Takımın içine ettiniz..

Topu görse karpuz sanacak, futboldan bihaber kimselere süper lig takımı emanet edersen, ligden düşmemek için böyle tırmalar durursun.. Sezon başından bu yana yapılan bariz hatalar yüzünden koskoca takımı adeta ateşe sürükleyen bir yönetim.. Konyaspor iki sezon önce tarihi başarı elde ederek, ilk kez ligi üçüncü sırada bitirip, Avrupa ligine direkt katılmaya hak kazandı. Geçtiğimiz sezon ise kazandığı Türkiye kupasının ardından süper kupayı da alıp, yeniden Avrupa da boy gösterme başarısı elde etti. Ancak gel gör ki, bu işgüzar yönetim bir halttan anlıyormuş gibi hiç düşünmeden takımı dağıttı.. Bu taş gibi kadroyu dağıtıp takımın içine eden, hangi mantıkla hangi akılla hareket ettiği bilinmeyen aynı yönetim, şimdi de saçma sapan bir karar aldı.. İçeride en son oynadığımız Kayserispor maçının, örneğin batı tribünü bileti 20 TL iken, Pazar günün oynanacak ve berabere bile kalındığında, ligde kalması adeta mucize olan maçta, sembolik ücretle bilet dağıtması gerekirken aksine fiyatı daha da artırdı.. Ya hu hiç mi kafan çalışmıyor? Sen artık neredeyse düşüyorsun. Fakat hala nasıl para kazanırım diye düşünüyorsun. Bırak artık bu işleri ve takımı nasıl kurtarırım, Pazar günü stadyumu nasıl doldururum diye düşün.. Yap şu maçın tüm tribünlerin bilet fiyatlarını 5 TL, insanlar gelsin stadyumu doldursun ve seni desteklesin. Örneğin kale arkaları ve maraton diye tabir edilen tribünler zaten önceden kombine bilet olarak satıldı. Sen yüzde seksen dolu olan tribünün biletini düşük tutup, boş olan tribünlerin fiyatını ise artırıyorsun. Böyle bir ahmaklık olabilir mi? Tuvaletleri müftü temizlesin.. Pislik insanların ruhuna işlemiş. Burnunu oynayanlar, sümüğünü duvarlara ağaçlara silenler. Ağzını kapatmadan öksürenler hapşıranlar, yerlere sümkürenler tükürenler, umumi tuvaletten çıkarken ellerini yıkamayanlara ve ter kokusundan yanına yanaşamadığınız insanlara sıkça rastlarım.. Örneğin burnunu oynuyor, o pis elleriyle de sağa sola dokunuyor ve dolayısıyla pisliği oraya bulaştırıyor. Sende onun dokunduğu yerleri elliyor, onun hem onun mikrobunu kendine alıyor, hem de pisliğini kendine bulaştırıyorsun.. Biz de, özellikle ortak kullanım alanları ve toplu ulaşım araçlarında sağa sola dokunmayın durum budur diyoruz, fakat nedense kötü biz oluyoruz. Böyle ilginç bir durum var.. Konu pislikten açılmışken cami tuvaletleri, lavaboları ve şadırvanlarından bahsedelim.. Geçtiğimiz günlerde eski imamlardan Hikmet Şahin, sosyal paylaşım sitesi denen ortama, bir cami tuvaletinin pislik içerisindeki lavabo fotoğrafını attı ve bu pisliğin sorumlusunun imamlar olduğunu yazdı ve şöyle devam etti, “Cami görevlisi tuvalet bekçisi mi ki temizlik yapacak görüşü, bizim imamlık anlayışımızla uzaktan yakından hiç mi hiç bağdaşmaz. Ama namaz kıldırma memurluğu ile belki ucundan kenarından ilişkisi olabilir. Onu da ben bilemem ve bu durumu imamı haklı göstermek için yorum yapanlara katılmıyorum”.. Bende, “Neden imamı sorumlu tutuyorsunuz, kirleten kendisi neden temizlemiyor. Millet gelecek içine edecek, imam temizleyecek, olmaz öyle şey” dedim. Buna nedense cevap vermek yerine ısrarla orasını imamların temizlemesi gerektiği üzerinde durdu. İmamlardan bir başkası ise şöyle yorum yapmış, “Cami imamları olarak elimizden geldiğince tuvaletleri de lavaboları da temizliyoruz. Fakat maalesef islâmi terbiye almamış kimseler her gün gelip kirletiyorlar. Revamıdır, biz buraları her gün nasıl temizleyelim. Biz imamız tuvalet bekçisi ya da temizlik görevlisi değiliz” Ve ben bu paylaşımda anladım ki, insanların derdi nedense imamlarla. İmamları nasıl karalarızın derdindeler.. Camilerden imamlar sorumludur, cami tuvaletlerini, lavaboları ve şadırvanı da imamlar temizlesin diye ısrar ediyorlar. Peki soruyorum; müftülük binalarından müftüler sorumludur. O zaman, müftülük tuvaletlerini müftüler temizlesin diyebilir misiniz? Müftülüklerin bununla ilgili temizlik görevlileri var, onlar temizliyor derseniz de, o halde her camiye bir temizlik görevlisi verilmesi konusunda çalışmalar yapın. Aksi halde imam hem tuvalet temizleyip, hem de o pislik sıçramış elbiseleriyle namaz mı kıldıracak?