Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de vefat nedenlerin arasında dolaşım hastalıklarının büyük bir oranlara ulaştığı ortaya çıktı. Yapılan istatistikte, “2024 Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistiklerine göre, Türkiye genelinde 489.361 kişi hayatını kaybetti. Konya’da ise kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümler, Türkiye ortalamasının oldukça üzerinde seyrettiğini dile getiren Akademi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hatem Arı, “Şehrimiz için önemli bir halk sağlığı tehdidi. Gerçekleşen ölümlerin büyük bir oranda dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı” şeklinde konuştu. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hatem Arı, TÜİK istatistiklerini gazetemize değerlendirerek , “ Bu ölümlerin %36,0’ı dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklıydı. Dolaşım sistemi hastalıkları içinde en sık görülen alt nedenler ise %42,9 ‘lik oranla İskemik kalp hastalıkları (Kalbin kendini besleyen damarlarla ilgili hastalıklar) ve %23,9’lik oranla diğer kalp hastalıkları (Kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları gibi diğer ciddi kalp rahatsızlıkları) gelmekte. Üçüncü sırayı ise %18,3’lik oranla Serebrovasküler hastalıklar (Felç veya İnme, Beyin kanaması gibi hastalıklar) almakta.”olarak Türkiye’deki ilk üç ölüm nedenini sıraladı.
Konya’da dolaşım hastalıkları ortalamanın üzerinde
Akademi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Hatem Arı, TÜİK istatistiklerine dikkat çekerek, “Konya’da 2024 yılında kaydedilen 13.200 toplam ölümün 5.728’i (%43,4) dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle gerçekleşti. Bu oran, Türkiye ortalaması olan %36,0’ın oldukça üzerinde olup, Konya’yı kalp-damar hastalıklarından ölümler açısından yüksek riskli iller arasına yerleştiriyor.” İfadelerini kullandı. Arı kalp damar hastalıklarının yeme kültürü başta olmak üzere gündelik yaşam pratikleriyle yakından ilişkili olduğunu paylaşarak, “ “Konya mutfağı, geleneksel olarak bol yağlı, tuzlu ve karbonhidrat ağırlıklı yemekleriyle biliniyor. Yoğun tatlı tüketimi de oldukça yaygın. Bu beslenme alışkanlıkları, uzun vadede kilo artışına, damar sertliğine ve hipertansiyona neden olabiliyor.” Dedi. Arı Konya’nın beslenme alışkanlıklarının kalp damar hastalıklarına davetiye çıkarabilecek bir risk taşıdığına vurgu yaprak, “Konya mutfağı, geleneksel olarak bol yağlı, tuzlu ve karbonhidrat ağırlıklı yemekleriyle biliniyor. Yoğun tatlı tüketimi de oldukça yaygın. Bu beslenme alışkanlıkları, uzun vadede kilo artışına, damar sertliğine ve hipertansiyona neden olabiliyor. Konya mutfağı, geleneksel olarak bol yağlı, tuzlu ve karbonhidrat ağırlıklı yemekleriyle biliniyor. Yoğun tatlı tüketimi de oldukça yaygın. Bu beslenme alışkanlıkları, uzun vadede kilo artışına, damar sertliğine ve hipertansiyona neden olabiliyor.”şeklinde konuştu.
“Semptomlar ciddiye alınmalı”
Konya’da oranların yüksek olmasında bireylerin durumları ciddiye almaması ve doktora başvuruda geç kalınmasının bir en önemli etken olduğuna dikkat çeken Arı, “Şehrimizde sağlık altyapısı olabildiğince iyi olmasına rağmen, hipertansiyon, diyabet ve kolesterol gibi kalp-damar hastalıklarının temel risk faktörlerinin erken evrede saptanmasına yönelik eksiklikler ve genel bilinç eksikliği önemli sorunlar teşkil ediyor. Bireyler çoğu zaman semptomları ciddiye almayıp geç başvurduğunda veya sağlık okuryazarlığı düşüklüğü nedeniyle doğru bilgiye erişimde zorlandığında, hasta sayısı ve buna bağlı ölüm oranları artıyor. Kalp hastalıklarının önlenmesi ve erken teşhisi, yalnızca bireylerin değil; sağlık kurumları ve yerel yönetimlerin de ortak sorumluluğudur. Tarama ve danışmanlık hizmetlerini daha erişilebilir hâle getirmeli, riskli bireyleri erken saptayarak gerekli yönlendirmeleri yapmalıdır. Fiziksel aktiviteyi teşvik edecek şehir düzenlemelerinin yanında mevcut altyapının etkin kullanımı için bilinçlendirme ve teşvik faaliyetleri artırılarak devam etmelidir. Bu sorunla mücadele; bireysel farkındalıkla başlar, kurumsal destekle büyür ve toplumsal sahiplenmeyle başarıya ulaşır.” uyarılarında bulundu.
“Kalp damar hastalıklarında erken teşhis önemli”
Dr. Arı, verilerin obezite oranları ile kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranları arasındaki çarpıcı ilişkiyi gözler önüne serdiğini ifade ederek, “Obozite oranları ve kalp hastalıkları ilişkisine örnek verecek olursak Kilis’te obezite oranı %29.2 iken dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölüm oranı yüzde 26.6 , Van’da obezite oranı 32.1 iken dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölüm oranı yüzde 29.9 olarak ölçümlenmişken Konya’da bu oran obezite oranı yüzde 38.7 iken dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölüm oranı Türkiye’nin en yüksek değerine ulaşarak yüzde 43.4 olarak ölçülmüştür.” Şeklinde ifade etti. Konya’nın dolaşım sistemi hastalıkları kaynaklı ölüm oranı anlamında listenin en başında olduğuna dikkat çeken Arı, “Kalp hastalıklarının önlenmesi ve erken teşhisi, yalnızca bireylerin değil; sağlık kurumları ve yerel yönetimlerin de ortak sorumluluğudur. Toplum genelinde sağlıklı yaşam bilinci oluşturulmalı, yapısal çözümler geliştirilerek sürdürülebilir politikalarla desteklenmeli.” önerisinde bulundu.
Kaynak: Ümmügülsüm DÜNDAR
Bisikletleri sanat eserine çeviriyor