Kıraç alanlarda verim kaybı üst seviyelerde

Türkiye’nin tarım ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda arpa ekili alanlarda hasadı başladı. Ancak kuraklık ve yetersiz yağışların etkisiyle arpa hasadından ciddi kayıplar mevcut. Özellikle kıraç alanlarda yapılan hasatta bazı ilçelerde verim kaybı üst seviyelerde. Tuzlukçu ve Kadınhanı ilçelerinde kıraç arazilerde yapılan gözlemler, tarımda yaşanan sorunların ciddiyetini ortaya koyuyor. Sulama imkânı olmayan tarlalarda ürün gelişimi zayıf kalırken, arpa başakları tam olgunlaşmadan kurumaya başladı. Bazı üreticiler, bu yılki verimin geçen yıllara göre yarı yarıya azaldığını söylüyor. Hasat yapan çiftçilerin ortak şikayeti geçen yıl bu tarladan dönüm başına 300–350 kilo ürün alırken, bu yıl aynı yerden en fazla 150 kilo alabilmeleri. Bunun yanı sıra girdi maliyetleri de artması da çiftçiyi tedirgin ediyor.

SULU TARIM ALANLARI GÖRECELİ OLARAK İYİ
Konya Ovası’nın bazı bölümlerinde sulu tarım yapılıyor. Bu bölgelerde verim daha tatmin edici seviyelerde seyrediyor. Ancak sulama altyapısı hâlâ yetersiz ve birçok çiftçi bu imkândan yararlanamıyor. Sulu tarım yapılan alanlarda umut veren bir tablo olsa da, bu alanlar bölgenin geneline oranla oldukça sınırlı. Ziraat mühendislerinin ortak görüşü ise, kuraklığa karşı dayanıklı tohumlar ve suyu verimli kullanan sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak bu teknolojilere erişim, çoğu çiftçi için hâlâ oldukça zor. Son yıllarda yaşanan iklim değişiklikleriyle birlikte kuraklık, tarım için geçici bir tehdit olmaktan çıkıp kalıcı bir risk haline geldi. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde yağış rejiminin değişmesi ve yeraltı sularının hızla tükenmesi, tarımın geleceğini belirsiz hale getiriyor. Konya’da birçok çiftçi, artık her yıl aynı endişeyi taşıdıklarını belirterek, “Eskiden yılda bir kez kuraklık olur, ertesi yıl toparlanırdık. Şimdi her yıl su kıtlığı var. Tohum ekiyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Borçla dönmeye çalışıyoruz.” İfadelerinde birleşiyorlar.

UZMANLARDAN VE ZİRAAT ODALARINDAN UYARI
Ziraat Odaları, bölgede yaşanan sorunlara karşı acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Çiftçilere verilecek tarımsal desteklerin artırılması, kuraklığa dayanıklı ürün çeşitlerinin yaygınlaştırılması ve modern sulama sistemlerinin hızla devreye alınması öneriliyor. Uzmanlara göre, çözüm sadece kısa vadeli yardımlarla sınırlı kalmamalı. Tarımsal üretimde uzun vadeli planlamalar yapılmalı ve iklim değişikliğine karşı dirençli tarım politikaları hayata geçirilmeli. Kuraklıkla mücadele, sadece çiftçilerin değil, ülke genelinde gıda güvenliği açısından da hayati önem taşıyor. Konya Ovası’nda yaşanan bu verim kayıpları, sadece yerel değil ulusal çapta da etkiler yaratabilir. Uzmanlar, bilinçli tarım uygulamaları, kamu destekleri ve iklim dostu politikalarla durumun kontrol altına alınabileceğine inanıyor. Ancak bunun için hem devletin hem de çiftçilerin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Aksi halde Türkiye’nin tahıl ambarı olan Konya Ovası, verimden uzak, üretimden kopan bir bölge haline gelebilir. Hasat sezonunun devam ettiği bu günlerde, kıraç arazilerde yaşanan kayıplar tüm üreticiler için bir uyarı niteliğinde olduğunun altını çizen ziraat mühendisleri, “Kuraklıkla mücadele, gelecekteki gıda güvenliği ve tarımsal kalkınma için acil öncelik haline gelmiş durumda. Konya Ovası’ndan yükselen bu sessiz çığlığa kulak verilmezse, tarımda geri dönüşü olmayan kayıplar yaşanabilir.” uyarısında bulunuyorlar.