Hayvanlara kötü muamelenin hat safhaya çıktığı şu günlerde Konya’dan tüm dünyaya hayvan sevgisini gösteren örnek insanlardan biri olan Pisili Baba’nın hikayesi herkesi büyülüyor. Selçuklu payitahtı Konya birçok alime ev sahipliği yapan bir şehir olarak tarihe adını yazdırmıştır. Konya denince ilk olarak akla gelen Hz. Mevlana’nın “Gel ne olursan o yine gel” çağrısı ile hoşgörü tohumlarını bu bereketli topraklara ekerken, Konya’dan insan ve tüm eşrefi mahlukata değer veren birçok alim ve bilim insanı çıkmıştır. Bu alimlerden biri de Selçuklu payitahtında yaşamış halk arasında Pisili Baba olarak bilinen Pir Esad Sultan’dır. Pir Esad Sultan, özellikle kediler başta olmak üzere hayvanlara duyduğu sevgi ile tarihe adını yazdırırken hoşgörünün ve merhametin de simgesi olmuştur. Konya’da, kedilere duyduğu sevgi dolayısıyla “Pisili Baba” olarak da bilinen Pir Esad Sultan’ın türbesinde, kedisine ait olduğu rivayet edilen yan yana iki sandukası bulunuyor.
13. YÜZYIL ALİMLERİNDEN
Selçuklu dönemi alimlerinden Pir Esad Sultan tarafından 13. yüzyılın ikinci yarısında inşa ettirilen külliye yapılarından günümüze sadece türbe ulaşmış durumda. Karamanoğulları beylerinden Musa Paşa tarafından 1440 yılında yeniden yaptırılan türbe, moloz taş ve tuğla karışımı duvarlara sahip bir yapıya sahip. Türbenin ortasında, 1263 yılında vefat eden Pir Esad Sultan’a ait sanduka ve bu sandukanın sol ayak ucunda küçük iki tahta sanduka bulunuyor. Çeşitli kaynaklarda yer alan rivayetlere göre, bu küçük sanduka, Pisili Baba’nın çok sevdiği kedisine ait olduğunu söyleniyor. Hz. Mevlana’nın öğrencisi olarak bilinen Pisili Baba 4. Kılıçarslan döneminde 13. yüzyılda yaşamış bir alim olarak biliniyor. Vakfiyelerde geçen ‘Seyit’ lakabı, Hz. Muhammed’e dayanan bir soyu olduğunu gösteriyor. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından Pisili Baba’nın adını duyanlar bu ulu zatın türbesini ziyaret ederek dua ediyor.
Kaynak: Şerife KAYA
Konya Büyükşehir Belediyesi, orman yangınlarını söndürme çalışmalarına destek oluyor