir” şeklindeki tiradı üzerine salonda İnönü’nün de bulunduğunu bilen vatandaşlar uzun süre alkışlarlar ve oyuna kısa bir süre ara verilir. O dönemde koalisyonda ve partisinde çok başlılık sorunu yaşayan İnönü alkışlara elleriyle selamlayarak karşılık verirdi.
Siyasetin renkli kişisi Erdal İnönü’yü ölüm yıldönümünde rahmetle anıyorum.
—
Bir de bizim Çok konuşan, nitelikli hatip Osman Bölükbaşımız vardı. Meydanlarda hızını alamamış olacak, Konya’ya gelişlerinde
Gece bana telefon açar saatlerce nutuksal söylemde bulunurdu. Onun yerinde deyişini alıp saygıyla anıyor, “ geçmiş zaman olur ki, hayali bile cihan değer!” diyorum;
■ Zengini hayırsız evlat,
Memuru süslü avrat,
Politikacıyı da kuru inat, batırır.
Siyasetin Gülen Yüzü; Erdal İnönü