Kuru gıda yardımından öğrencilere burs verilmesine, tarihi eserlerin korunmasından ihtiyaç sahibi ailelere aylık bağlanmasına kadar pek çok yardımı gerçekleştiren vakıflar, Ramazan ayında da yüz güldürüyor. Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalan asırlık vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün bünyesinde ramazan ayında da ihtiyaç sahibi insanlara yardım elini uzatıyor. Konuyla alakalı olarak gazetemize özel açıklamalarda bulunan Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, “Vakıflar özellikle şefkat ve merhametin zirve yaptığı Ramazan ayında daha yoğun iyilik yapma teşvikinin bulunduğu müesseselerdir. Vakıf sahiplerinin kıyamete kadar amel defterlerini kapatmamak için yaptığı gelecek günlerdeki Ramazanları da değerlendirme ve manen fırsata çevirme çabası olarak görmeliyiz. Halkımızı vakıf kurup taşınmazlarının gelirlerini bir hayır amacına yöneltmeye böylelikle Ecdattan gelen bu güzel hayır sistemini gelecek nesillere taşımaya öğretmeye davet ediyorum. Bu durum bir hayır ve hizmet binası yaptırmak kadar önemlidir. Hatta ondan daha önemlidir” dedi.
BELLİ AMAÇLAR İÇİN VAKIFLAR KURULMUŞ
Konya Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, vakıf kuran Müslümanların birçoğunun Ramazan Ayı’nda harcanmak üzere belli amaçlar için vakıf kurduklarını ifade ederek, “Vakıf ve Ramazan konusuna değinmeden önce İslam’da Ramazan ayını ve Ramazan ayında geçen ve bin aydan daha hayırlı olduğu Kuranda belirtilen Kadir gecesinden bahsetmek gerekir. Bu çerçevede öncelikle Ramazan ayının İslam’daki yeri ve önemine ilişkin Kuran ve hadis kitaplarında geçen ayet ve hadislerin incelenmesi gerekir. Ramazan ayının Kuran’ı kerimin indiği ay ve bu ayda oruç tutulması gerektiği ve bu ayda bulunan kadir gecesinin bin aydan daha hayırlı odluğu gibi teşvik edici hüküm bildiren ve Müslümanları bu ayda yapacakları ibadetlerde hassas olmaya teşvik edilmektedir. Tüm bu ayet ve hadisler ışığında şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Hayatına kuran ve sünneti yansıtarak yaşayan Müslümanlar söylem ve eylemlerinde bu duruma göre yaşamak durumundadırlar. Bu bağlamda vakıf kuran Müslümanların birçoğu bu ayda ve özellikle de kadir gecesinde harcanmak üzere belli amaçlar için vakıf kurmuşlardır” diye konuştu.
“ECDATTAN GELEN BU GÜZEL HAYIR SİSTEMİNİ GELECEĞE TAŞIYALIM”
Vakıfların merhametin zirve yaptığı Ramazan ayında daha yoğun iyilik yapma teşvikinin bulunduğu müesseseler olduğunu vurgulayan Müdür Osmanlı, ifadelerine şu şekilde yer verdi; “Bütün bu bilgilerle anlıyoruz ki Vakıflar özellikle şefkat ve merhametin zirve yaptığı Ramazan ayında daha yoğun iyilik yapma teşvikinin bulunduğu müesseselerdir. Geçmişten günümüze vakfiyelere baktığımızda kıyamete kadar devam edecek her Ramazan ayında da sevap defterlerini kapatmamak için vakfiye şartlarının oluştuğuna özel vurgular yapıldığını görmekteyiz. Bu vakıf sahiplerinin kıyamete kadar amel defterlerini kapatmamak için yaptığı gelecek günlerdeki Ramazanları da değerlendirme ve manen fırsata çevirme çabası olarak görmeliyiz. Bu vesileyle halkımızı vakıf kurup taşınmazlarının gelirlerini bir hayır amacına yöneltmeye böylelikle Ecdattan gelen bu güzel hayır sistemini gelecek nesillere taşımaya öğretmeye davet ediyorum. Bu durum bir hayır ve hizmet binası yaptırmak kadar önemlidir. Hatta ondan daha önemlidir. Çünkü hayrın devamlılığını sağlamak, sadaka-i cariyenin kıyamete kadar kesilmemesini sağlıyor. Bunun içinde bir eser yapmak/yaptırmak yetmiyor onun kıyamete kadar ayakta durması gerekiyor. Ecdadımız böyle düşündüğü için sadece bina yapmamış binanın kıyamete kadar ayakta durması için dükkanını. Tarlasını vakfetmiş. Bu durumu hayır sahiplerine hatırlatıyorum. Ecdadımızın kurduğu bu güzel sistemi devam ettirerek gelecek nesillere taşımak çok önemli. Çünkü vakıf dinimizin sadece ibadet ile ilgili hükümlerini değil hayatın her noktasındaki kişisel ve toplumsal yaşam biçimine ait emirlerinin söylemden eyleme geçmesini temsil etmektedir. “Hüseyin MENEKŞE
Sille kültürü canlanıyor