Konya
°C
Yeni Meram

OY SİZİN, SÖZ SİZİN, KARAR SİZİN, TÜRKİYE HEPİMİZİN!

OY SİZİN, SÖZ SİZİN, KARAR SİZİN, TÜRKİYE HEPİMİZİN!-Erol Sunat-Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.06.2018 00:33
06.06.2018 15:33
0
2793
ABONE OL
24 Haziran seçimleriyle birlikte siyasi literatürümüze yeni bir kavramın girdiği görülüyor. Bu kavram kararsız olmanın çok daha ötesinde bir kavram. Bugüne kadar birçoğumuz niyetimizin ne olduğunu ortaya koymama adına, Çok sık gelen sorulara fazlaca muhatap olmama adına, Kararsızım, kararsız de, kararsız yaz gibi cevaplarla durumu geçiştiriyor, Kararsızlar istatistiklerde bir hayli yüksek yüzdelere ulaşıyordu. Anketçiler, kararsızları da dağıttıktan sonra diyerek, tahmini oy yüzdeleri yayınlıyorlardı. Bu seçimde yüzde hesaplarına uymayan, yüzdelere vurulmayan, yüzdelerle fazla bir barışıklığı olmayan, tahmin edilmesi zor bir kavramla karşı karşıyayız. Bu kavramın adı, “düşünceliler!” Kim bu düşünceliler? Boşa koydum dolmadı, doluya koydum almadı diyenler! Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık diye düşünenler! Böyle düşünceli olmalarının elbette tek bir nedeni yok. Canım düşünecek ne var, diyenler çıkabilir. Bizim millet bugüne kadar oy verirken hiç düşündü mü? Demokrat Partili bir aileden geliyorsanız, Menderes’ten bir başkasına oy vermezdiniz. Cumhuriyet Halk Partili bir aileden geliyorsanız, o yılların idolü olan İsmet Paşa’dan başka birini görmezdi gözleriniz. Aileler, sülaleler koyu particiydi. Bazı partililerden kız almak, bazı partililere damat olmak meseleydi. Köylerin kasabaların, ilçelerin büyükleri araya girmeden düğün-dernek olmazdı. Son elli yılın çok partili siyasi dönemini yaşayanlardan ve takip edenlerden biri olarak, bu seçimlerde oy verecek seçmenimizi derin derin düşünen, kararını sandık başına kadar erteleyen bir profil çizdiğini düşünüyorum. Düşünceli kesim, Cumhurbaşkanlığında bir başka adaya, Milletvekilliğinde bir başka partiye oy vermeyi dillendirmeye başladı bile. Böyle olunca da, çıkacak sonuçlar, seçmenlerin bu değişken eğilimleri, anketçilere, ters köşe yaptıracak diyen alaylı siyaset analizcilerini haklı gösterecek birçok gösterge var. Çünkü oy verecek insanlar, siyaset satrancını bu sefer farklı biçimlerde ve oldukça enteresan oynuyor. Cümle kararsız, “düşünceliler” tarafına geçti geçeli, vereceği iki oyu neredeyse aynı partiye ve o partinin çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayına vermeyeceğini, vermek istemediğini bir şekilde dile getiriyor. Ya imalı anlatıyor. Ya düşünüyorum diyor. Özellikle Milletvekili seçimlerinde parti ayırımı yapmadan partilerin ilk sıralarında en liyakatli, en doğru, en dürüst kim varsa oyum onun diyenler var. Adaylar, oy verecek insanlar nezdinde çoktan kantara çıkmış durumdalar! Bu yaklaşımlar, gözleri siyasi partilerin ilk sıralarında bulunan adaylara çeviriyor. 24 Haziran seçimleri bu açılardan değerlendirildiğinde, sürprizlere olabildiğince açık seçimler olarak görülüyor. Bizim seçmenimiz, eskiden adaylara mavi boncuk filan dağıtırdı. Her aday, oy için gittiği insanları kendi hanesine yazar, sonunda ortalık hüsrana uğramışlardan geçilmezdi. İşin bir başka ilginç boyutu da, şehrimizde seçim varmış gibi bir hava yok! Parti müziklerini çalarak geçen araçlarda olmasa, seçim var mı, yok mu bilemeyeceğiz! Fanatik bazı partililer, oruca da sığınıp, hoş olmayan, ne demokrasiye, nede mübarek Ramazan ayına yakışmayan hareketler yapmıyor değiller. Siyasilerin konuşturulmaması, bunların engellenmeye kalkışılması hoş değil. Olumsuz hareketler, çıkışlar, küfürleşmeler, kaba-saba davranışlar, siyasilerin kendilerini anlatmalarına engel olan tutum ve davranışlar, taşkınlıklar hiçbir siyasi partiye ne dün, ne bugün artı yazmadı, prim sağlamadı. Bilakis, oy ve taraftar kaybettirdi. Bunlar keşke olmasa, yapılmasa… Genel olarak, misafire olan saygımız, hürmetimizin devam etmesi oldukça yerinde. Bize yakışanı yapıyor olmamız sevindirici. Siyasi olgunluk, siyasi nezaket, siyasi anlayış dediğimiz kavramlara sahip çıkılması demokrasinin, insanlığın ve siyasi parti olmanın gereği. 12 Eylül öncesi yaşanan siyasi taşkınlıkların acısını, ıstırabını, geçmesi mümkün olmayan sancılarını yaşayan bir nesil olarak, bugün gördüğümüz ve yaşadığımız bazı taşkın hareketlerin Türk Milletine yakışmadığı belirtmek istiyorum. Zorla güzellik olmayacağını artık herkes bilmeli anlamalı. Seçim bittiğinde, aynı şehirde, aynı ilçede, aynı mahallede yaşayan insanlar olarak yüz yüze bakmayacak mıyız? Birbirimize selam vermeyecek miyiz? Siyaset yüzünden, tartıştığımız insanların esnaf dükkanına uğramayacak mıyız? Oy dediğimiz şey, sadece bizim tercihimiz. Dostluğumuzdan, arkadaşlığımızdan, kardeşliğimizden daha önemli değil! Bugüne kadar sizden, bizden hikayelerinden, tarafgirliklerden, ayırımlardan az çekmedik! Bunları tırmandıranların eline dün ne geçti ki, bugün ne geçecek? Sonrada milletin haline bakarak hemen hepimiz soruyoruz. İnsanımız neden bu kadar düşünceli, neden bu denli düşüncelere dalıp gidiyor? İşte bunun için, bütün bu yaptığımız tespitleri, kendi yapmış olduğunuz tespitlerle birlikte alt alta yazın ve toplayın. Sonrası ne mi? SONRASI, OY SİZİN, SÖZ SİZİN, KARAR SİZİN, TÜRKİYE HEPİMİZİN EFENDİM!
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.