Gıda güvenliği tam anlamıyla sağlanmalı

Ada, Türkiye’de gıda kaynaklı hastalıkların son dönemde ciddi şekilde arttığını vurgulayarak, konunun hem halk sağlığı hem de ekonomi açıdan hayati bir sorun olduğunu ifade etti. Ada, sadece kasım ayının ilk üç haftasında 750’den fazla kişinin gıda zehirlenmesi vakasıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, Samsun, Karabük, Kayseri, Rize, Bursa, Trabzon, Şişli, Gümüşhane, Adıyaman, Sakarya, Gaziantep ve Kocaeli’de farklı lokasyonlarda yaşanan toplu gıda zehirlenmelerinin büyük tedirginlik yarattığını vurguladı. Vakaların temel nedeninin gıda güvenliği İlkelerine uyulmaması olduğunu ifade eden Ada, özellikle toplu tüketim yerlerinde düşük kaliteli ürün kullanımı, hijyen kurallarına uyulmaması, soğuk zincirin kırılması, teknik personel eksikliği ve personel eğitimsizliği gibi sorunlara dikkat çekti. Başkan Ada, “Hazır gıda sunumunun yapıldığı restoran, lokanta, büfe, fast food noktaları gibi yerlerde hem sahiplerin hem çalışanların sınavlı ve belgeli gıda güvenliği eğitiminden geçmesi zorunlu olmalı” şeklinde konuştu.

KÜÇÜK ÇAPLI İŞLETMELERE GIDA GÜVENLİĞİ TAM ANLAMIYLA SAĞLANMALI

TMMOB ayrıca, küçük çaplı gıda işletmelerinin teknik gözetim altında olmamasının da ciddi bir eksiklik olduğunu belirterek, gıda danışmanlığı sistemi kurulmasını gerektiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve üniversitelerde gıda güvenliği kontrolünün sağlanması için Gıda Mühendislerinin istihdam edilmesi gerektiğini vurguladı. Yaptırımların yetersizliği ve cezaların caydırıcı olmamasının sektörde güvenlik ihlallerine yol açtığını dile getiren Başkan Ada, tekrar eden ihlallerin önüne geçmek amacıyla Gıda İhtisas Mahkemeleri’nin kurulmasını önererek, “Tüm bu önlemler, temel insan hakkı olan güvenli gıdaya ulaşımı sağlamak ve halk sağlığını korumak için ivedilikle hayata geçirilmelidir. Yetkili tüm kurum ve kuruluşlar, ülkemizde gıda güvenliğinin tam anlamıyla sağlanmasından sorumludur” diye konuştu.