Gerilimin temelinde, geçtiğimiz aylarda ABD’nin Çin’e uyguladığı yüksek oranlı gümrük tarifeleri bulunuyor. İki ülke karşılıklı olarak %145’e varan ek vergileri devreye alırken, bu hamle küresel tedarik zincirlerinde büyük bir sarsıntı yarattı. Çin, buna karşılık stratejik öneme sahip nadir toprak elementlerinin ihracatına yönelik ciddi kısıtlamalar getirdi.
Elementlerin akışı yavaşlayacak
Dünya üretiminin yaklaşık %70’ini elinde bulunduran Çin, bu elementlerin akışını yavaşlatarak küresel ölçekte yeni bir kriz alanı oluşturdu. Laptoplardan elektrikli araç bataryalarına, sivil havacılıktan savunma sanayisine kadar geniş bir yelpazede kullanılan bu hammaddelerin ihracatı artık Çin Ticaret Bakanlığı (MOFCOM) iznine tabi hale geldi. Çin’in aldığı bu karar, ürünlerin yalnızca %0.1 oranında bile Çin menşeli nadir toprak elementi içermesi halinde ihracat lisansı zorunluluğu getirmesiyle, dünya genelinde büyük bir bürokratik zincir yarattı. Uzmanlara göre bu durum, elektronik, batarya, havacılık ve savunma sektörlerinde ciddi tedarik krizlerinin habercisi. Kasım ayında yürürlüğe girmesi beklenen ihracat kontrolleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tarife tehdidiyle daha da karmaşık bir hal aldı.
Teknoloji transferi zorlaması geldi
Avrupa Birliği cephesi ise Çinli şirketlerden teknoloji transferi talep etmeye hazırlanıyor. Ayrıca Çin’de faaliyet gösteren Amerikan şirketlerine yönelik teknoloji paylaşımı baskısının artırılacağı konuşuluyor. Bu gelişmeler, Çin’in ABD pazarında kaybettiği payı başka ülkelerle telafi etme çabasını hızlandırıyor. Özellikle çelik sektöründe Çin’in Türkiye’yi yeni bir hedef pazar olarak görmesi, yerli üreticiler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Çin, aşırı üretim kapasitesini farklı ülkelere yönlendirerek damping fiyatlarla satış yaptığında, yerli üreticilerin rekabet gücü neredeyse tamamen ortadan kalkıyor. Uzmanlar, Çin’in benzer stratejiyi beton, cam, makine, güneş panelleri ve elektrikli araç gibi birçok sektörde de uygulamaya başlayabileceğine dikkat çekiyor. Bu durum, özellikle üretim yapısında dış pazarlara ihracat oranı düşük olan Türkiye gibi ülkelerde, önümüzdeki dönemde ciddi pazar sorunlarını beraberinde getirebilir.” Uyarısında bulunurken Konya’da çelik üretimi başta olmak üzere hammadde olarak çelik kullanan üretim tesisleri ve tedarikçilerin ilerleyen dönemde pazarda yaşanan daralma kaynaklı sıkıntılar yaşamayabileceğini dile getiren uzmanlar Konya gibi Anadolu sanayisinin kalbi olan şehirlerde hammadde üretiminin yanı sıra alternatif pazarlara yönelik üreticilere eğitim seminerleri verilmesi gerektiğinin altını çiziyorlar. (ÖZEL HABER)
Kaynak: Evren ATCI
Başkan Kılca ve Kaymakam Ayhan, muhtarlarla bir araya geldi