Konya
°C
Yeni Meram
14.01.2015 08:50

'Yegane amacımız Konya'yı geçmek!..'

A+
A-
14.01.2015 08:50
0
1568
ABONE OL
Kahramanmaraşlılar, yegane amacımız Konya'yı geçmek demişler. Hiç merak etmeyin, bizde bu rahatlık, bizde bu vurdumduymazlık, bizde bu herşeye kulaklarını tıkamak varken, bizi her alanda rahatlıkla geçebilirsiniz. Şehrimiz şimdiye kadar kimlere geçilmedi ki, madem çok ısrar ediyorsunuz, sorduğunuz kabahat! Siz geçin, sizinle birlikte, Afyonlular, Ispartalılar, Aksaraylılar, Karamanlılar ve Niğdelilerde geçip gitsinler. Konya'yı geçmek üzerine tarih yazan şehirler olarak tarihe geçsinler! Konya'nın ileri gelenleri, çok üzerlerine varıldığında, ne yapalım gücümüz yetmedi, yetmiyor kavramlarının ardına sığınmak gibi bir kolaycılığı kendilerine siper ettiler nasıl olsa! Konya'nın hırsı kendi içinde ve kendi kendine... Yarışı, kavgası, mücadelesi yine kendi kendine!.. Kendi iç dinamiklerini harekete geçirmeyen, kendi öz değerlerini atıl bir şekilde kenarda bekleten, içten içe birbirini yiyen, el ele veremeyen, kendinden başkasına güvenemeyen, birlik ve dirlik konusunda hala kararsız olan, birlik ve beraberliklere ayıp olmasın diye ancak karelerde yer veren bir şehir, geçilen bir şehirdir. Hemde hiç zorlanmadan geçilen bir şehir! Konya zor şehir diye türkü tutturanların, bu zorluğa kendilerinin de sebep olduğunu bilmezden gelmeleri, inandırıcı geliyor mu? Dışarıdan bakanlar Konya'ya, aşık ve hayranlar! Çünkü şehir, rüya şehir. Umutların ve hayallerin şehri... Hoşgörünün şehrin atmosferine, ruhuna, özüne,  sokak ve caddelerine hakim olduğundan zerrece şüphe eden yok! Çünkü, şehir bir Başkent!... Çünkü, şehir Mevlana Diyarının kalbinin attığı yer!.. Fırtınanın daniskasını görmüş, güvendiği dağlara defalarca kar yağmış, vefasızlığı iliklerine kadar hissetmiş, ancak hep güzelin, hep doğrunun, hep gerçeğin, hep sevgi ve hoşgörünün yanında olmuş. Şehir, kendisi için mücadele ettiklerini söyleyenlerin, kendini anlamak adına olumlu adımlar atmamasından şikayetçi! Anlaşılamama kaygısı taşıyor. Onu geçtiğini düşünen şehirler imrendikleri bu şehre geldiklerinde gönül sarhoşu olup dönüp gidiyorlar. Gönül sarhoşu olanın sözü ne kalp yıkar, ne kırar, ne incitir denmiştir. O konuşanlar şehri geçmiş olmuyorlar, sadece yolları bu şehirden geçmiş oluyor! Konya olmak başka, Konya gibi olmak bir başka sevgili okurlar. İleri gelenlerimizin göremedikleri bu... Şehrin ruhunu ne anlayabildiler, ne de okuyabildiler! Onlarda var olan bu algı körlüğüne bakarak, şehir, bakarkörlere, duyduğunu anlamayan duyarsızlara kendini kapattı da diyebilirsiniz! Yarın korkusu, gelecek endişesi, dışa açılma tereddütleri yüzünden çevrenizdekiler koşarken, azıcık aşım, ağrısız başım denilerek ürkek adımların korka korka atıldığı, cesaretli adım atanların, batsında görsünler denilerek eleştirildiği bir şehir kimi geçecek? Dün, bu şehri örnek alıp, parklarına, bahçelerine varıncaya kadar kendi şehirlerinde Konya modeli diye uygulayanlar, şimdi kendi modellerini geliştirmiş durumdalar. Biz ise dün ne yapmıştık, bizim o örnek alınan modellerimiz neydi diye dönüp arkamıza bile bakmıyoruz! Çünkü hem unuttuk, hemde umursamıyoruz! Fuzuli işlere ve sen-ben çekişmelerine o kadar çok kendimizi kaptırdık ki, şehir ne alemde, nereye gidiyor, dönüpte bakmıyoruz bile!... Hatta ne yapalım yani, geçtilerse, geçtiler havalarındayız! Övünmekle ve dövünmekle zaman öldürenlerimiz çoğunlukta. Kayseri bizi geçti, Gaziantep bizi geçti, Denizli bizi geçti, varsın Kahramanmaraş'ta geçiversin diye düşünmemiz o yüzden! Bizi geçenleri geçmek gibi bir düşüncemiz var mı? Ufukta böyle bir şey gözükmüyor! Yıllardan beri şehrimizde var olmayan, hiç bir coğrafi konuma bir türlü uyduramadığımız kendi yarattığımız suni vadilerle uğraşmaktan, bizi geçenleri geçmek gibi bir düşünceye sahip olamadık. Kültür Vadisi, Kelebekler Vadisi, Bilim Vadisi, şimdide Bilişim Vadimiz oldu. Dört vadi dört yapraklı yonca gibi bir şey. Bize şans getirsin, uğur getirsin, heyecan getirsin diye tutunduk kaldık suni vadilere! Şehrimizdeki bu vadi merakını, vadi zaafını anlayan var mı? Türkiye'nin Çin'i olmamız, Fason cenneti diye unvanların bize yakıştırılması, markalaşmaya bile olursa olur diye yaklaşmamız, şehrin mevcut heyecanlarını harekete geçiremiyor. Şehrimize heyecan verecek, şehri coşturacak, o coşkuyla koşturacak yeni ve başka bir şeyler lazım! Bu coşkunun içine şehirde yaşayan herkes katılmadan böyle bir şey yaşanması da,  mümkün görünmüyor!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.