Stokçuluk üreticinin belini büküyor!

“Saman fiyatındaki artışlar üreticiyi zarara uğratacak”

Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ve Konya Kırmızı Et Ürünleri Tarımsal Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut ortak basın toplantısı düzenledi
Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ve Konya Kırmızı Et Ürünleri Tarımsal Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntıları dile getirmek için basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, “Hayvansal üretimin en önemli girdi maliyetlerini oluşturan yem fiyatlarındaki sürekli artış karşısında süt fiyatlarında bir ilerleme kaydedilmemiş olması üreticimizin ezilmesine sebep oldu” dedi. Şu anda piyasa da hayvan kesimini yapılmadığının altını çizen Konya Kırmızı Et Ürünleri Tarımsal Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, “Et ve süt kurumu stoklardaki 50 bin ton eti piyasaya sürdü. Şu anda toplam et fiyatı 32 liraya kadar düştü. Üretici şu anda zarar ediyor” diye konuştu. Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ise, ”Biz çok para kazanalım derdinde değiliz. Bizler istikrar peşindeyiz. Saman stokçularına devlet istese 2 günde müdahale eder. Aksi takdirde üretici bitecek. Devletimiz diğer sektörlere yaptığı yardım paketlerini tarımsal ve hayvansal üretim yapan üreticilerimize de acilen yapmak zorunda” ifadelerini kullandı.

“HERKES ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMELİ”

Gerçekleştirilen ortak basın toplantısında ilk olarak konuşan Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız, “Pandemi ile birlikte yaşanan olumsuzluk tarım ve hayvancılık sektörünü de derinden yaraladı ve üreticilerimizi zor durumda bıraktı. Et ve süt fiyatlarındaki durgunluğun yanında saman ve yem fiyatlarının aşırı yükselmesi de üreticilerimizi bir kat daha mağdur etti. Hayvansal üretimin en önemli girdi maliyetlerini oluşturan yem fiyatlarındaki sürekli artış karşısında süt fiyatlarında bir ilerleme kaydedilmemiş olması üreticimizin ezilmesine sebep oldu. Bu anlayıştan artık vazgeçilmeli. Hepimiz bu sektörden rızkımızı kazanıyorsak, yetiştiricimizin de üretimde sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız. Aksi takdirde hayvansal üretim ve üretici olmadığında süt, yem ve ilaç sanayisinin ne anlamı var? Sektörün her kademesindeki paydaşlarımızla sorunu kalıcı çözmeye yönelik çalışma yapmak zorundayız. Bunu başaramazsak devletimizin parası heba olur, sorunları sadece ötelemiş oluruz. Sektör içerisinde sadece üreticimiz emek emek üretmiş olduğu çiğ sütü belirli bir fiyata satmaya zorlanmasına karşılık diğer sektör paydaşlarımızın böyle bir zorunluluğu olmaması garip bir durum. Üreticiler olarak bu fiyat dayatması devam edecekse, diğer sektör paydaşlarımız için de ilgili konseyler tarafından da süt/yem paritesine uygun fiyat oluşturulması gerekmekte. Ulusal Süt Konseyi öncülüğünde sektör paydaşlarımızla acilen toplanıp kangren olmadan bu sorunu çözmeliyiz. Üreticimizin sene sonunu bekleyecek gücü kalmadı. Damızlık hayvan kesimleri başlamadan herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli” dedi.

“ŞU ANDA PİYASADA HAYVAN KESİMİ YAPILMAMAKTA”

Şu anda piyasa da hayvan kesimini yapılmadığının altını çizen Konya Kırmızı Et Ürünleri Tarımsal Üreticileri Birliği Başkanı Nazif Karabulut, sözlerine şu şekilde devam etti; “Şu anda piyasada hayvan kesimi yapılmamakta. Bunda yaklaşan kurban bayramının etkisi olmakla beraber, pandemi süreci ile birlikte turizm, düğün ve lokanta sektörünün neredeyse durma noktasına gelmesi, bunun sonucunda da et kullanımının azalması üreticimizi zor durumda bıraktı ve üreticiyi de bu işten el çekmeye yöneltti. Üretici ciddi sıkıntı çekiyor. 2017-2018-2019 yıllarında ithalat baskısıyla et fiyatları aynı seviyede tutulmak istendi. 2020 ocak ayında et fiyatlarındaki baskı kaldırıldı. 35 lira yağlı et, 37 lira da yağsız et fiyatı olarak belirlendi. Üretici para kazanıyordu. Daha sonra et ve süt kurumu stoklardaki 50 bin ton eti piyasaya sürdü. Şu anda toplam et fiyatı 32 liraya kadar düştü. Üretici şu anda zarar ediyor. 35 yıllık meslek hayatımda yem fiyatlarına harman zamanı zam geldiğini ilk defa görüyorum. Torba başına 4-5 lira zam geldi. Konya tahıl ambarı, birileri bunu sektör haline getirdi. Et ve süt kurumunun yaptığı müdahale ile kurban satışları sıkıntıya girdi. Kurbanlık satışlarında da düşüş oldu. Bu sorunların el birliği ile önüne geçilmesi gerekiyor.”

“FİYATLARIN YÜKSEK SEVİYELERDE SEYRETMESİ VE STOKÇULUĞUK ÜRETİCİNİN BELİNİ BÜKÜYOR”

Merkez Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız ise, saman ve yem fiyatlarının yüksek seviyelerde seyretmesi ve stokçuluğun üreticinin belini büktüğünü vurguladı. Yağız, “Son aldığımız duyumlarda tarım ve hayvancılık sektörü ile alakalı olmayan bazı firma ve şahısların saman ve balya stoku yaptıkları ve ileriki zamanlarda piyasaya fahiş fiyatlar ile sürmeye hazırlandıkları haberi bizi dehşete düşürüyor. Bu konuya yetkililerin acil müdahale etmesi gerekiyor. Yem fiyatlarındaki artışa değinecek olursak artış oranının yemin hammaddeleri olan mısır, arpa gibi ürünlerin fiyat artış oranından çok fazla olması şaşılacak bir durum. Stokçuluk ve tekelleşmenin önüne geçmezsek dışa bağımlı olmaktan hiçbir zaman kurtulamayız. Tarımda sorunlar günlük değişebiliyor. 1 hafta içinde saman fiyatları yüzde 100 arttı. Bu saman ve yem fiyatları ile kendi üreticimizin ayağına sıkıyoruz. Süt fiyatları 2019 kasım ayından bu yana aynı. Biz çok para kazanalım derdinde değiliz. Bizler istikrar peşindeyiz. Saman stokçularına devlet istese 2 günde müdahale eder. Aksi takdirde üretici bitecek. Devletimiz diğer sektörlere yaptığı yardım paketlerini tarımsal ve hayvansal üretim yapan üreticilerimize de acilen yapmak zorunda. Unutmayalım ki gıda yaşama tutunmak için gerekli. Bu sektörün çökmesi demek neslimizi tehlikeye atmak demek” ifadelerini kullandı.
Hüseyin MENEKŞE