Konya
°C
Yeni Meram
09.02.2015 10:57

Tarihe saygı, yok ki öyle bir kaygı!..

A+
A-
09.02.2015 10:57
0
3675
ABONE OL
Saygı kavramı Türk milletiyle özdeşleşmiş bir kavramdır.  Hele o saygı tarihle ilgili olursa.  Nedendir bilinmez, Tarihe saygı denildiğinde muhatabınız hemen hangi tarihe deyiveriyor! Sanki Selçuklunun Başkentinde yaşayan başka bir tarih var! Konya’da tarih arayan Selçuklu tarihi ile yaşamak, karşı karşıya gelmek ve yüzleşmek zorunda. Dünle yaşamaya bayılan, hangi dünde ve hangi dünlere takılıp kaldığını kendine bile itiraf edemeyen, dünden bugünlere gelemeyen, gelmek istemeyen, laf dolaştıran, sözü dön-dolaş bir şekilde düne getirme gayretinde olanlar, şehrin ait olduğu zaman dilimine bir türlü gidemiyor. Dillerde dolaşan birkaç Mevlana sözünü dünle ilişkilendirme gibi değişik bir hassasiyet sarıp sarmalamış bazılarımızı. Mesela, “Dün, dünle birlikte gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım!” diyen sanki Mevlana değil de, bir başkası! Neredeyse bu sözü kolye yapıp boynumuza, künye yapıp kolumuza takacağız! Cümlenin sihrine kapılıp, kürsülerde, meclislerde "cuk diye oturuyor arkadaş!” diye cümlenin değişik versiyonlarını allayıp, pullayanlarımız, bugüne dair tek bir kelime konuşmamaya adeta yeminliler! Tarihe saygı, yok ki öyle bir kaygı sevgili okurlar! Tarihi bir şehirde nereyi kazsanız tarih çıkıyor diye insanlarda suratlar bir karış!...Neyi nereye saklayacaklarını, nerelere kaldıracaklarını, nasıl üzerini örteceklerini şaşırıyorlar. Tarihi şehiriz ya!…Tarih, tarih olmuş bir vaziyette yatıyor tarihi şehrin altında. Kiminin üzerine meydan yaptık, kiminin üzerinden yol geçirdik, kimini yüksek binalar arasında hapse mahkum ettik! Salih Köprülü kardeşimiz tarihi Alaaddin Camii bahçesinde bulunan ve Selçuklu Sultanları için yapıldığı düşünülen fakat sonra vazgeçilerek yarım bırakılan ancak ziyaretçilerden büyük ilgi gören bir türbeyi taşımış gazetemize. Tarihe duyarsız ziyaretçilerin, tarihi türbenin duvarlarına dileklerini ve aşk ilanlarını yazdıklarını, kimilerinin de, sigara izmaritlerini türbe içine attıklarını ortaya çıkarmış. Tarihe olan sevgimizden olacak, Türbeye sigara içmek yasaktır yazısı bile  monte edilmiş! Tarihe saygı demiştik ya… Yarım kalmış Selçuklu türbesi olarak anılan türbenin hazin halini, bir anlayan, bir sahip olan çıkan, olur mu, diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz! İnanın türbe bilinmese, görünmese, tamamen kaybolsa, ne kimsenin haberi olur, ne de kayboldu gitti diye bir üzülen! Selçuklu Başkentinde, Selçuklu eserlerine, Selçuklu Sultanlarına, Vezirlerine ve Emirlerine geçit yok gibi bir durum var.  Bu duruma ve bu yaklaşıma akıl sır erecek gibi değil! Medeniyet okulunda Selçuklu medeniyetinin banileri yok. Şehrin önemli meydan ve merkezlerinde bu isimlere yer verilmemeye adeta yemin edilmiş gibi!.. Şehri fetheden Kutalmışoğlu Süleymanşah, Haçlı seferlerine karşı Anadolu’yu kahramanca savunan I. Kılıçaslan, Sultan Mesud, II. Kılıçaslan, Anadolu Selçuklularına ve Konya’ya altın bir dönem yaşatan Alaaddin Keykubad bu şehirde görmeleri gereken  itibarı ne yazık ki göremiyorlar! Selçuklu Başkenti olduğu için, dünya tarihi şehirleri arasında saygı gören Konya’nın ileri gelenleri, Konya gibi bir şehirde, tarih sevmediklerini, tarihle barışık olmadıklarını, başka nasıl anlatabilirlerdi bilemiyorum. Alaaddin Tepesi gibi bir tepeyi Açıkhava müzesi yaptık diyerek, lalezar ve sümbülhaneye dönüştüren anlayışlar,  tepede hala kapanmayan kazı görüntülerini ne zamana kadar seyredecekler? Yıkıldı yıkılacak bir beton şemsiye ve o şemsiye altında kaderini bekleyen saray kalıntısı, şehrin tarihe verdiği önemin ne olduğunu daha nasıl gösterecek? Bu ve benzeri eserler, ansızın yıkıldığında yapacakları açıklamaları ve dökecekleri timsah gözyaşlarını nasipse hep birlikte göreceğiz! Dünya Tarihi Şehirler Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan şehrimizde, bütün bu vurdumduymazlıklara ve umursamazlıklara rağmen ayakta kalabilen tarihi eserlerin, sıradan bir park kadar önemi olmadığını kime ve nasıl anlatsak? Yarın bu şehre gelen ziyaretçilere tarih olarak ne göstereceksiniz, nereleri gezdirecekseniz? Yol yakınken, en son hallerini gösteren fotoğraflarını çektirin de, hatıra kalsın gelecek nesillere! Kendinizi savunma adına da, tam müdahale ediyorduk ki, bir akşam çökmüş gitmiş, şu kadar da ödenek ayırmıştık, yer tespiti filan yapmıştık, dersiniz artık
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.