Konya ili genelinde seçim hazırlıkları, adayların tanıtım programları, yaptıkları konuşmalar ; seviyeli, edepli, nezaketli bir biçimde tamamlandı.
BÜTÜN ADAYLARIMIZI; SEÇİLEN, SEÇİLMEYEN GÖNÜLDEN KUTLUYORUM.
TÜRKİYE’DE BU YIL SEÇİMLERDE GÖRÜLMEMİŞ BİR BİÇİMDE SEÇMENE VE RAKİPLERE HAKARET EDİLDİ.
ZİLLET , DEDİLER.
ADİLER , DEDİLER.
PKK UZANTISI , DEDİLER.
TERÖRİST , DEDİLER.
BİR ‘TOPAL ÖRDEK ‘ BENZETMESİ KALMIŞTI , SONUNDA O DA EKLENDİ.
Keşke bu sözleri sarf edenler Konyamız ‘a gelerek , bir gözlemci göndererek, adaylarımızın efendiliğini, nezaketini, terbiyesini görerek , biraz örnek alsalardı ve ülkemizi gererek , Türk Milleti’ni aşağılayarak bu hırs dolu ortamı yaşatmasalardı....! Diyorum.
Gelelim yazı başlığımıza.
İnsanlara siz ne kadar önem verirseniz verin , yapılan tüm iyilikleri bir anda unuturlar ve arkalarını dönerler.
Ben yıllardır Türkiye ‘deki seçimlerden sonra bu vefasızlığı yaşadım.
Konya, ilk önce delicesine Erbakan’a destek verdi.
Tapındılar, yollarına güller serdiler, ağzından çıkan her sözcük sanki Tanrı sözü gibi kabul edildi, karşısında el pençe divan durdular. ( Göbekte bağlı eller ve baş saygı içinde öne eğik.)
Milletvekili seçimlerinde, Konya için 14 vekil gerekiyorsa 14 vekil de eksiksiz verildi.
Sonra , Erbakan açısından yaşanan kötü olaylarda ,hep aradım 13 vekil veren kitleyi......!
Partililer, partiye kayıtlılar dışında kimse yoktu yanında.
Onu destekleyen basın da ne hikmetse hemen sustu.
Vefat edince koştular!
Gelelim Özal ve Anavatan Partis’nin peşine düşen ve 14-16 vekili eksiksiz gönderen çoğunluğa!
Papatyaları olabilmek için iş adamlarının eşleri sıraya girdiler.
Üniversitemiz’in rektörünün eşi bile papatya oldu.
Sonra Özal vefat edince ortada ne papatya , ne Anavatan , ne de onları başının üstünde taşıyan , destek veren seçmen kaldı!
Davutoğlu olayı ise benim açımdan daha da üzücü.
Başbakana görevi , eski parlamenter yönetimimizde Cumhurbaşkanı verir, hükümetin istifasını da isteyebilirdi.
Davutoğlu Konyamız’a gelince ,ulusal bayramlarda şehri bayram sevincine sokmaktan, milli duyguları güçlendirmekten kaçan belediyeler ,Davutoğlu geleceğinde, şehrin girişine kırmızı halı serecek kadar ortalığı renklendirdiler.
Sonra Davutoğlu ‘nun görevine son verildi. Davutoğlu Konya ‘ya mı geldi? Ne zaman gitti? Kimsenin haberi bile olmadı!
İşte yapılan bu davranış biçimi tam insanoğluna göre .
Belediye başkan adayları , sürekli oda başkanlarına gidiyorlardı ve pek muhabbetle karşılanıyorlardı.
Aynı başkanların görev süreleri bitince aranmayacakları kesin.
Hayvanlar dünyası ise bambaşka . Sabahın erken saatlerinde, evinizden bir lokma ekmek veya yemek artığı ile çıkınca ,gördüğünüz bir canlıyı doyurun. Ertesi gün aynı saatte ve aynı yerde sizi bekler. Kuyruk sallar, önünüzde hoplar, vermeseniz de sizi hep aynı sevgi gösterisi ile karşılar.
Asla unutmaz, asla yediği ekmeği inkar etmez.
Soğuk bir Kış günü . Her şey donmuş. Gece yarısı gökyüzüne başını kaldırıp , uluyan ve yardım isteyen bir köpeğin sesi ile uyandım.
Dolabımda her zaman onlar için bulundurduğum tavuk kırıntılarını kaynar su ile ıslatıp, çözdürdüm ve bu badem gözlümün karnını doyurdum.
Ertesi gece aynı saatte , bahçe kapımda 2 arkadaşı ile havlamaya başladı . Anladım , beni çağırıyordu, onları da doyurdum. K onya ‘nın kışı ve kuru ayazı uzun sürer. Tam bir ay boyunca tüm arkadaşlarını bana aynı saatte getirdi, onlardan sonra kendisine özel hazırladığım yemeği kenarda sessizce bekledi , yedi ve gitti. Buzlar eriyip, ortalık yumuşayınca sanırım yemek buldu ki bana da ara sıra uğradı.
Sokakta, yazlıkta beslediğim tüm canlar, beni görünce öyle bir sevgiyle koşarlar ki bunu ancak bu sevgiyi verebilenler tadar.
Vefasız değillerdir.
Demem o ki başkanlar asla insanoğluna güvenmesinler. Bulundukları ilçelerde sessiz canların ahını almasınlar.
Vatandaş ise siyasetçilere koşulsuz destek vermeyi artık bıraksın.
Ne kadar hizmet, o kadar destek veririz demeyi öğrendiğimiz gün ; siyasileri kendine getirip, kibirden, umursamazlıktan uzaklaştırarak, bizleri adam yerine koymayı öğreteceğimizi unutmayalım, onlara da unutturmayalım.
İnsanların ahı değil ama inanın ağaçların ve hayvanların ahını alan siyasetçi, kendi sonunu hazırlar.