Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Konyalı emekli müftü “Yitik on beş camiyi İbadete kazandırdık”

Konya Aydınlar Ocağı Selçuklu Salı Sohbetlerinde emekli Müftü Mehmet Doğru’yu konuk etti.

Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerine bu hafta Konyalı emekli Müftü Mehmet Doğru konuşmacı olarak katıldı. Doğru, 90. Yaşına Saygı Gecesinde talebelik ve görev yıllarına dair hatıralarını anlattı.

Konevi Derneği Salonunda icra edilen programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü dinî hizmetler alanında ülkemizin çınarlarından olan Mehmet Doğru’nun çetin bir dönemde görev yaptığını ifade ederek “ Dünya’da her şey iktidar olmak, hâkim olmak için yapılıyor. İktidar olanlar iktidar hırsına kapılarak hükmedip hâkimiyet alanlarını büyütmek istiyor. Bir simitçi bile kendi satış alanının yakınına bir başka simitçinin gelmesini engellemek istiyor” dedi.

Yükseliş döneminde Osmanlı’nın erdemi yüksek bir devlet olduğuna vurgu yaparak devam eden Güçlü “Dünya’nın en adil yönetimi Osmanlı’dır. Osmanlı inişe geçtiğinde Batılı devletler, Endülüs gibi devletlerden de tecrübe edinerek; Rönesans hamleleri yapıp atağa kalktı. Osmanlı’yı mağlup edebilmek için de yüz önemli proje yaptılar. Bunlardan en önemlisi savaşlardı ve Osmanlı’nın güç yetiremeyeceği kadar Haçlı Ordusu çıkardılar. Bu gelişmelere karşı içimizde, çözüm üretmek için, komünizm, milliyetçi gibi değişik fikirler ortaya çıktı. 1908-1928 arasındaki yirmi yılda Osmanlı’nın yaşadığı travma, üç yüz yılda Avrupalı tüm devletlerin yaşadığı travmanın toplamından daha fazladır” diye devam etti.

İslâm dünyasının toparlanmasını önlemek için topraklarından otuz devlet üretilip sömürgeleştirildiğini, Türkiye’ye de yoğun bir kültür empoze si yapıldığını anlatan Güçlü, “Batılı değerlerde bir toplum üretmek için müthiş reformlara mecbur edildik. ABD’nin ok sömürgesi yoktu ve 2. Dünya Savaşında ‘Ilımlı İslâm’ projesiyle bizi kendi payına aldı. DP’nin iktidara gelmesiyle yeni bir süreç başladı, ilk olarak aralarında Konya’nın da olduğu yedi şehirde İmam Hatip Okulları açıldı. Mehmet Doğru hocamız Konya İHL’nin ilk talebelerinden ve doksan yıllık ömrünü İslâm’a hizmete adadı. Hatıralarını dinleyerek o döneme dair bilgi sahibi olacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Daha sonra konuşasını yapmak üzere kürsüye gelen Emekli Müftü Mehmet Doğru kendisiyle ilgili program tertip eden Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ve yönetim kuruluna teşekkür ederek “İmam Hatip nesli içinde biz şanslıyız. Hacıveyiszade Mustafa Efendi gibi çok kıymetli hocalarımız vardı. İrfan sahibi bir insandı. Ladikli Ahmet Efendiyi ziyaret etme imkanımız oldu. Sonraki talebeler bu zatlarla müşerref olamadı. Türkiye’nin şartları nedeniyle mahrumiyetlerimiz de vardı. Osmanlı döneminde yayınlanan kitaplar piyasada yoktu. Diğer ders kitaplarımı vardı ama meslek dersi kitaplarımız yoktu” dedi.

Valilik ve Alaaddin civarındaki eski mahalleler haricinde şehrin diğer yerlerinde elektrik ve yok bulunmadığı dönemleri yaşadıklarını da kaydeden Doğru “Biz Küçük Aymanas’ta bir bağ evinde otururduk ve elektrik ilk defa 1954 yılının güz aylarında verildi. Dini eğitim görme mahrumiyetimiz de vardı. Ben Elif Ba cüzümü koynumda saklayarak hocama giderdim. Kur’an okumaya başladığımda küçük boy Kur’an’ımı, bir torbasının içinde omzuma asar, üzerine giydiğim ceketin altına saklayıp giderdim. Babamı bir gün Kur’an okutmanın yasak olduğu gerekçesiyle karakola götürmüşlerdi. Biz bu şartlar içinde yetiştik” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Konya’da okul sporları faaliyetleri değerlendirildi

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0