KOLAY BİR SÜREÇ DEĞİLDİ

KONYASPOR’UN 2 yıllık sözleşme imzaladığı Umut Nayir, Slovenya kampında açıklamalarda bulundu. Tecrübeli forvet şöyle konuştu, “Konyaspor ile olan transfer sürecim yıllara dayanıyor. Birkaç kere de daha önceki dönemlerde Konyaspor’a transferimle ilgili gündemler olmuştu ama o zaman nasip olmamıştı. Bu sene ilk önceliğim Fenerbahçe’de devam etmekti, kamp süreci de güzel geçmişti. Sonrasındaki planlamanın gidişatına göre kamptan sonra benim ayrılık durumum başlamıştı. Birkaç kulüp ilgi gösterdi ama Konyaspor en başından beri istekli ve ciddi davrandı. Hukuksal prosedürler Fenerbahçe’de ve eski kulübümdeki sözleşmedeki bazı maddelerden dolayı çözülmesi kolay bir süreç değildi”.

“KONYASPOR yönetimi konuşmamızdan sonraki bir haftalık süreçte baya emek gösterdi. Bir hafta önce de katılabilirdim. Bu bir haftalık süreçte Yusuf Küçükbakırcı abim ve başkanımız uzunca bir gayret gösterdi. Yusuf abi bir hafta İstanbul’da yöneticileri ikna etmeye çalıştı. Neticede durumu çözebilen, en istekli de olan kulüp Konyaspor olduğu için buraya transferim gerçekleşti. Belki daha kısa sürede olabilirdi ama belki sürecin zorluğu daha güzel günlere işarettir. Geç olsun güç olmasın diyelim. Yoğun bir kamp döneminden geldim, Fenerbahçe sezonu erken açmıştı. O yoğunluktan sonra tam maç periyoduna girerken, şimdi burada yeniden bir yoğun döneme katılmış oldum.

“KONYASPOR’DA tanıdığım çok fazla insan olduğu için hiç yabancılık çekmedim. Arkadaşlarım da sağ olsunlar, nazik ve güzel karşıladılar. Bir klasik söz vardır, kamp ve ortam çok güzel gibi söylemler vardır. Ancak gerçekten takım enerjisi olarak gördüğüm ortam dolayı çok mutluyum. Konya’da yaşanan benzer durumları geçen sezon da Pendikspor’da yaşamıştım. Düşme korkusu yaşamak özellikle Konya gibi büyük bir şehir ve futbol kültürü olan takımda bunların yaşanması, o kırılganlık kolay onarılmıyor. Büyük bir değişim oldu takımda, çok fazla kişi gitti ve benim gibi birçok yeni arkadaş geldi. O ortamı ve sinerjiyi yakalamak kolay olmuyor, o yüzden de hocalarımızın ve ekip arkadaşlarımızın güzel bir iş yaptığını düşünüyorum. Şu anki atmosfer ve sinerjiden dolayı lig için oldukça heyecanlıyım”.

“BURAYA geldiğim ilk günden beri Ali hocayla da ve diğer arkadaşlarla da çok konuşma fırsatım oldu. Geçen senenin üzerinden o hafızayı yeniden yaşatmanın gerek olmadığını düşünüyorum. Taraftarımız nezdinde de bu düşüncenin olması gerektiğini düşünüyorum. Geçen sene işte düşme korkusu yaşamıştık, bu sezon yine 2 mağlubiyet aldıktan sonra yine bu korkuyu yaşarmıyız gibi bir düşünce olmadan, şu anda gördüğüm atmosfere göre ekip oyununu doğru yansıtabileceğimizi düşünüyorum. Ekip oyununu iyi yansıttığımızda ligi ilk 10’un üzerinde hatta Avrupa kupalarını zorlayarak bitirebileceğimizi düşünüyorum. Bu inanarak başlar, doğru çalışmayla da devamı gelir. Bence doğru yoldayız, birlikte harekete etme anlamında arkadaşlarım buna karşılık da veriyor ve dinamik bir ekibiz”.

“YANİ doymuş, beklentisi kalmamış arkadaşlarımız olmadığı için, herkesin belirli hedefleri ve heyecanı olduğu için bence hedefin ilk 10’un üstü olması gerekiyor. Tabi gerçekçi hedef olarak da bakarsak, düşme korkusu yaşamamak ancak düşme kelimesini zihinden bile geçirmeden hedefi daha da yukarıda tutarak ancak gerçekçi yaklaşarak umarım sezona iyi başlayıp, iyi noktada bitiririz. Büyük şehir ve büyük camialarda oynamak, kariyerimde çok fazla nasip oldu. Konyaspor da bu kulüplerden birisi olacak. Konya’ya ile ilgili şöyle güzel bir anım var. İki sezon önce ben Giresun’da kadro dışı kaldığım zaman transfer sürecim netleşmemişti. O zaman işte Mehmet hoca da Konyalı’dır, U23 takımı ile İslami Oyunlar’da Konya’da bir maçı vardı. O maçta da ben kontenjandan oynamıştım, şampiyon olmuş ve kupa kazanmıştık. Konya ile ilgili güzel anılarım olduğu için şimdi hatırlayınca mutlu oluyorum”.

“BİRKAÇ sene önce yaşanan kötü anıları silerek takıma sahip çıkmak gerek. Taraftar, böyle büyük şehirlerin takımına ne kadar sahip çıkarsa, kulübün birlikteliği de o kadar fazla olur. Kulüp daha çok ayakta kalabiliyor, özellikle günümüz ekonomisinde ülkemizin de durumu belli. Kolay değil bazı şeyleri yürütebilmek. Geçmişten gelen borçlar var, bazı yanlış adımların sonucu birçok şeyler olmuş. Sünger çekebilmek lazım, kabuk değişimi oldu. Bu kabuk değişiminin sancıları da olacak. Bazen sallantılar olacak ancak ekibi biz bir arada tutmaya çalışacağız. Taraftardan ricam, bu birlikteliğe destek sağlamaları. Yıkıcı olmak hiçbir zaman katkı vermeyecektir, tabi ki eleştiriler olması lazım gelişim için. Eleştirin boyutunu doğru ayarlayabilmek lazım, bence bu şehir de bu olgunluğa sahip. Umuyorum hem biz ekip olarak içeride, hem de taraftarımız kulüple beraber hareket ederse sezonu hedeflediğimiz noktada bitirebiliriz. Burada benim üzerime de düşen, sahada son ana kadar mücadele etmek, elimden gelenin en iyisini yapıp, kendi hedeflerim doğrultusunda takıma katkı vermek”.