Konya
°C
Yeni Meram
15.01.2015 11:17

Peygamber'e hakarete izin vermeyiz

A+
A-
15.01.2015 11:17
15.01.2015 11:41
0
4575
ABONE OL
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı basın toplantısında ziyaretine ilişkin bilgiler verdi. Ziyareti kapsamında bir dizi ikili temasta bulunacağını ifade eden Davutoğlu, "Ziyarette bir çok başlık söz konusu olacak. Tabii her şeyden önce müzakere sürecimizin geldiği son nokta ve 17. fasıl başta olmak üzere, bundan sonra müzakerelerin hızlandırılabilmesi için yapılacak çalışmaları ele alacağız" dedi. Davutoğlu, ayrıca, vize serbestliği ve geri kabul anlaşması müzakerelerindeki son gelişmelerin, gümrük birliği ve transatlantik ortak yatırım ve ticaret alanı konusundaki tutumun da görüşüleceğini anlattı. İkili gelişmeler ve görüşmeler dışında, başta Suriye olmak üzere uluslararası ve bölgesel konularda da istişare fırsatı bulacaklarını belirten Davutoğlu, Brüksel'deki kanaat önderlerine, akademisyelere, medyaya hitap edeceğini, akşam da Belçika'daki Türk vatandaşlarıyla buluşacağını kaydetti. "Tutumumuz ilkeseldir" Bir gazetecinin, "Paris'teki saldırının ardından karikatür tartışması Türkiye'ye de yansıdı. Bir mahkeme kararı var. Bu kararı destekleyenler de var eleştiriler de var. Diğer yandan Cumhuriyet gazetesi ile ilgili matbaa incelemesine destekler olduğu gibi eleştiriler var. Gazetenin önünde bazı protestolar da yaşandı. Bu anlamda genel bir değerlendirme alabilir miyiz" sorusunu yanıtlayan Davutoğlu, bu konudaki tutumlarının 3 ilkeye dayandığını söyledi. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gerekçeyle kim tarafından yapılırsa yapılsın terör saldırılarına karşı olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "Çünkü terör saldırılarında masum insanların ölümü söz konusudur. Paris'teki saldırıda Ahmet Merabet isimli bir Müslüman da öldürülmüştür. Terör saldırılarına karşı olmamız nedeniyle Paris'teki yürüyüşe katıldık ve uluslararası dayanışmadaki yerimizi, öncülüğümüzü gösterdik. Bu konuda da hiç tereddüt göstermedik. Tutumumuz ilkeseldir" ifadelerini kullandı. Terör nedeniyle çok kayıp veren Türkiye'nin dünyanın hiçbir yerinde terörün ortaya çıkmasını istemeyeceğine işaret eden Davutoğlu, buna karşı da açık ve net bir tutum takındıklarını söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti: "İkinci ilkesel ve net tutumumuz şudur, çok açık bir şekilde söylüyorum, basın özgürlüğü haraket etme özgürlüğü anlamına gelmez. Hele hele bu bizim şahsiyetimizden, kişiliklerimizden çok daha büyük anlam taşıyan ve alemlere rahmet olan bir peygambere, bir şahsiyete yönelik bir hakaret ise bu basın özgürlüğü değildir. Evet inanmayabilirsiniz, o sizin şahsi takdirinizdir. Aynen iki insan arasındaki ilişkinin her zaman iyi olması gerekmediği gibi ama iki insan arasındaki ilişki bugün yaşayanlar arasında dahi iyi değil diye kimse kimseye hakaret etme özgürlüğüne sahip değildir. Hele hele dediğim gibi bu 1,5 milyar insanın inandığı ve alemlere rahmet olarak gördüğü bir kişiyle, bir büyük önderle, bir peygamberle ilgiliyse buna basın özgürlüğü denmez." Türkiye'de bu anlamda çok geniş kitlelerin büyük hassasiyetleri bulunduğunun altını çizen Davutoğlu, şunları kaydetti: "Şahsına gelebilecek hakareti dahi müsamahayla en azından sabırla karşılayabilecek insanlar Hazreti Peygamber'e bir hakaret olduğunda onu o ölçüde karşılamayacağı da açıktır. Hal böyleyken ve Türkiye'de bu hassasiyet varken birileri Hazreti Peygamber'e hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü, bir görüşü basıyorsa burada bir tahrik vardır. Toplumun bu hassasiyetini bileceksiniz ama buna rağmen o karikatürü basacaksınız, altına birtakım yazılar yazacaksınız, bu açık bir tahriktir. Biz ilkesel olarak yine herhangi bir insana yapıldığında karşı çıktığımız gibi Hazreti Peygamber'e yapılacak hakarete de karşı çıkarız. Tutumumuz açıktır, nettir. Paris'te teröre karşı ilkesel tutumumuzda ne kadar kararlıysak, Hazreti Peygamber'in onurunu korumak konusunda o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz. Bu sebeple her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak şekilde bir hassasiyete sahip. Bunu basın özgürlüğüyle ilişkilendirmek doğru değil. Başka yerlerde ilişkilendirilebilir, o ülkelerin kendi tutumlarıdır, Türkiye söz konusu olduğunda bu ülkede Hazreti Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz. Bu çok açık ve net ilkesel tutumdur. Herkes de bunu böyle bilmelidir. Bu konu ilgili basın kuruluşları nezdinde de izah edilmiştir." "Basın özgürlüğüyle hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız" Bu kadar hassas bir süreçten geçilirken, açık bir tahrik niteliği taşıyan tavır takınılmasının, "Bunda basın özgürlüğüne ve hakarete varan özgürlüğe dair yanlış kanaat olduğu kadar bir başka hesap da var mı" sorusunu beraberinde getirdiğini ifade eden Davutoğlu, "Dikkat ederseniz Hazreti Peygamber'i dizilerde kamyona kadar indirip böyle bir şey yapan paralel çete yayın organları, bu hakareti sahiplenecek, bunu medya özgürlüğü gibi gösterecek bir tutum takındılar. Bunu özellikle Peygamber aşığı bildiğimiz o cemaate vaktinde destek vermiş olan, o topluluğa diyeyim, destek vermiş olan samimi vatandaşlarımın da dikkatine getiriyorum" değerlendirmesinde bulundu. Davutoğlu, bu konudaki ilkesel tavırlarıyla ilgili üçüncü konuya ilişkin şunları söyledi: "Eğer böyle bir durum varsa tahrik söz konusuysa hakaret söz konusuysa ortaya çıkabilecek herhangi bir güvensizliği, bir güvenlik problemini kontrol altına almak için her türlü tedbir alınır. Kimse de bunu baskı olarak nitelendirmemelidir. Açıkça neredeyse 'gelin bize saldırın' gibi bir hakaret karikatürü basacaksınız ister istemez herhangi bir gerilimi engellemek için de güvenlik güçlerimiz tedbir alır. Türkiye'nin her köşesinde her türlü tedbiri alırız. Tekrar geçmişte yaşanan bazı acı olaylar gibi olayların yaşanmasına izin vermeyiz. Bu konuda da vatandaşlarımız müsterih olsunlar. Bu ülke insanının Hazreti Peygamber'e olan saygısını dünya alem bilir. Biz de Hükümet olarak da dediğim gibi basın özgürlüğüyle hakaret etme alçaklığını yan yana koymayız. Birisi bu tahriki yaparsa da karşılığında gerekli tedbiri alırız." "Ulu şahsiyete karşı yapılacak hakaretin ne sonuç doğuracağı belli" Başbakan Davutoğlu, bu konudaki ilkesel tutumun kamuoyuyla paylaşıldığını ve bu konuların doğurabileceği hassasiyetin de ifade edildiğini vurguladı. Bunun ifade edilmesine de ihtiyaç olmadığını belirten Davutoğlu, "Türkiye'yi tanıyan birisi, Türkiye'de yaşayan bir medya mensubu, kötü niyet taşımayan makul bir insan, Hazreti Muhammed'in bu ülke için ne anlam ifade ettiğini, Türkiye'nin her bir köşesinde farklı partilere oy vermiş, farklı kanaatlere sahip, farklı inançlara, mezheplere sahip olsa bile, Hazreti Peygamber'in ne anlama geldiğini, insanların gönlünde, ruhunda neye hitap ettiğini bilir" dedi. Türkiye'nin bu konularda kayıtsız toplumsal dokuya sahip bir ülke olmadığını, bunu herkesin bilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, "Açık söylüyorum; yolda çevirdiğinizde sıradan bir insana hakaret ettiğinizde nasıl bu insandan tepki geliyorsa kendi şahsiyetinden ve var oluşundan çok daha fazla anlam yüklediği ulu şahsiyete karşı yapılacak hakaretin ne sonuç doğuracağı belli. Herkesin buna dikkat etmesi lazım" diye konuştu. Başbakan Davutoğlu, karşılıklı saygının, sadece nazik bir şekilde selamlaşmak olmadığını, herkesin saygı duyduğu isimlere, şahsiyetlere, saygı duyduğu değerlere de saygı göstermek anlamına geldiğini söyledi.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.