Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetleri’nin bu haftaki konuşmacısı Anadolu Medya Grup Vakfı (ANMEG) Başkanı Av. Ahmet Özer oldu. Kırk yıllık meslek hayatından derlediği kırk önemli adli vakayı “Kırk Yıl Kırk Dava” adıyla kitap haline getiren Özer hayatı ve hatıralarından kesitler anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü hukukun toplumlar için hayati önem taşıdığını kaydederek, “Kırk yıllık meslek hayatında takip ettiği kırk önemli meseleyi kitap haline getirerek tecrübesini paylaşan Ahmet Özer böylelikle yakın geçmişe de ışık tutmuş oldu” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Av. Ahmet Özer seri halde kültürel programlar tertip eden Aydınlar Ocağı Konya Şubesine teşekkür ettikten sonra çocukluk ve eğitim dönemine dair bilgiler verdi. “1958 yılında Bozkır’ bağlı Armutlu köyünde dünyaya geldim. Çok zor şartlarda yaşadık. Bizden evvel okuyan insan pek yoktu. Bunun için köylülerimiz 1940-1950’li yıllarda masraflarını karşılayarak iki kişiyi okutma kararı almışlar. O çocuklar da döndükleri zaman diğer köylüleri okutmuşlar. Babam okuma yazmayı böyle öğrenmiş” dedi.
Köyden okumak için Konya’ya gelen ilk 30-40 talebe arasında kendisinin de bulunduğunu anlatan Özer “Babam beni okutabilmek için Hollanda’ya gitti. Ben de aslında doktor olmak istiyordum. Köylülerimizin her şeyden mahrum olduğunu düşünüp bir piyes hazırladık ve sahnelemek istedik. Ama o yıllarda inançsız bir muhtarımız vardı. Oyuna izin vermek istemese de tatil döneminde okulda sahneledik. Orada ben bir konuşma yapmıştım. Sonra birisi Mustafa Kemal’e, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Bülent Ecevit’e hakaret ettiğim iftirasıyla beni şikâyet etmiş. Dava sürerken muhtar, bir yolsuzluğu ortaya çıkınca kaçtı ve beni şikâyet edenler de yönlendirme ile iftira ettiklerini beyan ettiler. Böylece ceza almadım” dedi.
Üniversite tercihleri sırasında, kendisinin bir arkadaşının (Sen hukukçu olmalısın) tavsiyesi üzerine ilk sıraya Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini yazdığını ve burayı kazandığını da anlatan Özer “12 Eylül Darbesinden sonra Ankara’da merhum Necmettin Erbakan’ın yargılandığı davaları takip ettik. Otuz kadar avukatın sözcüsü Konya’dan Hasip Şenalp idi. Kendisini biliyorduk ama orada tanıştık. Ertesi yıl mezun olunca da yanında staj yapıp Hukuk Bürosunda birlikte çalışmaya başladık. Hasip Beyin benden önceki dönemi de dâhil olmak üzere 50 yıllık bir arşivimiz var” diye konuştu.
40 Yıl 40 Dava adlı eserine dair bigi vererek devam eden Özer “Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Ramiz Erinç Sağkan’ın, meslekte 40.yılını dolduran avukatlara berat ve plâket verdiği programdan sonra gazeteci arkadaşım Nurettin Bay, insanlara faydalı olacak bir kısım davaları kitap halin getirmemi ısrarla tavsiye edince bu fikir ortaya çıktı. Türk Hukuk Tarihinin nasıl siyasallaştığına örnek olan davalar gördük. Bugün bile beş yıl süren boşanma davaları var ve biz (Geciken Adalet, Adalet değildir) inancına sahibiz” dedi.
Kitabın, kendi hukuk hayatının bir özeti niteliğinde olduğunu söyleyen Özer (Eski Türkiye’de hukuk nasıldı?) sorusuna cevap arayan özellikle gençlere, Türkiye ve Konya’nın yakın siyasi ve sosyal tarihinde yaşanan pek çok önemli davaya da yer verdiğimiz kitabı mutlaka okumalarını tavsiye ederim. Biz, hukukun mumla arandığı dönemlerde, inançlı kesimlerin maruz kaldığı baskıları görerek, yaşayarak bugünlere geldik. İnanç özgürlüğü ve temel haklar üzerinde yaşanan hukuki sorunları da, genç nesillerin unutmayacağı şekilde kaleme almaya gayret ettim” diyerek devam etti.
Kitabında hiçbir hadisenin kurgu olmadığına vurgu yapan Özer “Başörtüsü yasaklarının, laik-dindar ayrımlarının ve inançlı gençlere yönelik haksız uygulamaların hukuki süreçlerini mahkeme zabıtlarıyla kitaba yansıttık. Bu kitapta hiçbir şey kurgu değil; hepsi belgeleriyle, kararlarıyla yaşanmış olaylardır. Siyasallaşan hukukun mağdur ettiği binlerce insan aramızda yaşamaktadır. Siyasi gerekçelerle içtimai yapıya yapılan hukuki müdahalelerle karartılan hayatların vebali maalesef çoğunlukla ahirete kaldı. Mahkeme-i Suğra kararlarının tamamı Mahkeme-i Kübra’da nihayet bulacak” dedi.
Bazı davalardan örnekler anlatan Özer konuşmasını “Adalet, toplum huzurunun harcıdır. Harçsız duvarın uzun süre ayakta kalması mümkün değildir” diyerek tamamladıktan sonra kendisine Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü tarafından katılım belgesi ve kitap takdim edildi. Program sonunda Özer, katılımcılara kitaplarını imzaladı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Konya’da babasını öldüren 16 yaşındaki çocuk: Babam bizi öldürebilirdi
1
Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı Konya’ya iniş yaptı
130550 kez okundu
2
Konya’daki o markaya ait peyniri yemeyin! İfşa oldu
125264 kez okundu
3
Konya’da metrelerce kuyruk oluştu
111172 kez okundu
4
Meram Belediyesi’nden Dünya Günü’nde doğaya çifte dokunuş
109457 kez okundu
5
Bakanlık duyurdu! Konya’daki o markalar tağşiş ürün satıyormuş
106294 kez okundu
6
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Hemşirelik Haftasında çifte bayram
68788 kez okundu