Yazıklar olsun size

Büyük kurtarıcının getirdiği tüm kazanımlara ihanet ettiniz. ANDIMIZ KALDIRILDI o fırıldak gibi dönen, kendisine verilen göreve ihanet etmemek ve bir taraftan da tükürdüğünü yalayarak, genel başkanlık koltuğuna oturup tüm basiretsizlerle birlikte götürebileceği yere kadar gemisini götürüp karaya oturtmak için çabalayan bir şahsiyetle yola devam etme inadını sürdüren, delegeler! Uluslararası oynanan oyunun, Türkiye Cumhuriyeti’ni bitirmeyi amaçlayan oyunun hala farkına varamayan ve yedi kez seçim kaybetmiş, yanına PKK sempatizanı, Kürtçülük peşinde, eyalet, özerklik peşinde koşanları kendi kontenjanından ısrarla meclise sokan biriyle hala yola devam mı diyeceksiniz? Kendi geçmişine ihanet eden  delegeler, sözde milletin ama oturduğu koltuğa ve aldıkları maaşa sıkı sıkı bağlı vekiller, Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ve…… yedi düveli yenerek; Yunan’ı, İtalyan’ı, Fransız’ı, İngiliz’i, şeriatçıyı, ümmetçiyi, saltanatçıyı yenerek dünya tarihine eşi benzeri olmayan bir destan yazan ve gerçekten Mustafa Kemal’in askerleri olan Türk Ordusu’nun Zafer Bayramı’nın kutlanması yasaklandı sesiniz çıkmadı! Devleti yöneten bir bakan (Şu anda kenara atıldı kader mi yoksa Yüce Tanrı’nın cevabı mı?) ‘Onuncu Yıl Marşı’nı duyunca tüylerim diken diken oluyor’ dedi, sesiniz çıkmadı. 81 vilayette aynı anda bu marşı genci, ihtiyarı, kadını, kızı-kızanı ile okutamadınız! Sahi siz o mecliste neden o sıraları işgal ediyorsunuz? Göreviniz; Türk milletine 23 Nisan 1920’de vatansever, yürekli, cesur, satılmamış, uşaklığa, ezilmeye dur! diyerek, tek adam saltanatına son vererek, egemenliği, Türk Milleti’ne veren ilk meclisi açan bu insanlara ihanet ederek sırıta sırıta çay kahve içerek utanmadan, sıkılmadan millet meclisinin işlevine son vermeyi kutlamak mıydı? Seçmeninizin karşısına nasıl çıkacaksınız? Bu basiretsizliğinizi nasıl açıklayacaksınız? Bu yüreksizliğinizi, partisinin kurduğu bir meclisin görevine, yine partisinin zavallılığı ile son veren vekiller olarak bu halkın karşısına nasıl çıkacaksınız?   ABD KAZANDI. MUTLU OLUN. Nihayet Lozan Antlaşması’nın imzalandığı gün söylediği sözü sizler gibi eşi benzeri bir daha asla bulunamayacak, başındaki adamın basiretsizliğini ve büyük projeye gizli gizli verdiği desteği göremeyecek kadar kör ve zavallı kişilerle uygulama olanağını bulan ABD, MUTLU mesut sayenizde ilerliyor.   Ne demişti: -           Lozan Ant. bizce geçerli değil. Biz Sevr Antlaşmasının yeniden gündeme gelerek Türkiye’nin sınırlarının yeniden düzenlenmesini gerçekleştireceğiz. -           Biz ABD olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir-komuta zincirinden ve Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma ve sınırlarını koruma, üniter devlet yapısını koruma görevinden rahatsız oluyoruz. TSK mutlaka küçülmeli. Evet… başarıldı. Bakın tüm görsel ve yazılı basında hiç bizi ilgilendirmeyen bir meselede SURİYE meselesinde her gün toprağa verilen ana kuzularımız, Kınalı Kuzularımız, oyuncu, şovmen, manken haberlerinin ulaştığı üst başlıklardan en altta kıyıda köşede ufak bir resimle geçiştiriliyorlar. Başardı ABD. Millet olmaktan, üniter yapımızı korumaktan uzaklaştık ve tıpkı Osmanlı dönemi gibi kimliksiz bir ahaliye dönüştük. Ulusal bayramlarımıza, andımıza basiretsiz ve muhalefet yapmaktan yoksun koltuk sevdalısı vekiller sayesinde sahip çıkmak şöyle dursun Kurtuluş Savaşı kahramanı, İkinci Dünya Savaşını Türk Milleti’nin burnu kanamadan atlatan, Türkiye’de zamanı geldi diyerek demokrasiyi getirip, çok partili düzene geçilmesini sağlayan İsmet İnönü’yü bile ölüm yıldönümünde, kabrinin başında anma zahmetine katlanmayarak tam kadro yerlerini almayan siz vefasızlar! Nasıl çıkacaksınız seçimlerde karşımıza?   Yazıklar olsun hepinize. Sözün bittiği yerdesiniz. ABD başkanlıkla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin eyaletlere bölünmesini ve Kürdistan’ın kurulmasını sağlamak için yaptığı tehditlerle, attırdığı bombalarla, çıkardığı savaşlarla, IŞİD, PKK, El Kaide, Hizbullah, PYD… gibi pek çok illegal örgütlerle, yıllardır beslediği pek çok kişinin yol arkadaşı olan basit, eğitimsiz ama CIA, Pentagon tarafından maşa olarak kullanılan müritlerine  devleti ABD adına işgal ettiren hainlerle sizi böleceğim diye..   uyardı, uyardı…..! Ama sizin pek rahat, pek güleç (Meclisteki misafircilik oyununda gördük) pek sevimli, ara sıra oy vermeyi bile unutan genel başkanınızla, Erdoğan Toprak, Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey, Murat Güloğlu gibi arkadaşlarınızla birlikte verdiğiniz bu desteği defalarca gördük. Tarihe kendi kurdukları meclisi güle oynaya halkla alay ederek ‘Meclis konuşmalarımızı dinleyin neler söyleyeceğiz!’ diyerek, sanki bir devrin sona erişini değil de görevini tamamlamış, verdiği sözü tutmuş kişilerin iç rahatlığı ile  verdiğiniz görüntüleri de gördük. Beyler şu anda ATATÜRK’e  ve onun kurduğu Cumhuriyet’e ihanet eden ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran bir partinin üyesi beyler; Sadece bizler değil Kurtuluş Savaşı’nda kanıyla, canıyla, alın teriyle ter döken genç, ihtiyar, kadın, erkek, er, erbaş, subay, komutan, can veren, kanını akıtan tüm kahramanlar size bunun hesabını soracaklar. Bu kadro ile sakın seçimlerde karşımıza çıkmayın. Bu genel başkan ile sakın yolunuza devam etmeye kalkmayın. Yedi kez seçim kaybetmiş, sözünü tutmuş, Cumhuriyete rahmet okutma sözünü tutmuş! Daha ne bekliyorsunuz?