Konya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

Konya’da Mekke’nin fethinin 1392’inci yıl dönümü kutlandı

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şubesi, Mekke'nin fethinin 1392'inci yıl dönümü dolayısıyla program düzenledi.

AGD Konya Şubesi tarafından Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen program “Mekke, İstanbul, şimdi sıra Roma’da” sloganları ile başladı.

Mekke’nin Fethi programında ilk olarakMehteran Takımı sahne aldı. Mehter marşlarının coşkusuyla başlayan program Türkiye 1.’si Hafız Abdullah Altun’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti.

Düzenlenen Mekke’nin Fethi Programına Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Küçükgünay, Saadet Partisi Konya İl Gençlik Kolları Başkanı Hasan Hüseyin Çalı, Konya İl Müftüsü Ali Öge, Deva Partisi Konya İl Başkanı Seyit Karaca, Cansuyu Konya Temsilcisi İsmail Tozan, Öğ- Der Konya Şube Başkanı Yavuz Aydın, Memur-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, AGD Komisyonları ve çok sayıda davetli katıldı.

Programa konuşmacı olarak katılan Tahir Büyükkörükçü Camii İmam Hatibi Seyfullah Akyiğit önemli konulara değinirken ayrıca Ezgi Sanatçısı Yusuf Karaburç ve Piyanist Fahrettin Çoşkuner de fetih programında sahne aldı. Programın ilerleyen dakikalarında Türkiye 1.’si Hafız Osman Bostancı da Kuran-ı Kerim tilavetinde bulundu.

Çeşitli sinevizyon gösterimlerinin de olduğu program coşku ve heyecan dolu anlara şahitlik etti. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren AGD Konya Şube Başkanı Ceylani Kılıç, “Konya olmak üzere ülkemizin 81 ilinde 600’den fazla ilçe merkezinde, batıl sistemlerin yerle bir edilip hak ve adalet nizamının hâkim kılındığı Mekke’nin Fethi’nin 1392’inci yıl dönümünü kutluyoruz” dedi.

İYİNİN, DOĞRUNUN VE ADALETİN HAKİM OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Anadolu Gençlik Derneği olarak herzaman hakkı üstün tutan bir anlaış ile çalıştıklarını kaydeden Kılıç,”Yaptığımız çalışmalar dünyaya, çevreye, insanlara ve kendine karşı sorumluluklarının farkında; tarihine, çağına ve yarınlara duyarlı; kardeşliğin, merhametin, sevginin, bir arada yaşama kültürünün ve adaletin tesisinde gayret eden bir gençlik oluşturmanın çabasıdır. Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak bizler iyinin, doğrunun, faydalının ve adaletin yeryüzüne hâkim olması mücahedesinde aynı inancı paylaşan her renkten ve ırktan herkesi kardeş bilirken, hangi renkten ve ırktan olursa olsun tüm mazlumların yanında olmayı da kendimize görev addediyoruz. Aynı şekilde yeryüzündeki her insan için yaşama hakkını, inanç ve düşünce hürriyetini, aile oluşturma ve neslini koruma hakkını, mülkiyet edinebilme hakkını ve akıl sağlığının güvenceye alınması hakkını temel ve vazgeçilemez haklar olarak kabul ediyoruz. Biz özgürlük, adalet ve refahı sadece bir ırkın ya da bir bölgenin hakkı olarak görüp kendinden olmayanı ötekileştiren ve tahakküm altına almaya çalışan her türlü düşünceye karşıyız. Hangi düşünceden olursa olsun her insanın insan olmakla yeryüzünde en değerli varlık vasfına sahip olduğuna inanıyoruz ve her insana sevgiyle, şefkatle, merhametle yaklaşmak gerektiğine inanıyoruz. Zulüm ve baskıya dayanan siyasi anlayışları, vicdanları karartacak boyutlara ulaşan eğlence tutkusunu, sömürüye dayanan zenginliği, ahlaki değerlerden yoksun bilimi, paylaşmayı zarar kabul eden iktisadi tavırları, insanları önemsemeyen teknolojiyi, haksızlara karşı ses çıkarmayan bir din anlayışını toplumun çürümesinde ve yok oluşunda en etkili faktörler olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

ADALETİ GÖZETEN BİR NESLİN İNŞASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Yılbaşı eğlencesi adı altında tüm dünya halklarına dayatılan çirkinliklere karşı tavır almanın gerkeli olduğuna vurgu yapan Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Ceylani Kılıç, daha sonra şunları söyledi:”Anadolu Gençlik Derneğimizin ilk günden beri geleneksel olarak kutladığı Mekke’nin Fethi Programı bu yıl da tüm Türkiye’de, 81 şubemizde yüzlerce noktada icra edilmektedir. Diğer taraftan biz yılbaşı gecesi eğlencesi adı altında tüm dünya halklarına çirkinliklerin ve kötülüklerin dayatılmasına karşı tavır almanın gerekliliğine ve doğruluğuna inanıyoruz. Siz değerli misafirlerimizin bu gece burada bizimle bulunuyor oluşu bir kimliğin en güzel şekilde ortaya konulmasıdır. Hepinize katılımınızdan ve duyarlılığınızdan ötürü teşekkür ediyoruz. Anadolu Gençlik Derneği olarak aralık ayı içerisinde tüm liselerde Siyer-i Nebi yarışması düzenledik. Bu çalışmada; gençlerimizin Efendimiz (sas)’in ahlakını, mücahedesini yakından tanımlarını hedefledik. Ortaokullarda ülke genelinde oluşturduğumuz Kaşif Grupları ile öğrencilerimizi hem kitapla buluşturuyoruz hem de onlara temel değerlerimizi anlatıyoruz. Hem Lise öğrencileri ile hem de ortaokul öğrencileri ile haftalık sohbet programlarımız devam ediyor. Kitap kritikleri ve sinema günleri ve farklı sosyal etkinlikler bu çalışmaların içerisinde yer alıyor. Ayrıca genç kardeşlerimizin okul derslerine yardımcı oluyoruz. Her yıl düzenlediğimiz yaz etkinlikleri ve kış kamplarıyla yeni nesilleri Kur’an-ı Kerim ile buluşturuyoruz. İnsanlarımızın ve gençlerimizin Efendimiz (sas)’in hayatını daha yakından tanımaları ve hayatlarına tatbik etmeleri için vesile olmaya çalışıyoruz.İçselleştirdiğimiz değerlerin yeryüzündeki tüm insanların hem birbirleriyle hem de evrenin var oluş gayesiyle barışık yaşamasının yegâne teminatı olduğuna bizim inancımız tamdır. Bu inançla yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara yardım etmeyi görev biliyoruz.Yardımlaşmayı ve paylaşmayı karakter edinmiş, verdikleri sözde duran; her türlü sıkıntılı durumda bile direnip sabreden; kendinin ve yakınlarının aleyhine olsa bile adaleti gözeten bir neslin inşası için çalışıyoruz.”

ALLAH BANA NE AMERİKA’DAN DİYEN MÜSLÜMANLARI EKSİK ETMESİN İNŞALLAH

İslam şuurunu ilk olarak hrekesin kendi evinde inşa etmesi gerektiğine dikkat çeken Tahir Büyükkörükçü Camii İmam Hatibi Seyfullah Akyiğit, “Mekke fethedilmeden önce hepimizin bildiği üzere Fil vakası yaşandı. Ebrehe büyük fillerine ve ordusuna güvenip Mekke’yi yıkmak üzere Mekke’ye yürürüdü. Sonunda ise Allah onları mahvetti ve yenilgiye uğrattı. Hz. İbrahim peygamber, o da yalnız başına baltasıyla putları devirdi. Karşısında Nemrut gibi büyük güçler vardı. Ama Allah ona zafer nasip etti. Kardeşlerim burada şunu iyi anlayacağız. İbrahim peygamber Allah’ına güvenip yürüdü, Ebrehe ise ordusuna ama ebrehe perişan oldu. Allah’ına güvenenler her zaman muzaffer olacaklardır Allah’ın izniyle. Bu dünyada Ebreheler bitmeyecek, Allah’ın izniyle Ebabiller de bitmeyecek. Şu anda Ebrehler, ise siyonistlerdir ve dünyaya zulüm etmeye insanlığı ifsada sürüklemeye çalışyorlar ancak  Allah şu meydanlardan “Bana ne Amerika’dan” diyen mücahitler eksik eylemesin inşallah. Aslında Mekkeli Kureyş Kabilesi’ne, müşriklere Allah bir mesaj verdi. Biliyorsunuz Ebrehe’nin olayı Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz doğmadan 52 gün önce oldu. Allah dedi ki onlara, bakın sizin içinizden yetim bir peygamber gelecek onu zayıf zannedip de güçlü olan Ebu Cehillerle beraber olmayın dedi Ve Resulullah doğdu Mekke’de. Kırk yıl o müşriklerin gönlünde bile taht kurdu Muhammedül Emin oldu. Efendimiz vahiy ile müşerreflendikten sonra ilk olarak Hatice annemizin yanın gitti ve dedi ki, “Üzerimi ört ey Hatice”. Ve durumdan bahsetti.” Ya Hatice bana kim inanacak?” dedi, Hatice annemiz dedi ki, “Korkma ya Resulallah, Allah seni yardımsız bırakmaz. Sen çünkü misafirine ikram edersin. Sen yetimi doyurursun. Sen düşmüşün elinden tutarsın. Sen akrabanı gözetirsin. Sen emanete riayet edersin, korkma” dedi. Kardeşlerim, efendimiz bu davaya ailesiyle beraber başlattı. Gelin biz de ailecek Allah’ın davasına gönül verelim. Ama hala dünyevi menfaatler, dünyevi dertlerimiz olursa biz bu davaya gönül veremeyiz. Hatice annemiz bütün dünyevi imkanları varken Efendimiz ona şunu diyor; ‘Vallahi Hatice bana hiçbir zaman bütün mal varlığının kendine ait olduğunu hiç hissettirmedi.’ Çünkü derdi Hatice annemizin de İslam. İsrail’i kuran Yahudiler İsrail’i kurduktan sonra şöyle bir söz ediyorlar: Biz bu Osmanlı kadınlarını İslam’dan uzaklaştırmadığımız müddetçe
bunlar yine bir Abdülhamit, yine bir Fatih doğurur. Hanımefendi kardeşlerime sesleniyorum. Bizim bu meydanlara Fatihleri Abdülhamit Han’ı getirme zamanı gelmedi mi? Hala derdimiz kanepe, koltuk mu? Hala derdimiz kariyer mi yoksa bu ümmeti ayağa kaldıracak, Fatihler yetiştirmek mi?

FAİZİ VE ALLAH’IN YASAKLADIKLARINI HAYATIMIZDAN ÇIKARDIĞIMIZDA YENİ FETİHLER NASİP OLACAK

İnsanların faizi ve Allahın yasakladığı her şeyi hayatından çıkarınca yeni fetihlerin gerçekleşebileceğini savunan Akyiğit, daha sonra sözlerini şöyle tamamladı: “Efendimiz ve ashabı davasına her zaman sadıklardı. Peygamberimiz Mekke’de İslamiyeti anlatırken müşriklerin ileri gelenleri “Ya Muhammed sen şu davandan bir vazgeç. Sana istediğin kadar mal verelim, altın verelim. Eğer istediğin bir kadın varsai onu da verelim.” dediler. Efendimiz dedi ki, “Sağ elime güneşi, sol elime ayı verseniz vallahi davamdan vazgeçmem.” Dava sahibi olan bir peygamberin dava sahibi olan bir ümmeti olmamız lazım. Ebu Cehiller o teklifleri efendimize yaptılar. Ama kıyamete kadar bu teklifler Muhammed ümmetine yapılıyor. Diyorlar ki siz üniversite okuyun, yüksek lisans yapın. Doktora yapın. Doçent olun. Profesör olun. Ama Filistin’i düşünmeyin. İsrail’in Kudüs’ü başkent yaptığımızı çok da dert etmeyin, siz ticaretinizin daha büyümesi için mücadele edin. Ihracatlar yapın. Doğu Türkistan’daki mazlumları düşünmeyin. Siz bütün hayatınızı daha iyi ev, daha iyi arabaya yönlendirin. Yemen’deki açlıktan ölen çocukları düşünmeyin, diye her gün bize teklifler yapılıyor. Dava adamı olan peygamberin ümmeti olarak biz onların tekliflerini kabul edip davasından vazgeçenlerden mi olduk? Hayır, Elhamdülillah Efendimiz gibi davasından vazgeçmeyen, meydanlarda mücahitler var. Biz bunlara da inandık elhamdülillah. Allah o mücahitleri bu meydanlardan eksik etmesin. Allah elbet nurunu tamamlayacak ancak biz ne tarafta olacağız? Bizler de dava eri birer mücahit olmak için kulluğumuza dikkat edelim. Rahmetli Erbakan Hoca’nın dediği gibi, Allah’ına kul olmayan davasına er olamaz. Önce kul olacağız. Sonra Allah davasına er olan o mücahitlerden eyleyecek bizi inşallah. Bunun için de biz cesur olacağız. Bilge Turan Aliya İzzetbegoviç’in dediği gibi “İslam korkakların değil cesur ve atılgan Müslümanların omuzlarında yükselecek” Allah’ın izniyle.Yeni fetihler için faizi hayatımızıdan çıkarmalıyız. Peygamberimiz Mekke’yi fethettikten sonra faiz benim ayaklarımın altındadır, diyor. İlk olarak da amcam Abbas’ın faizini kaldırdım, dedi ve asıl fetih buydu. Bizler de eğer nice fetihler kazanmak istiyorsak faizli ekonomik sistemi kaldırdığımızda Allah bizlere zaferler nasip edecek. Eğer bizler fetihler kazanmak istiyorsak, Allah’ın razı olmadığı her şeyi hayatımızdan çıkarıp razı olduğunu hayatımıza alırsak Allah bizlere fetihler nasip edecek. “

0 0 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Başkan Altay 2022’nin son gününde iki ilçede vatandaşlarla buluştu

HIZLI YORUM YAP

0 0 0 0 0 0