Göktaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” programında yaptığı konuşmada, hazırladıkları Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı’nın hayırlı olmasını diledi.
Kadına yönelik şiddetin küresel sorun olduğuna işaret eden Göktaş, dünyada her 4 kadından birinin hayatının herhangi bir döneminde şiddetle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Bakan Göktaş, her 25 Kasım’ın farkındalık, güçlenme ve adalet kavramının önemini hatırlattığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Farkındalık, toplumun tüm kesimlerinde bilincin yükselmesi ile ortaya çıkan değişimin ilk kıvılcımıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede son 23 yılda attığımız adımlar, bu konudaki farkındalığın toplumsal bir refleks haline gelmesini sağladı. Riskleri daha erken gören, daha hızlı harekete geçen ve daha kapsayıcı çözümler üreten bir toplumsal duyarlılığa ulaştık. Güçlenme, kadınların desteklenmesi yoluyla ülkemizin geleceğine yapılan stratejik yatırımdır. Ekonomik güçlenmeden sosyal hizmetlere, yerel desteklerden koruyucu-önleyici adımlara kadar her hamlemiz, kadınların yaşam alanını genişletti. Güçlenen her kadın ailesini, toplumunu ve ülkesini güçlendirdi. Adalet, her kadının hakkının devletin güvencesi altında olmasıdır. Böylece hukuki mekanizmalarımızı daha etkin kılan adalet iklimi oluşturduk. Faillerin cezasız kalmasına müsaade etmeyen sistemi hayata geçirdik. 25 Kasım’ın önemini hatırlattığı bu üç kavram çerçevesinde, şiddetle mücadelemizi tavizsiz ve bütüncül politikalarla sürdürüyoruz.”
Göktaş, attıkları her adımı mümkün kılan ve yönlerini tayin eden esas gücün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve liderlik olduğunu, onun Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarını hayata geçirerek, kadınların hak ve refahında Türkiye’nin dönüşümüne yön veren bir atılım gerçekleştirdiğini söyledi.
“Mücadelemizi, siyaset üstü bir anlayışla yürütüyoruz”
Kadınların kıyafet tercihleri üzerinden maruz kaldıkları ayrımcılık ve şiddetin, tarihin tozlu sayfalarına karıştığını anımsatan Göktaş, bugün kadınların eğitim, çalışma ve sosyal hayatta hiçbir engelle karşılaşmadan kendi potansiyelini ortaya koyabilen konuma ulaştığının altını çizdi.
Bakan Göktaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kadına yönelik şiddeti, insanlık suçu olarak niteleyen duruşunun, bu alandaki mücadeleyi tüm kurumlarda güçlü iradeye dönüştürdüğüne işaret ederek, “Şiddete sıfır tolerans ilkesini, toplumun ortak iradesi haline getirdik. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile şiddet mağdurlarını koruyan güçlü bir hukuki zemine sahibiz. Bakanlık olarak, her türlü şiddet, tehdit, istismar, ısrarlı takip vakaları ve iddialarını büyük bir titizlikle takip ediyor, 81 ilde avukatlarımızla davalara müdahil oluyoruz. Fiziksel, psikolojik, ekonomik ve dijital olmak üzere şiddetin her türüne karşı mücadelemizi, siyaset üstü bir anlayışla yürütüyoruz.” ifadesini kullandı.
Kadına yönelik şiddetle mücadelelerini, merkezde ve yerelde oluşturdukları Koordinasyon Kurullarıyla sistematik şekilde sürdürdüklerini belirten Göktaş, Adalet, İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları arasında kurulan veri entegrasyon sistemleri ile şiddetle mücadelede teknoloji altyapısını güçlendirdiklerini dile getirdi.
Göktaş, ALO 183, KADES, elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına anında müdahale ettiklerini, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, kadın konukevleri ve Sosyal Hizmet Merkezlerinde bulunan Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları olmak üzere 630 kuruluşla, şiddetle mücadelede güçlü bir hizmet ağı oluşturduklarını vurguladı.
“Şiddet küçük işaretlerle başlar”
Sosyal risk haritalarıyla kadına yönelik şiddetle mücadelede koruyucu-önleyici hizmetleri en etkili şekilde sunmayı hedeflediklerini vurgulayan Göktaş, “Şiddet döngüsünü kırmak amacıyla şiddetin kök nedenlerine inerek, ilk defa fail odaklı destek modeli geliştiriyoruz. 10 yıl aradan sonra gerçekleştirdiğimiz Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırmasında, dijital şiddet ve ısrarlı takibe ilişkin ilk kez kapsamlı veriler elde ettik.” bilgisini paylaştı.
Bakan Göktaş, G20, Birleşmiş Milletler, OECD, Türk Devletleri Teşkilatı, Avrupa Konseyi gibi uluslararası platformlarda kadın alanında etkili politikalar geliştirilmesine katkı sağladıklarını aktardı.
Bugüne kadar edindikleri deneyimin, şiddetle mücadelelerini yeni dönemde daha da ileri taşıyacak sağlam bir zemin oluşturduğuna işaret eden Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ulusal Eylem Planlarımız, bizler için her zaman önemli bir yol haritası oldu. Bugün de 5. Ulusal Eylem Planımızı paylaşmanın gururunu yaşıyoruz. 2026-2030 dönemini kapsayan yeni Eylem Planımızı, kadına yönelik şiddetle mücadelenin tüm boyutlarını kuşatan bir çerçevede hazırladık. Bilimsel temele dayalı, katılımcı ve yenilikçi bir yaklaşımla hazırlanan Eylem Planı, 5 hedef, 15 strateji ve 130 faaliyetten oluşuyor. Hedefimiz şiddeti önlemek, hukuki korumayı güçlendirmek, riskli durumlara müdahale etmek, kadınların iyi oluşunu artırmak ve daha güçlü toplum bilincini inşa etmek. Bu hedef doğrultusunda kadınların güvenliğini sağlamaya yönelik mekanizmalarımızı ve kurumlarımız arasındaki koordinasyonu daha da güçlendireceğiz.
Şiddet, çoğu zaman bir anda değil, küçük işaretlerle başlar. Bir kadının yarım kalan cümlelerinde, sevgi sandığı duyguda, bakışındaki tedirginlikte… Bir çocuğun, davranışındaki ani değişimde, masum bir oyununun içinde. Bir gencin içine kapanmasında, bir arkadaşın kaybolan neşesinde. Ve biz, yine biliyoruz ki o küçük işaretleri fark eden her göz, bir hayatı değiştirir. İşaretleri fark etmek ‘dur’ demektir. Unutmayalım ki bir toplumun vicdanı en çok korunmaya ihtiyacı olana, sahip çıktığı anda görünür. İşte o anın kapısını açan şey, güçlü bir dikkat ve dayanışmadır. Şiddet bir kadının dünyasını sessizleştirir, fark et. Şiddet çocukların kalbine korku eker, fark et. Şiddet bir aileyi dağıtır, fark et. Bu nedenle ‘Şiddeti önlemek için asla sessiz kalma, işareti fark et’ diyoruz.”
“Şiddete asla müsamahamız yok”
Türkiye’nin, şiddetin hiçbir türüne göz yummayan, mağdurun yanında olan anlayışa sahip olduğunun altını çizen Göktaş, sadece Türkiye’de değil, dünyada da tüm mazlumlarının sesi olan bir liderliğin ortaya konulduğunu söyledi.
Gazze’nin yangınını yüreğinde taşıyan, sabrı, direnci ve vakarıyla tüm insanlığa onur dersi veren Gazzeli kadınların da programda yer aldığının aktaran Göktaş, şöyle devam etti:
“Bu vesileyle, şiddetin en zalimine maruz kalan ve bu özel günde bizlerle olan Gazzeli kadınları, tüm Filistinli kardeşlerimi selamlıyorum. Şiddetin bahanesi yok. Şiddete asla müsamahamız yok. İşte bu nedenle biz, şiddetle mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Bizlere her zaman destek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve saygıdeğer Hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum. 5. Eylem Planımızın hazırlanmasında emeği geçen tüm paydaşlarımıza ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Kaynak: AA
“Türkiye ve Belarus gibi bazı ülkelerin arabulucu rolü üstlenebileceğini görüyoruz”
1
MSB: Son bir haftada, Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 3 PKK’lı terörist teslim oldu
95697 kez okundu
2
Ankara’da eski eşinin arkadaşını öldüren zanlı yakalandı
78895 kez okundu
3
Kontrolden çıkan otomobil bariyerlere saplandı: 2 ağır yaralı
72208 kez okundu
4
Adana’da kaybolan 7 yaşındaki çocuğu arama çalışmaları sürüyor
70457 kez okundu
5
Şehit Önder Özen’in ailesine verdiği evi yenileme sözünü devlet gerçekleştirecek
66381 kez okundu
6
Alkollü ve ehliyetsiz sürücüden gazeteciye “Öldürürüm” tehdidi
60963 kez okundu