Türk-İş'ten kıdem tazminatı protestosu

Konfederasyona bağlı sendikalar ile bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Tünel Meydanı'nda bir araya geldi. Üzerinde ​"Niyazi kıdemsiz, kıdemini alamadan, emekli olamadan gitti, ruhuna el Fatiha" yazılı siyah bir tabut ile çeşitli döviz ve pankartlar taşıyan katılımcılar, sloganlar atarak, Galatasaray Meydanı'na yürüdü. Mersin'de öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, Ege Üniversitesi'nde çıkan olaylarda bıçaklanarak hayatını kaybeden Fırat Çakıroğlu ve şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunan katılımcılar, daha sonra İstiklal Marşı'nı söyledi. Burada konuşan Büyükkucak, kıdem tazminatının, işçi sınıfı ve Türk-İş'in "kırmızı çizgisi" olduğunu belirterek, çalışanlar ve gelecekte çalışacak olanlar için kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasından yana olduklarını kaydetti. Kıdem tazminatının tartışma konusu yapıldığını ifade eden Büyükkucak, şu görüşleri dile getirdi: "Kıdem tazminatı hakkı, bıçağın kemiğe dayandığı noktadır. Kıdem tazminatı yalnızca çalışan işçiyi değil, o emek ile geçinen işçi ailesini de ilgilendiren bir müessesedir. Ödemesi sonraya bırakılmış ücretin parçasıdır. Kızımızın gelinliği, oğlumuzun damatlığıdır. Geleceğimizin umudu ve güvencesidir. Kıdem tazminatı, işçi sınıfına, gelecek nesillere devredilmek üzere emanet edilen bir haktır. Bu hakkın ortadan kaldırılması niyeti, ısıtılıp ısıtılıp işçinin karşısına çıkarılıyor. Algı yönetimi yapılıyor. Kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Kıdem tazminatı yaklaşık 80 yıllık bir uygulama. 12 Eylül döneminin dokunamadığı bu hak, kuşa çevrilmek, sınırlandırılmak isteniyor. Kıdem tazminatına kimse el uzatmaya kalkmasın. Ona uzanacak eller kırılacaktır. Türk-İş Genel Kurulu'nun, kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması gibi bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişimin karşısında cevabı, genel grev olacaktır." Grup, konuşmaların ardından bir süre türküler eşliğinde halay çekti.