Konya
°C
Yeni Meram
17.03.2016 03:46

Örnek kadın

Tam 9 yıldır bakıma muhtaç eşinin yanından hiç ayrılmıyor. İlk günkü sevgisinden hiçbir eksilme olmaksızın sürekli onunla ilgileniyor. Fakat eşi onu, bakıcısı zannediyor

A+
A-
17.03.2016 03:46
17.03.2016 09:57
0
6430
ABONE OL
Konya’da, bir kurumda temizlik görevlisi olarak çalışan Ayşe Ç., onurlu, kararlı ve güçlü duruşu ile kadınlara örnek oluyor. 21 yıl önce tanıştığı ve 1998 yılında ise çok severek hayatını birleştirdiği eşi, 9 yıl önce genç yaşta neredeyse hiç görülmeyen Alzheimer hastalığına yakalanıyor. Tedavi için hastane hastane geziyorlar fakat bir sonuç alınamıyor. Hatta bazı doktorlar onlara inanmıyor. Konuşma bozukluğu artınca, son bir çare olarak gittikleri hastaneden de “yapacak bir şey yok” sözü üzerine tüm umutları tükeniyor.   TEK BİR HAYALİ VAR Eşi ciddi şekilde bakıma muhtaç hale geliyor. Artık evin bütün sorumluluğunu genç kadın yükleniyor. Büyük kızı ise, lise eğitimine ara veriyor ve ailesine destek olabilmek için çalışmaya başlıyor. Ayşe Ç., zorlu hayatı ile ilgili eşinin yanında sonuna kadar yer alacağı kararını net olarak alıyor. Fakat tek bir hayali ve isteği var; çocuklarının iyi bir eğitim alması. Bunun için bir taraftan hem eşine bakıyor hem de canla başla çalışıyor. Eşi hastalığından ötürü onu bakıcısı olarak bilse de o, onurlu ve güçlü duruşu ile eşinin yanından hiç ayrılmıyor. Çocuklarının eğitimi noktasında çok hassas olan Ayşe Ç’nin hayatı ile ilgili anlattıklarını kendi ağzından aktarıyoruz: ornek-kadin-2 “BAZI DOKTORLAR İNANMADI” “1998 yılında evlendik. Konyalıyız ve 3 çocuğumuz var. Eşim, metal üzerine üretim yapan özel bir şirkette çalışıyordu. 9 yıl önce Alzheimer hastalığına yakalandı. Şuan 39 yaşındadır. Eşim için hastanelere çok gittim ama bir sonuç alamadık. Bazı doktorlar inanmadı. Bu yaşta bu rahatsızlık olmaz dediler. İlerleyen zamanlarda konuşma bozukluğu oluştu ve bazı konuşmaları da anlayamamaya başladı. En son götürdüğümüz hastanede, tahlilleri ABD’ye göndereceklerini söylediler. Hastalık ile ilgili çok fazla cevap alamadım ama bize en son denilen; “yapacak bir şey yok.” Bu yaşta, bu rahatsızlığa şaşırıldı ve benim eşimin ve çocuklarımın başında durmam gerektiğini söylediler. Hastalığın tedavisinin olmadığını öğrendik.”   “DAHA ÇOK BAĞLANDIM DİYEBİLİRİM” “Biz eşimle birbirimizi severek evlendik. 21 yıldır da tanışıyoruz. Hastalığın, bir organ bağışı ile geçecek bir tarafı olsa, organımı hiç düşünmeden eşime verirdim. Ama maalesef öyle bir durum yok. Eşim hastalandıktan sonra hayatımda manevi yönden bir değişiklik olmadı. Ben eşimi çok seviyorum. Hastalandığından ötürü ona daha çok bağlandım diyebilirim. Çünkü bana muhtaç bir insan var ve ben hep onun yanında durmalıyım. Eşimi sevmesem, bakılacak bir hastalık değil zaten. Rabbim başımızdan eksik etmesin. Bir grip olduğu zaman bile ona bir şey olacak diye çok korkuyorum. Hayatımda değişen tek şey; maddi sorumluluğun üzerime binmesi oldu. Öncesinde çalışmıyordum fakat eşimin rahatsızlığından sonra çalışmaya başladım.”   “SAYGI ÇOK ÖNEMLİ” “Ayrılık gören bir ailede büyümedim. Çevremde de ayrılıklar olmadı. O nedenle ben eşimle en ufacık bir olayda boşanayım, ayrılayım mantığı ile evlenmedim. “İyi gün-kötü gün” diye yola çıktık ve iyi günde eşler birbirinin yanında ise kötü günde de olmalılar. Bu hastalık benimde başıma gelebilirdi ve eminim ki eşim de sonuna kadar benim yanımda kalırdı. Evliliğimiz boyunca, bana karşı ne bir eziyetini ne de bir kötülüğünü gördüm. Şuan sadece roller değişti. Hayat merdiveninde biraz daha fazla sorumluluk üstlendim diyebilirim. Saygı çok önemli. Saygı duyduğunuz kişiyi zaten seviyorsunuz. Para üzerine kurulan evlilikler gibi değildir bizim evliliğimiz. Ben eşimin her zaman sonuna kadar yanında olacağım.”   KIZI LİSEYİ BIRAKTI “Şuanda ben kendime çizdiğim yolu biliyorum. Eşimle, hayat bizi nereye götürürse, oraya kadar gideceğim. Ama çocuklarımın eğitimine büyük önem veriyorum. Bir kız çocuğum, bana destek olabilmek için liseyi bıraktı ve şuan çalışıyor. Ayrıca açık liseden de öğrenimine devam etmeye çalışıyor. Çocuklarımın eğitimi benim için çok önemlidir. Aslında liseyi bitirmesine çok az kalmıştı ama bırakmak zorunda kaldı. Bana, “sen çalışma ben çalışırım” diyerek çalışmaya başladı ama eğitiminden oldu. Kızımın tek bir hayali var; eğitimini tamamlayabilmek. Çocuklarımın eğitimden mahrum kalmalarını istemiyorum. 17, 15 ve 11 yaşında olmak üzere 3 çocuğumuz var. Hepsinin de eğitim ile ilgili güzel hayalleri var.” Salih KÖPRÜLÜ
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.