Yardımcı doçentliğin kalkması meclis gündeminde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Marmara Üniversitesi 135. kuruluş yıl dönümü programında yaptığı konuşmada yardımcı doçentlik ile ilgili çeşitli şikayetler aldığını, yardımcı doçentliğin sadece bir siyasi karar olduğunu ve bu ara unvanı ortadan kaldırıp doktoradan doğrudan doçentliğe geçilmesini temin edecek bir düzenleme yapılması için Yüksek Öğretim Kurulu(YÖK) Başkanına talimat verdiğini ifade etmesinin ardından YÖK Başkanlığınca “Yardımcı Doçentliğin Kaldırılması” ve “Doçentlik” süreçleri ile ilgili açıklama yapılmıştı. Açıklamada öğretim üyelerinin “doktor”, “doçent” ve “profesör” olarak tanımlanacağı, kaldırılan “yardımcı doçentlik”  yerine "Doktor Öğretim Görevlisi" kadrosu getirildiği, bu kadroya doktor veya eşdeğer unvana sahip tüm adaylar başvurabileceği, “doçentlik” kadrosuna geçişte yabancı dilde asgari 65 puan ön şartının ve sözlü sınav zorunluluğunun kaldırıldığı bilgileri yer almıştı. CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt da akademik çevrelerin tepkisine neden olan bu kararı Meclis gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle önerge veren Bozkurt, “Yardımcı doçentlik” kadrosunun ABD, Avustralya, Kanada ve İran gibi hemen hemen dünyanın her üniversitesinde mevcut iken, ülkemizde kaldırılmasının gerekçesini sordu. Önergesinde, “Doçentlik” için yabancı dilde asgari 65 puan ön şartının düşürülerek asgari 55 puan olarak belirlenmesi ve sözlü sınav uygulamasının kaldırılmasının gerekçelerini, alınan bu kararlarla ne gibi bir akademik fayda umulduğunu soran Bozkurt ayrıca, “ Akademik sistemde unvanların edinilmesini kolaylaştırarak yüksek eğitim ve öğretimde kaliteyi arttırmanın mümkün olmadığı bütün dünyanın mutabık olduğu bir gerçek iken, yasa değişikliği ile dil sınavı puanının düşürmek ve sözlü sınav zorunluluğunu kaldırmak suretiyle “doçent” olmanın çok daha kolay hale getirildiği göz önüne alındığında, akademisyenlerin ve dolayısıyla yükseköğretimin kalitesinin düşeceği öngörülememiş midir?” sorusunu yöneltti.