RESİMLERE İYİ BAKIN VE KENDİNİZİ SORGULAYIN

Hayvana değer vermeyen, insana çıkarı, beklentisi olduğu sürece değer verir gibi görünür. Yukarıdaki resimde görülen, her tarafı kan içinde, kafası yaralı, bacaklarında kırık olan bu zavallı canlar sabah 8.00-akşam 16. 30 arası tüm aramalara, Karatay Belediyesi’ne ulaşma çalışmalarına rağmen alınmadı. Başında bekleyen, görevi bittiği halde evine gidemeyen, insan olma erdemini taşıyan kişi saatlerce bekledi . En sonunda Hayrettin Bey’i aradım ve aldı. Önce özel veterinerde ilk yardım tedavisini yaptırdı, bu gün de masrafını ödeyeceğini ve köpeği sahipleneceğini belirterek Veteriner Fakültesi’ne bıraktı. Öteki canı da Selçuklu Belediyesi aldı. Biz ne başkanlar gördük, ne veteriner hekimler gördük! Merhametli olanları hala saygıyla anıyoruz, diğerleri zaten hiç iz bırakmadan unutulup gidiyorlar. Henüz Karatay Belediyesi’nde hayvanlarla ilgili birime yeni atanmış, başkan yardımcısı beyefendi ile görüşmek istedim. ‘Protokol sırası sizde, lütfen zorluk çıkarmayın, zaten valilik şerhi var. Bu protokolü işletmemek suçtur’ dedim. Ocak ayının ikinci günü idi. Protokol uygulama sırası onlara geçeli henüz 2 gün olmuş. Beyefendinin cevabı trajikomikti. Henüz Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden kendilerine fatura gelmesi de olanaksız. Beyefendinin cevabı: -Fakülte faturaları abartıyor! Kulaklarıma inanamadım! Siz henüz 2 gün oldu bu nasıl itham, nasıl ön yargı yapıyorsunuz dedim. Cevabı, hık- mık oldu. Anladım ki Büyükşehirdeki büyük proje ustası veterinerden ders almışlar. İnsan şehrindeki bir üniversitenin, saygın öğretim üyelerini barındıran bir fakültesine, bu kadar kolay çamur atarken elini vicdanına koyar. Devletin bir kurumuna destek olmak, bir taraftan da zavallı canların yardımına koşarak sevaba girmek bu kadar mı zormuş? Sayın Mustafa Özkafa, Karatay Belediye Başkanı iken, ortada protokol yok. Barınağı duyar duymaz encümen kararı ile her gün yavru köpekler için 20-30 kg süt gönderdi.  Eski barınağa idari binayı yaptırdı, büyükşehir belediye başkanı oldu ve hiç aksatmadan her yıl barınağı ziyaret ederek eksikleri bizzat yerinde inceledi. Selçuklu Belediye Başkanı Sayın İsmail Öksüzler, tam 5 yıl boyunca derneğe bağışladığı parayı biz nakit olarak almayınca, barınaktaki canların; ameliyat, aşı, tedavi giderlerini karşıladı. Sayın Selim Karakurt, Büyükşehir Belediyesi, hem Fen İşleri Daire Başkanı iken hem de Genel Sekreterliğe vekalet ederken, yolda çaresizce yaralı yatan eşekleri, gece yarısı kendisine ulaşınca kepçe, kamyon göndererek yoldan aldırıp, itfaiyenin yardımı ile Veteriner  Fakültesi’ne tedaviye  yolladı. O kadar iyi niyetli ki ve de o kadar sözde değil özde inançlı ki Yüce Tanrı’nın emaneti olan bu canlara sahip çıktı. Hala Karatay Belediyesi’nin almadığı yaralı hayvanları aldırıyor. Selçuklu Belediyesi bir kez bile itiraz etmiyor. Vekalet eden Sayın Başkan, bir kez bile bu zavallı canların tedavi paraları ile uğraşıp, kendini küçültmedi. Yukarıdaki resimlerde tam bir gün yolun kenarında, alınmayı ve tedavi olmayı bekleyen bu canlara iyi bakın. Size oy veremezler, hesap soramazlar, haklarını arayamazlar sadece onların acısını ilahi adalet görüyor. Yaralı canların sesine ve acılarına kulaklarınızı tıkayın. Veteriner Fakültesi’ne gönderdiğiniz yazı da ‘Bizim getirmediğimiz hayvanların parasını ödemeyiz’ demişsiniz. Şimdi neden saklandığınızı, neden telefonlara çıkmadığınızı, neden yaralı hayvan ihbarını vatandaşın size ulaştıramadığını ve bize ulaştığını, neden ‘Görmedik, Duymadık, Almayız’ diyerek beş kuruş ödemeden bu seneyi atlatmaya çalıştığınızı anladık. Her gece huzur içinde uyuyun, huzur içinde keyfinizi sürün, huzur içinde yolunuza devam edin. Atalarımız, alma mazlum ahını, çıkar aheste aheste demiş.