Toplama Kampı Mağdurları Platformu: “Doğu Türkistan’daki soykırıma dur denilmesi gerekiyor”

Toplama Kampı Mağdurları Platformu Üyeleri seslerini duyurabilmek amacıyla düzenledikleri ‘Doğu Türkistan için Anadolu Seferi’ kapsamındaki programının ikincisini Konya’da gerçekleştirdi. Konya Gazeteciler Cemiyeti binasında düzenlenen basın toplantısına mağdurlardan; Medine Nazımı, Mirzehmet İlyasoğlu, Cevlan Şirmehmet, Resul Turan, Alımcan Tuerdı, Kudret Gulca, Habubullah Amet Kusemi, Meryem Sultan, Shemsiye Ali ve Magfiler Emin katıldı.

“HALEN ÇİN’İ SAVUNMAYA DEVAM EDEN BÜYÜK BİR KESİM VAR”

Ailelerine ulaşmak adına ve birinci ağızdan seslerini duyurmak üzere Anadolu seferine çıktıklarını ifade eden Mağdur Mirzehmet İlyasoğlu, “Çin gazetesi 10 senedir biz 1 milyonun üzerinde insanı eğitiyoruz diye yazı yazmıştır. Peki, bu eğitiyoruz dediği şey gerçek midir? Hayır, asla gerçek değildir. Tıpkı bizim ailemizi aradığımız gibi onlarda ailelerini arıyor. Aydınlar, gazeteciler, sanatçılar ve doktorlar şimdi toplama kamplarında. Onların hiçbir şekilde mesleki eğitime ihtiyacı yoktur. Peki, neden Doğu Türkistan için Anadolu seferine çıktık? Çünkü Türkiye’de halen Çin’i savunmaya devam eden büyük bir kesim vardır ve bunlar Çin’in propagandasını yapmaya devam ediyor. Bizde milyonlarca insanların bu toplanma kamplarında suçsuz yere tutuklu olduğunu ve katledildiğini biliyoruz. Ankara Üniversitesi’nden mezun olan bir kardeşimiz Çin’in toplama kampında hunharca katledildi. Biz burada olmayan bir şeyi asla söylemiyoruz. Biz neredeyse 8 aydır İstanbul’da, Çin’in başkonsolosluğunun önünde ailemiz nerede diyoruz. Ama bugüne kadar bu sorumuza cevap vermediler. Biz bütün Türkiye halkının Çin’e bu soruyu sormasını istiyoruz. Bu durum insan haklarına aykırıdır. Bu bir soykırımdır. Bu soykırıma dur dememiz gerekiyor. Biz birinci ağızdan sesimizi duyurmak için Anadolu Seferine devam edeceğiz” dedi.

“ŞU AN KARDEŞİMİN NE HALDE OLDUĞUNU BİLMİYORUM”

Mağdur Medine Nazımı, Türkiye’de eğitim gören kız kardeşinin annesini görmek için Doğu Türkistan’a gittiğini ve oradan bir daha geri dönemediğini belirterek sözlerine şu şekilde devam etti; “Benim kız kardeşim Uygur Kökenli Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıydı. İstanbul Üniversitesi’nden mezun oldu. Anneme bakmak için Doğu Türkistan’a gitti ancak geri dönemedi. Şuan kendisinin ne halde olduğunu bilmiyorum. Benim kız kardeşim gibi Uygur kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları o toplama kamplarında tutsak ediliyor. Ben, hükümetimiz ve devletimizden kendi vatandaşlarına sahip çıkmasını talep ediyorum. Çünkü benim kardeşimin de bu ülkede yaşamaya hakkı var. Biz Doğu Türkistanlılar o Çinlilere teslim edilmemeliyiz.”

“TÜRKİYE’NİN ÇİN’E HESAP SORMASI GEREKMEKTEDİR”

Türkiye’nin, Çin’e insanlarını kampa toplamasından dolayı hesap sorması gerektiğine dikkat çeken Cevlan Şirmehmet ise “Ailelerimiz ve insanlarımız Çinliler tarafından paramparça edilmiş durumda. Akrabalarımız, annemiz, babamız toplama kamplarına götürüldü. Bunun nedeni de Türkiye’de okuyor olmamız. Örneğin bir kişi Türkiye’ye seyahat ettiyse ve geri döndüyse o toplama kampına alındığı bir gerçektir. Türkiye, Çin’e neden benim ülkemde okuyan kişiyi sen toplama kampına alıyorsun diye sormuyor? Türkiye’de okumak, seyahat etmek, yaşamak suç ise bu devlet içinde yapılmış olan bir hakarettir” ifadelerini kullandı. Hüseyin MENEKŞE