Konya
°C
Yeni Meram
31.10.2019 10:50

Yeni Meram'ın Nijer izlenimleri: “Kan ek, can biter”

Yokluk ve sefalet içinde dinlerinden dönmemek için cefa çeken Nijer halkının bizler için ettiği dua: “Allah bir dili 32 dişten koruduğu gibi Türkiye’yi de bütün düşmanlarından korusun”

A+
A-
31.10.2019 10:50
31.10.2019 11:25
0
7906
ABONE OL
İNANÇLARINDA TAVİZ VERMİYORLAR İlk bölümde Nijer’de yaşanan sefalete şahit olduğunuz yazımızın ikinci bölümünde misyonerlerin türlü oyunları ile Konyalı gönüllülerin desteği ile yapılan su kuyularının öyküsünü bulacaksınız. Tahir Özcan’ın izlenimleri şöyle: “Oldukça zor şartlar altında yaşayan Nijer halkı, yüzdeye bile vurulamayacak az bir kısmı dışında tamamen Müslüman. Misyonerlerin akıl çeldirici şartlarına rağmen insanlar asla dini inançlarından ve ibadetlerinden taviz vermiyorlar. 65 dereceye varan sıcaklığın görüldüğü ülkede yaşayan herkes orucunu tutuyor. Ekseriyeti Maliki ve Hanbeli mezhebine mensup olan halk, ezan ile beraber cemaat halinde kızgın toprağın üzerinde bile olsa namazı mutlaka kılar ve ezandan 10 dakika sonra namazını kılmamış pek kimseye rastlayamazsınız. Düşünün ki bu ülkede ailenizden biri veya siz hastalıktan inim inim inler ve kıvranırken, sizi helikopterle gelip yerinizden alacak, tedavinizi yapacak ve tekrar helikopterle sizi köyünüze bırakacak tam teşekküllü bir hastahane var ama Nijerliler adını “Misyoner Hastanesi” koydukları bu yapıya dönüp bakmıyorlar bile. Çünkü onların tek şartı din değiştirmeleri. DEVLET İMKANLARI ÇOK ZAYIF Ne yazık ki mevcut devlet yönetimi, imar, iskân, temizlik, eğitim, temel ihtiyaçları karşılama gibi konularda “yetersiz” bile denemeyecek kadar zayıf kalıyor. Ülkeyi güneydoğudan güneybatıya bağlayan köstebek yuvası haline gelmiş ve 2 aracın yan yana zor geçtiği paralı ana yolun etrafında kurulan şehir ve kasabalar, nüfusun ancak yüzde 20’sini barındırıyor. Komşu ülkelerden satın alınan elektrik ise bu kasaba ve şehirlere zaman zaman kesintilerle verilebiliyor. Halkın geri kalanı, çöllük arazilerde kurulmuş köylerinde yukarıda anlattığımız şartlarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. SU İHTİYACI KUYULARDAN KARŞILANIYOR Muson yağmurlarını alan Nijer’de yaz dönemi şiddetli yağışlarla geçiyor. Bu aşırı yağış ise yer altı su kaynaklarını besliyor. Halkın suya sahip olabilme konusunda tek yapabildikleri ise 8-10 metre derinliğe kadar kazmak. Bu noktada çıkan suyu motor ve pompaya sahip olamadıklarından dolayı tahliye edemiyorlar ve o çukurları su kaynağı olarak kullanıyorlar. Kesinlikle sağlığa zararlı olan bu su, onlar için toprak üstünde birikmiş bataklık sularından bir nebze daha iyi. DOSTELİ DERNEĞİ 494 TEMİZ SU KUYUSU AÇTI Dost Eli Derneği olarak Nijer’de yaptığımız çalışmalar, “balık yemeyi değil balık tutmayı öğretmek” üzerine kurulu. Öncelikli hedefimiz, 30 ila 180 metreye varan derinliklerden çıkan temiz suyu, su kuyuları açmak suretiyle insanlarla buluşturmak. Suyun derinliği arttıkça maliyeti yükselse de bugüne kadar pek çok derin kuyuyu açtık ve açmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar Nijer’de açtığımız 494 kuyuya, her geçen gün hayırlarınızla yenilerini ilave ediyoruz. Her kuyudan en az 6 köyün faydalanması ve kuyuların kimseye ait olmayan ortak arazilere açılması, en çok dikkat edilen hususlardan biri. İlkini 2005 yılında açtığımız kuyudan bile hala su gelirken, açılan tüm kuyuları 2 yılda bir mutlaka kendi personelimizle kontrol ediyoruz. Zaman içinde gereken bakım ve onarımın yapılması ise, kuyu açtırdığımız şirketin öncelikli görevi. BEREKETLİ TOPRAKLARA SAHİP 2 kez toprağını zirai olarak incelettiğimiz Nijer’in bakir toprakları için “Kan ek, can biter” raporunu aldığımızdan beri su kuyusu açtığımız köylere dağıttığımız sebze meyve tohumları ise, onlar için ayrı bir güzellik oluyor. Kuyulardan elde ettikleri sularla yetişen sebze meyveleri yine köyün ortak malı olarak paylaşıyorlar. “AYAKLI FABRİKA” SÜT KEÇİLERİ Nijer’de gerçekleştirdiğimiz en önemli projelerden bir diğeri ise “Süt Keçisi Hibesi”. Sıcak iklimde daha verimli olan Malta cinsi keçileri, her aileye 2 dişi 1 erkek olarak hediye ediyoruz. “Ayaklı fabrika” ismini verdiğimiz keçilerin 1 yılda yaklaşık 5-6 yavru vermesi, çöl bitkileri ile beslenebilmesi ve hatta kağıt ve poşet yiyebilmesi, günlük en az 3 litre süt verimine sahip olması, onların bu lakaba sahip olmalarının en büyük sebepleri. Keçilerin sütünden faydalanan Nijerliler, sürülerinin çoğalmasıyla sattıkları fazla keçilerden elde ettikleri gelirle, ufak çaplı işyeri bile açabiliyorlar. YETİMHANE DESTEK BEKLİYOR Yetimler için açtığımız yetimhaneler ise, halkımızın destekleriyle her geçen gün büyüyor. Sahipsiz kalan 8 yetime el uzatmamızla başlayan yetimhane çalışmamız, şu an her birinde ortalama 25 çocuk bulunan 17 yetimhaneye çıkmış durumda. Ülkedeki yetim sayısı ise kat kat fazla ne yazık ki. Eğitim, yiyecek, giyecek, barınma, güvenlik, hastalık ve diğer tüm ihtiyaçlarıyla ilgilendiğimiz yetimleri, eğitim ve meslek edinme konusunda da kendi ayakları üzerinde durana kadar destekliyoruz. Ziraat, demircilik, marangozluk ve yanı sıra yetim kızlar için açtığımız dikiş-nakış kursları ise, eğitim çalışmalarımızın başında geliyor. Haklarında yıllarca “yamyam, tembel” denilen bu kardeşlerimizden üniversite eğitimi alanları, ekseriyetle 4 yabancı dil konuşabiliyor. Açlık ve susuzluktan kurtularak az-çok imkana kavuşanların başardıkları işler ise bizi bile imrendiriyor. Köylerde yaşayan kardeşlerimizin bizden tek istekleri olan mescit inşaatına da Nijer ve diğer Afrika ülkelerinde devam ediyoruz. Kurban ve Ramazan dönemlerinde de yalnız bırakmadığımız Nijer halkının ettikleri şu iki dua ile yazımızı sonlandıralım: “Allah bir dili 32 dişten koruduğu gibi Türkiye’yi de bütün düşmanlarından korusun” “Biz torunlarımıza bile vasiyet edeceğiz, bu topraklardan kıyamete kadar size (Türkiye’ye) dua edilecek”
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.