Konya
°C
Yeni Meram
16.02.2015 01:04

Sevgi Çiçekleri!

A+
A-
16.02.2015 01:04
0
1407
ABONE OL
   ■ Biz sevdik mi yer oluruz. Biz sevdik mi sel oluruz. Biz sevdik mi lâl oluruz. Biz sevdik mi can oluruz.    (Hz. Mevlana)    ■ Güneşe saygıdandır, Çiçeğin boyun eğmesi. Bütün aşklardan yücedir, İnsanın,  insan sevmesi. (Aşık Mahzuni Şerif) *** Gönül tellerine dokunmuş, Mehmet Ali Kalkan ne güzel dile getirmiş. Aktarıyorum; ■ “Köyümden. Gönlümden. Nar Çiçeği ya da Yar Çiçeği "...Nar Çiçeğim. Sevgilim.." Bu şarkının sözleri Feyzi Halıcı’ya ait. bir hint efsanesinden esinlenerek yazmış. Efsaneye göre Cihangir Hanlığı'nın genç Prensi Salim Şah, bir gün raksını görüp hayran kaldığı, Anarkali isimli güzel rakkaseye aşık olur. Zaman geçer ve Prens Salim Şah gönlünü çelen güzel rakkase ile evlenmek ister ancak  kurallar ise farklı. Bir prensin halktan bir kızla evlenmesi yasak, hele rakkase ile evlenmesi. Zamanla bu aşk yasağa rağmen büyür, iyice alevlenir. Bütün Hanlığı sarar Anarkali ile Salim Şahın aşkı hep anlatılır. Prensin Babası Han Akbar tarafında ise büyük bir rahatsızlık yaratır. Âşıkların birbirini görmesi yasaklanır. Gönül, burada da ferman dinlemez Aşıkların ilişkisi sürer gider. Çevre hanlıklara da yayılır. Akbar Han çareyi sevdalıları ayırmada bulur.  Anarkali ibret için kentin ortasında penceresi olmayan dört duvardan ibaret dar bir odaya hapsedilir.   Kapısı duvarla örülüp kapatılır. Prens şaşkın ve çaresiz, bu aşkı efsaneleştiren şehir halkı da ağlamaklıdır. Her gün hücrenin önünde, Hanın insafa gelip güzel Anarkali'yi affetmesini bekler. Artık duvarlar yıkılsa da Anarkali'nın sağ çıkma ihtimali yoktur. Halk çekilir. Bekleme duvarının önü boşalır. Ama Aşk mecnunu prens, maşukunun çevresindedir Gözleri kapının örüldüğü duvarda sesiz bir tevekkül ile beklemededir. Mevsimler geçer bahar olur, doğa canlanır. Bir gün taş duvarda  kıpırtı başlar. Prensin gözünü hiç ayırmadığı o duvarda güzel Anarkali'nın girdiği kapının taş örgüleri arasından ince zarif  dal filizlenmiştir. Bunu duyan halk tekrar toplanmaya ve her gün bu hayat izini izlemeye başlar. Günler geçtikçe yeni dallar, filizler çıkar o taşın bağrından ve tüm dallar tomurcuklarla yüklüdür, çiçek açacaktır aşk. Bir sabah duvarın önüne gelenler baştanbaşa kırmızı nar çiçekleriyle kaplı olduğunu görürler. Hayranlık veren bir güzellik vardır. Güzel Anarkali'nin güzelliği narçiçeklerindedir. Bir gecede narçiçekleri açmıştır. Mevsimler boyu aşkın umuduyla bekleyen prens  duvara yaslanmış Narçiçekleri arasında mutlu bir ifade ile ruhunu teslim etmiştir.. Aşk çiçekleri açmış aşıkın kalbi ise Anarkali'nin güzelliğini seyrettiği o çiçeklerin ihtişamına dayanamamıştır. Sevdalarıyla birlikte maşukunun yanındadır artık. Rivayet şu ki; O güzelim ateş rengi nar çiçeklerinin çıkış yeri Güzeller Güzeli Anarkali nin aşk dolu kalbidir. Taşları delip sevdiğine kendini göstermiştir Efsane acılı. İşte bu efsaneyi dinleyen ve bunun üzerine yazılmış olan şiiri okuyan Çinuçen Tanrıkorur udunu alıp bu şiiri bestelemiş ve musikimize Kürdîlihicazkâr Makamında şarkıyı kazandırmış.” O, muhteşem şirden kimi dizeler; “Şavkıması, sana doğru yolların Sana doğru, denizlerin çağrısı Çırıl çırıl ötelerde bir güzel Günaydınım, nar çiçeğim, sevdiğim... Vurdum tellerine seni, sazımın Sende anahtarı, alın yazımın Yağmur yağmur serpil, yalnızlığıma Günaydınım, narçiçeğim, sevdiğim.” Ben de sevgililer gününde şöyle yazmışım; ■  Sevginin günü, ayı ve yılı olmaz. Sevgi, her gün, her ay, her yıl vardır. Kişioğlunun yaşadığı sürece her an var olan, diri olan bir olgusu, tutkusu, yaşam biçimidir sevgi. Sevgi, bir masal değil, yalın gerçektir. Sevgi olmasa bu dünya neye yarar? Sonra ne diyor yüce Mevlana "Bil ki, ağladığın kadar güleceksin, sakın bitti sanma her şeyi, sevdiğin kadar seveceksin." Sevgiyle kalın, hoşça kalın. Bir damla: Maharet güzeli görmektir, Sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, âlem herkes bilsin ki, En büyük ibadet sevebilmektir. (Yunus Emre) ...
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.