Feyzi Halıcı, TYB Konya’da anıldı

Programa katılamayan oğlu Emrehan Halıcı’nın gönderdiği metin Prof. Dr. Nuri Şimşekler tarafından okundu. Halıcı, metninde babasının kültürel mirasını şu sözlerle anlattı: “Rahmetli babam şair Feyzi Halıcı, ülkemizin ve Konya’mızın kültürel ve manevi dokusuna derin izler bırakmış bir şair, yazar ve Mevlânâ aşığıdır. Onun adı sadece şiirleri ve eserleriyle değil, aynı zamanda yıllarca düzenlediği Mevlânâ’yı anma törenleriyle de anılır. Hz. Mevlânâ’nın düşüncelerini, öğretilerini ve sevgi felsefesini hem Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtmak için bitmez tükenmez bir aşkla çalışan Feyzi Halıcı, bir hikmet hazinesi olan Mesnevi’yi Türkçeleştirmiştir. Özellikle Şeb-i Arus törenlerinin çağdaş bir etkinliğe dönüşmesi ve uluslararası katılıma açılması büyük ölçüde Feyzi Halıcı’nın girişimleri sayesinde gerçekleştirilmiştir. Feyzi Halıcı’nın yazıları, şiirleri ve Mevlânâ aşkı zamana meydan okuyarak yaşayacak ve adı Hz. Mevlânâ ile birlikte anılmaya devam edecektir.”

KONYA VE TÜRK KÜLTÜRÜNE ADANMIŞ BİR ÖMÜR
Dr. Nevin Halıcı, ağabeyinin çevresine ışık saçan bir insan olduğunu ve tüm hizmetlerini karizmatik kişiliğiyle mükemmelleştirdiğini ifade etti. Halıcı’nın Mevlânâ’yı anma törenlerindeki öncü rolünü şöyle detaylandırdı: “Feyzi Halıcı’nın birçok hizmetinin yanında üç hizmeti onun değerini gösterecek özelliktedir. İlki, hepimizin bildiği gibi Hz. Mevlânâ’yı anma törenleridir. Bu törenlerin başlatılması ve yürütülmesi sürecinde çok önemli dört ana bölüm bulunmaktadır. Önce dostlar arasında anma şekliyle başlayan törenlere zamanla sohbet, konferans, musiki, sema ayini eklenmiş, daha sonra ulusal sempozyumlar, uluslararası kongreler yapılmıştır. İkincisi, o güne kadar kayda alınmamış olan Mevlevi ayinleri kayda alınmıştır. Bu çok önemli bir husustur. Üçüncü olarak, Mevlevi ayinleri yarışması gerçekleştirmiş ve bu ayinler törenlerde icra edilmiştir. Dördüncüsü, Mevlânâ anma törenleri onun döneminde yurt dışına açılmıştır.”

Ağabeyinin ikinci büyük hizmeti olarak Aşıklar Bayramı’nı işaret eden Halıcı, bu programların halk ozanları için bir okul niteliği taşıdığını vurguladı: “Memleketlerinde ve köylerinde mesleklerini icra eden değerli aşıkları, 1966 yılında başlattığı Aşıklar Bayramı’yla Konya’da bir araya getirerek yıllarca süren programlar yürütmüştür. Bu programların aşıklar arasında bir eğitim, bir okul görevi gördüğünü rahmetli Çobanoğlu’dan dinlemiştim. Her aşık için Konya Aşıklar Bayramı’na katılmak o zaman bir onur olurdu. Benim de isteğimle bir yıl aşıklara yılın şiiri olarak ‘yemek’ konusunu verdi ve o kadar güzel şeyler geldi ki, bu yemek destanları sonradan ‘Aşıkların Diliyle Yemek Destanları’ olarak basıldı.”

Türk mutfağının kültürel yönünün ortaya çıkarılmasının Feyzi Halıcı’nın üçüncü büyük hizmeti olduğunu ifade eden Nevin Halıcı, bu alandaki çalışmaların başlangıcını ve uluslararası etkisini şu sözlerle anlattı: “Yemek bugüne kadar kültürel açıdan ele alınmamış, biz bu konuda kültüre dair bir şeyler yapalım dedim ve derhal çalışmalara başladı. O dönemde Ortadoğu Mutfak Uzmanı Claudia Roden Türkiye’ye geldiğinde, ‘Ben gerçek Türk mutfağını istiyorum’ deyince onu Konya’ya gönderdiler. Clodia, bizim çalışmalarımızı görünce hayran oldu ve ‘Siz bunları yurt dışına taşıyabilir misiniz?’ diye sordu. Feyzi abim için bu çocuk oyuncağıydı ve 1986’da Ateşbaz-ı Veli Hazretleri adına ilk yemek kongresini Claudia Roden’le birlikte yaptık. Bu kongre o kadar çok ilgi topladı ki, Oxford Sempozyumu’ndan sonra yemekle ilgili dünyada yapılan en kaliteli programın Konya’da Halıcı Ailesi’nin gerçekleştirdiği programlar olduğu yazıldı.”

“HİZMET EHLİ BİR GÖNÜL İNSANI”
Feyzi Halıcı’nın eşi Bahar Gökfiliz Halıcı ise onun hizmet ehli bir insan olduğunu ve bu hizmeti büyük bir aşkla yaptığını dile getirdi: “Feyzi Bey, Konya’da Celal Sokağı’nda, Hz. Mevlânâ’nın türbesinin hemen yanında doğmuş. Annesi ona, ‘Evladım, kulağına ezan-ı Muhammedî okunurken bir yandan da türbeden ney sesleri geliyordu. Bu benim sana vasiyetimdir, mutlaka ölene kadar bu türbeye hizmet edeceksin’ demiş. Feyzi Bey, annesinden aldığı bu ilhamla hayatı boyunca hizmeti çok severek yaptı. Hiçbir kere dahi gocunmadı, çok severek hizmet etti. Her yere koşa koşa, içindeki bir aşk ateşiyle giderdi.”

Konuşmasında Çağrı dergisinin kuruluş hikayesine de değinen Halıcı, derginin Feyzi Halıcı için önemini şu ifadelerle anlattı: “Çağrı dergisi 1957 yılında Konyalı gençler Meram’da bir çay bahçesinde otururken Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın teşvikiyle kurulmuş. ‘Konya’nın kültürünü, sanatını, güzelliklerini anlatacağınız bir derginiz olmuyor mu?’ demesiyle bu fikir doğmuş ve başkan olarak da Feyzi Bey’i seçmişler. Feyzi Bey, ‘Ben yaparım ama sonra herkes beni bırakır gider, tek başıma kalırım’ demiş. Hakikaten de öyle olmuş ve dergiyi 2017 yılına kadar tek başına omuzlamış. Dergisi, Feyzi Bey’in iki evladı Emrehan ve Gül Halıcı’dan sonra üçüncü evladı gibiydi.”

DOSTLARI VE SEVENLERİ FEYZİ HALICI’YI ANLATTI
Programın düzenleyicisi Prof. Dr. Nuri Şimşekler, konuşmasında Feyzi Halıcı’nın gençlere olan ilgisini şu sözlerle anlattı: “Feyzi abinin gençlere vermiş olduğu önem hakkında birkaç cümle de ben sarf edeyim. Selçuk Üniversitesi olarak Mevlana kongrelerinden ya tebliğli sunucu olarak katılır ya da davetli konuşmacı olarak katılırdı. Geldiği zaman mutlaka yanında kitaplarından üçer beşer tane getirirdi. Konuşmasının sonunda ‘Size bir soru soracağım, kim doğru cevap verirse kitaplarımı hediye edeceğim’ derdi. Öğrencilerden doğru cevabı bilerlere kitaplarını imzalayıp hediye ederdi.”
Şimşekler, bu yönüyle Halıcı’nın her zaman gençlerle bağ kurmaya önem verdiğini ve bilgiyi paylaşmayı bir görev bildiğini ifade etti. Programda söz alan Postnişin Fahri Özçakıl, konuşmasında merhum Feyzi Halıcı ile ilgili hatıralarını paylaştı ve onun Konya’daki kültürel çalışmalara öncülük ettiğini vurguladı: “Rahmetli Feyzi abimizi rahmetle yâd etmiş oluyoruz. Aslında 1972 yılında, onun öncülüğünde Konya Turizm Derneği çatısı altında bir sema kursu açılmıştı. Biz on iki kişi olarak o yıl sema mukabelelerine başladık. Uzun yıllar bu programlara devam ettik. 1991 yılında Kültür Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu kurulunca bu görev Bakanlığa geçti. Ancak Konya Turizm Derneği çatısı altında bu çalışmaların başlamasında Feyzi abimizin öncülüğü çok önemlidir,” dedi. Özçakıl’ın konuşmasının sonunda gülbank duası edilip, merhumun ruhuna fatiha okundu.

Programda söz alan dostları da Feyzi Halıcı ile ilgili anılarını paylaştı. Ali Işık, Halıcı’nın henüz 17 yaşındayken yazdığı ve bir dergide yayımlanan “Ezan Sesleri” şiirinin edebi olgunluğuna dikkat çekti. Hasan Yörük, kendisini yetiştiren isimlerden biri olarak andığı Feyzi Halıcı’nın affediciliği ve asil kişiliğiyle çevresindekilere örnek olduğunu ifade ederken, onunla gülümseten hatıralarını da paylaştı. Ferzande Işık ise 60 yıllık dostluğu boyunca onun, Konya’da kimsenin Mevlânâ’yı konuşmadığı bir dönemde Mevlânâ’yı dünyaya anlattığına ve 26 ülkeye Mevlevi ayinlerini götürdüğüne tanıklık ettiğini söyledi.

Hasan Halıcı, Feyzi Halıcı’nın unutulmaya yüz tutan cirit oyunları ve rahvan at yarışları gibi gelenekleri yeniden canlandırdığını hatırlattı. Ayrıca Selçuk Üniversitesi’nin kurulmasında Feyzi Halıcı’nın dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e okuduğu, “Bitmez yıllardır içimdeki bu sitem / Ne zaman açılacak benim üniversitem” dizelerinin tarihi bir rol oynadığını vurguladı.
TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu “Eğribayat köyü girişi solundaki dağın yamacında, ‘Tutub’un bel’i’ deriz oraya. Ankara’ya giderken yamacın yanında yalnız bir alıç ağacına 50 yıl boyunca gidip metiyeler düzenler, yanında arkadaşları Öksüz Ozan ve Aşık Zikri Aliyar’ı götürür, altında saz çalınırdı. Bu güzel insana fatihalar gönderiyoruz, anıyoruz. Bugün buraya gelenler Feyzi abinin şahsında Konya’nın son yetmiş yılını dinlediler, öğrendiler. Bu da çok değerli,” dedi.

Konya Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Ahmet Yıldırım, Feyzi Halıcı ile ilgili anılarını paylaştı ve onun Aşıklar Bayramı’na katkılarını anlattı: “1978 yılında ailem Konya’ya göç etti. O yıldan itibaren Konya Aşıklar Bayramı’nı hiç kaçırmadım. Feyzi abimin eline şiirlerimi verirdim, türkü söylerdim, doğru yönlendirirdi. İlk kez onun verdiği bir ayakta doğaçlama üç dörtlük söyledim ve böylece Aşıklar Bayramı’na katıldım. Feyzi abimiz aşıkları adeta evlat gibi korur, yeni kuşakların yetişmesine önem verirdi. Biz de onun vasiyetini yerine getirerek, genç aşıkları Konya Aşıklar Bayramı’na davet etmeye devam edeceğiz,” dedi.
Program, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Prof. Dr. Ahmet Alkan’ın konuşmacılara katılım beratı takdim etmesi, hatıra fotoğrafı çekimi ve merhumun ruhu için misafirlere yapılan helva ve hurma ikramlarıyla sona erdi.