“Yarım asırdır demire şekil veriyor”

Tarihi Buğday Pazarı’nda 40 Metrekarelik Atölye

Konya’nın tarihi Buğday Pazarı civarındaki 40 metrekarelik küçük atölyesinde yarım asrı aşkın süredir demir döven Faruk Ceylan, her gün sabahın erken saatlerinde tezgâhının başına geçiyor. Küçük atölyede, örsün üzerine düşen çekiç sesleri, yıllardır çevredeki esnafın kulağına tanıdık bir melodi gibi geldiğini dile getiren Ceylan, “Bu iş sabır ister, emek ister, ustalık ister. Demire şekil vermek, bir ömür boyu öğrenilen bir sanattır” diyerek işine olan sevgisini dile getiriyor.

“At arabasından demir ustalığına”

Konya’nın eski yıllarında demircilerin önemli bir kısmı at arabası yapımında çalışıyordu. Ceylan da o dönem, babasının yanında bu meslekle tanıştı. Ancak şehir hayatının değişmesiyle at arabalarının kullanım alanı giderek daraldığını dile getirerek o dönemi şöyle anlatıyor: “1961 yılında babamın yanında at arabası yaparak başladım. Zamanla at arabası yapımını bırakarak demircilik işine, özellikle zincir yapımına yöneldim. Şimdi demirle ilgili tamiratların yanı sıra siciller için beton halkalar da üretiyoruz. Mesleğimiz değişti ama emeğin değeri hep aynı kaldı.”

“Demir, ateşle terbiye edilir”

Ceylan demirciliğin sadece bir geçim kapısı değil, aynı zamanda bir sabır ve karakter terbiyesi olduğuna dikkat çekerek, “Demir, ateşle terbiye edilir; insan da çalışarak olgunlaşır. Çekiç darbeleri sadece metali değil, insanın ruhunu da şekillendirir. Atölyemde her aletin bir hikâyesi var.” İfadelerini kullandı.

“Mesleğin Son Ustalarıyız”

Günümüzde demircilik mesleğinin en büyük sorunlarından biri çırak bulamamak olduğunu. Yeni Meram okurları ile paylaşan Ceylan,”Bizim yetiştiğimiz gibi artık usta ve kalfa yetişmiyor. Kimse bu mesleği seçmiyor. Gençler masa başı iş istiyor. Oysa demircilik, insanı hem bedenen hem zihnen diri tutar. Ama maalesef mesleğin son ustalarıyız. Belki de bu işi yapan son nesil biz olacağız.” Şeklinde konuştu. Faruk Ceylan, mesleğini her şeye rağmen sürdürmeye kararlı olduğunu dile getirerek,”Bir demir parçası geliyor, ateşte kızarıyor, çekiçle şekilleniyor ve işe yarar bir eşyaya dönüşüyor. Bunu görmek, her şeye bedel” şeklinde konuştu. Özel Haber