Konya
°C
Yeni Meram

Parklar, trafik, alt ve üst geçitler!

Parklar, trafik, alt ve üst geçitler!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
27.10.2016 09:47
0
4704
ABONE OL
Parklar, gösterişli mekanlar. Açılışları, konumları, sosyal aktiviteleri oldukça yüksek, isimleriyle, açılma hikayeleriyle bulundukları yerin havasını değiştiriyorlar! Açanlarıyla, açmayı duyuranlarıyla, hayranlarıyla, toplananlarıyla, selam gönderilen büyükleriyle, boş durmuyoruz çalışıyoruz denen ispat gerekçeleriyle şehrimizin en vazgeçilmez, en gözde mekanları onlar! Park yapımı için, bu kadar efor sarf edilmesi, park açılışlarının seremoniye, mesaj vermeye dönüştürülmesi, trafik gibi çok önemli, çok hassas bir konunun unutulmasına, gözardı edilmesine neden oluyor! Alt ve üst geçitlerin yetersiz olduğu, yetersiz kaldığı, insanların bilerek, bilmeyerek, akan trafik içerisinde en kestirmeden işlerine, randevularına yetişme girişimleri, yaralanmalara ve sonu ölümle biten olaylara sahne oluyor. Park mı, üst geçit mi, sorusunun önceliği nüfusu bir buçuk milyonu bulan şehrimizin sorunu. İkisi birden diyebilmek güzel bir şey lakin, geçit açılışları, beklenen ilgiyi çekmiyor, kalabalıkları toplayamıyor. Olması gereken üst geçit yapılmadığı, düşünülmediği, savsaklandığı için yaşanan kazalar sonrasında toplanan kalabalıkların isyanını yazan da olmuyor, yayınlayan da! Park açılışlarının reklamlarını günler öncesinden vermeye başlayan basınımızın, üst geçitlerin yetersizliğinden dem vurmaması, buraya üst geçit yapılması lazım çırpınışlarına sahip çıkmaması, park açılışlarını yere göğe sığdıramaması, Büyükşehir olan Konya'nın büyük tezatlarından biri olarak dikkat çekmeye devam ediyor! Trafik noktasında, evelallah bir tramvay dolusu yolcuyu alır denilen körüklü otobüslerimiz ve körüksüzler akan trafiğin içinde yollar benim, kural benim, öncelik hakkı benim diyen kabadayılar gibiler. Yola önce ben sığayım, gerisi varsın kendi düşünsün der gibiler. Yolun hakimi, yolun sahibi, Konya tabiri ile yolun kelekkeseni benim, yol benden sorulur iddiasındalar adeta! Ana caddelerimiz daha da genişleyeceği yerde, kaldırımların genişletilmesi, cadde üzeri parklar denilen, cep otoparklar marifetiyle her geçen gün daraltılma eğilimini sürdürüyor. Caddelere daral geldi, cadde daraltanlar geniş mi, geniş! Kırmızı ışık yandığında, neden yandı diye burnundan soluyan, ben böyle kırmızı ışığın... diye küfretmeye başlayan, direksiyon başında trafik canavarı kesilen sürücülere de sahibiz! Akan trafiğin en yoğun olduğu, öğrencilerin okullarına gitme, ulaşma konusunda mecburen akan trafikten geçmek zorunda bırakıldığı, Yeni İstanbul Caddesi gibi caddelere üst geçit yapılması lazım diyenleri henüz duyan, dinleyen yok diye şikayetçi insanlar! Şehirde üst geçitten çok ne var, diye şehrin merkezinden ahkam kesenler, şehrin hangi merkezi semtlerinde dolaşıyorlar acaba? Tramvay'dan inen insanlar, zaman darlığından, geç kalma telaşından dolayı 2-3 durak sonraki üst geçide kadar yürümüyor, akan trafikte yolun müsait bir anını yakalayıp geçmeye çalışıyorlar. Bu ve benzer durumlar, şehrin bir çok ücra semtinde mevcut. Öncelikli semtler, yarı öncelikli semtler, gidilse de olur, gidilmese de denen semtlerin var olduğu düşüncesi yaygın bir kanaat oluşturmaya başladı. Haberi olması, duyması, akıl aşındırması gerekenlerin haberi olsun! Trafik her geçen gün çile olmaya, tıkanmaya, özellikle İhsaniye alt geçidi gibi haftada bir kaç zincirleme kazanın yaşandığı geçitlerin, araçların savrulma tehdidi yaşadığı Kozağaç göbeği gibi karayolu göbeklerinin var olduğu, şikayetlerin dikkate alınmadığı, yaşanan kazaların, olayların, can kayıplarının ve yaralanmaların trafik kazası olarak, gazetelerin 3. sayfasında bir kare fotoğraf ve iki satır yazıyla verilip geçiştirildiği, vurdumduymaz bir şehirde yaşadığımızın hala farkında değil misiniz? Ayrıca, geçit kültürümüzün de tam olarak yerleşmediğini biliyoruz. Yanı başında üst geçit dururken, karşıya geçmek için demir parmaklıkları, engel aşar gibi şevkle, aşkla aşan insanlarımız o kadar çok ki... Tezcanlılık, acelecilik, bir an önce işinin görüldüğüne bakmak gibi en olmadık, en saçma-sapan huylara ve alışkanlıklara sahibiz. Üst geçitten yürümek ve geçmek zul geliyor! Alt geçitlerde dünya kadar kazanın olduğunu bile bile en dikkatsiz bir şekilde alt geçitlere arabasıyla süratle girenler, olmaması gereken zincirleme kazaların başlatıcısı oluyorlar. Araçlar birbirine giriyor, yaralananlar, iniltiler, korkudan, şok geçirmekten ağlayanlar, bağırışlar, alt geçidi dolduruyor. Bu alt geçitlerde neden bu kadar çok kaza oluyor, neden hiç önemsenmiyor diye düşündünüz mü? İnsanlar çok düşündük diyorlar! Üstelik, sıcağı sıcağına hemen aradık ilgili yerleri, tamam bakacağız, araştıracağız, gerekeni yapacağız dediler, yıllar geçti, alt geçit aynı alt geçit, kazalar devam, onlarda bizlerde kanıksadık artık diyenleri dinlemek mi istemiyorsunuz, duymak mı? Gördüğünüz gibi, trafik keşmekeşliğe, yollarımız daralmaya, kaldırımlarımız genişlemeye, cep otoparklarımız çoğalmaya, üst geçit yapımları seyrekleşmeye, kazalar artmaya, amma velakin büyük gösterişlerle  parklarımızı açmaya devam ediyoruz! Park açılışlarına elbette karşı değiliz, elbette yanlış bulmuyoruz! Ancak, parklardan beklenen aferinler  çok daha önemli de, halkın duası, teşekkürü, minnet duygusu, olsa da hoş, olmasa da denir gibi, önemsiz bir şey mi!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.