■ Kendisini eleştirebilen insanlar doğruyu ve güzeli bulma konusunda daha şanslıdırlar.
***
Yolsuzluk olaylarına ilişkin soruşturma ve yargılamaların miladı sayılan 17 Aralıktan bu yana gelişmeler sür-git devam edip gidiyor. Örneğin, HSYK ‘de düzenlemeler girişimi Meclis’te tartışmaları aşıp kavga boyutuna dek ulaştı. Bir ziyaret nedeniyle Ombusman da gündeme geldi; yine tartışma üstüne tartışma.
Ombusmanlık, kamuoyunda çok bilinmeyen bir kurum. 3. baskısı yapılan Halkla ilişkiler kitabımdan alıntılarla takviye ederek kimi bilgileri aktarma gereğini duydum.
Türkiye, Avrupa ülkeleri içerisinde kamu denetçiliği sistemi olmayan tek ülke olma özelliğini taşıyordu. Bu bağlamda Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde hükümet tarafından hazırlanan Kamu Denetçiliği yasa Tasarısı Meclis'e sevk edildi ve Meclis gündeminde yasalaşarak Cumhurbaşkanlığınca onandı. Bunu şöyle okumak da olanaklıdır;
Artık bizim de bir Ombusmanlık Kurumuz var.
Ombudsman kurumunun oluşturulması 7. beş yıllık kalkınma planı özel komisyonunun raporlarında da önerilmiştir. Ombudsman benzer uygulama ilk kez 1983–1987 yılları arasında Hürriyet Gazetesi’nde ABD modelinden esinlenerek yaşama geçirilmiştir. Milliyet Gazetesi’nde de 1999 yılından bu yana benzer bir uygulama sürdürülmektedir.
Ombudsmanlık yüksek düzeyde bir görev olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle çeşitli nitelikler aranmaktadır. İyi üst düzey bir eğitimden geçmeli, deneyimli, yansız, saygın kişilik sergilemelidirler. Kendi kendine denetim de bir tür ombudsman uygulamasıdır. Ombudsman, İsveç dili kökenlidir. Bu dilde “ombud” vekil, “man” da kişi, anlamındadır. Biz de sözcük karşılığı ise kamu denetçisidir. Kamu yönetiminde “kamu danışmanı, halk savunmanı, temsilci, vatandaş koruyucusu, arabulucu, kamu gözeticisi, kamu yada halk avukatı, vekil” gibi anlamlarındadır.
“Halkın yönetimle ilişkilerinde karşılaştıkları sorunlarda onlara yardımcı olan, yakınmalarını dinleyen ve değerlendiren, soruşturma açabilen, ilgili kamu görevlilerine önerilerde bulunabilen, yasama organı tarafından seçilen bağımsız ve yüksek düzeyde bir görevlidir.”
Basında ombudsman, kamu yönetiminde olduğu gibi ilk kez İsveç’te uygulanmıştır. Kökeni 18. yüzyıla uzanan İsveç modelinde ombudsman, okurla basının ilişkilerinde ve yakınmalarında başvurulandır. Kurumu ile iş başındaki hükümetin bağlantısı yoktur.
İsveç Modeli Ombudsmanda ombudsmanın maaşı Yayıncılar Derneğince ödenirken, hükümetin ya da hiçbir kamu kurumunun etkisinde olmadan tarafsız kalmaktadır.
İkinci modelde ise, basın kuruluşları ombudsmanlarını kendileri belirlemektedir. Bu modelde, ombudsman, çalıştığı basın kurumu içinde eleştiriler yayınladığı gibi, çalışanlara mesleki sorumluluklarını da anımsatmaktadır. Ombudsman haber, yazı ve yorumlarla ilgili yakınmaları dikkate almaktadır.
İsveç Modeli Ombudsman ilk kez 1967 yılında ABD’de Louisville Courer–Jurnal ve Louisville Times adlarında iki yerel gazetede uygulanmış daha sonra yaygınlaştırılmıştır.
Ombudsmanlar eleştirilerini, okuyucu şikayetlerini bazen de takdirlerini her hafta kurum içinde yayımladıkları “mektup”la gazetecilere ve yazı işlerine duyurmaktadırlar.
Ombudsman modelini ABD’de başlatan iki yerel yayın organı, yanlışların kabullenilmesi ve okuyucuya duyurulması konusunda da öncülük ederek “düzeltmeler” başlığı altında bir sütun yayımlamaya başlamışlar, bir çok gazete tarafından da benimsenmiştir.
Ombudsmanlar, sütunlarında hedef kitle ile gazete arasında iletişim kurup, yayın organına yönelik eleştirileri ve okuyucu şikâyetlerini dile getirmektedirler. Washington Post’un eski ombudsmanı Charles Seib, uygulamanın yazı işleri çalışanlarını doğru, açık ve tarafsız haber yazma konusunda daha özenli olmaya yönelttiğini ifade etmiştir.
Bir damla:
■ Ey Müslümanlar! Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!