Selçuk Üniversitesi Senatosu’ndan İsrail’e kınama

Selçuk Üniversitesi Senatosu, ABD’nin Tel Aviv’de bulunan büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı sonucunda Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen baskı ve zulme karşı, olağanüstü toplanarak, yaşanan olayları kınadı. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, başkanlığında bir araya gelen senato üyeleri, Filistin’de yaşanan baskı ve zulme tepkisiz kalmadı. Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin, Türkiye’deki 185 üniversitedeki senatolarda ortak bir bildiri okunmasının kararlaştırıldığını belirterek, “Biz de bu çerçevede yaşanan haksızlıkları ve zulümleri protesto etme, tepkimizi koyup tavrımızı belirleme adına öne alınmış bir senato toplantısı düzenledik. Senatomuzun tek gündemi; ABD’nin büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasıyla ortaya çıkan olayları kınamak, protesto etmek ve tepkimizi ortaya koymaktır” dedi. Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Rektörlük Senato Salonu’nda yaptığı konuşmada, “40 yıldır özel durumlar neticesinde olağanüstü bir süreç yaşanmakta ve çevremizdeki tüm devlet yapıları istikrarsızlaştırılarak dış müdahalelere açık hale getirilmektedir. Benzeri süreçlerin ülkemiz için de planlandığını hepimiz biliyoruz. Tabi bu sürecin nihai hedefi Büyük İsrail Devleti’nin kurulması hedefidir. Bu hedefin önünde engel olabilecek bütün yapıların bertaraf edilmesi süreci işletilmektedir. Ama kendilerinin inandıkları hikayelere göre zamanları da daralıyor. Onların inançlarında belli bir tarihleri var. O tarih aşılırsa yok olacaklarına inanıyorlar ve o tarih aşılmadan Büyük İsrail Devleti’ni kurma sürecini, hedefini işletiyorlar. İsrail’de yaşananlar, Amerika’nın büyükelçiliğini Kudüs’e taşıyor olması ve Kudüs’ün adeta tarihteki daha önce yaşanmış işgallerine benzer bir işgal sürecini başlatmıştır. Kudüs halkının, İsrail’de yaşayan, Gazze’de ve Batı Şeria Bölgelerinde parçalanmış olarak yaşayan Filistin halkının ortaya koyduğu demokratik ve insani hak ve temellere dayalı haklarına orantısız bir güç kullanarak silahla müdahale edilmiş ve silahla karşılık verilmiştir. Dünyada sivil, silahsız insanların üstüne ateş açıldığı nadir durumlardan birisini yaşıyoruz. Çok sayıda şehit ve çok fazla da yaralı bulunmaktadır” diye konuştu. Filistin’de yaşanan olayların, dün tüm üniversite rektörlerinin bulunduğu ortak bir sosyal platformda tartışıldığını anlatan Prof. Dr. Şahin, hazırlanan ortak bildirinin İngilizce, Arapça, Fransızca, Çince, Rusça, İtalyanca, İspanyolca olmak üzere 7 dile çevrilerek, her üniversitenin web sayfasından ulaşılabileceğini aktardı. Daha sonra bildiri, Selçuk Üniversitesi Senatosu adına Rektör Prof. Dr. Mustafa Şahin tarafından okundu. Üniversiteler tarafından hazırlanan ortak bildiri ise şu şekilde: “ABD uluslararası hukuk, BM kararları ve tarihi ve sosyal gerçekleri görmezden gelip, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma karar almak suretiyle Ortadoğu’da istikrarsızlık ve kaosa davet çıkarmış, terör devleti İsrail’i katliama sevk etmiştir. 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde ve Haçlı zihniyeti içinde yürütülen katliamın faillerini ve ortaklarını lanetliyoruz. Masum Filistin halkının haklarının Siyonist devlet tarafından on yıllardır sürekli olarak ihlal edilmesi, en temel özgürlüklerinden mahrum bırakılması ve son olarak bu katliama cüret etmesi karşısında insanlığın, gür bir sesle ve topyekûn biçimde, dur dememesi kabul edilebilir bir durum değildir. Tarih bu günleri kara bir leke olarak yazacaktır. Filistin halkı meşru müdafaa hakkına sahiptir. İşgalci konumundaki İsrail ve hamisi ABD Ortadoğu’da mazlum insanlara karşı şiddet kullanmak suretiyle devlet terörü işlemişlerdir. Birleşmiş Milletler ve Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesini göreve davet ediyor, eğer uluslararası hukuk varsa ve insanlık bir nebze vicdan sahibiyse, bu kurumların Trump ve Netanyahu aleyhine derhal soruşturma açarak, gereğini yapmalarını bekliyoruz. Bizler masum ve mazlum Filistin halkına başsağlığı dilerken, sadece vatanlarını ve namuslarını savunurken şehit düşen kardeşlerimizin değil hukukun da katledildiğini tüm dünyanın er geç anlayacağını düşünüyoruz. Vicdan sahibi herkesi ABD ve İsrail aleyhine tavır almaya, haksızlıklarını haykırmaya ve Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz. Zira ‘her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; dostlarımızın sessizliği olacaktır."